İki dava arasında, birlikte tahkikat yapılmasını ve tek bir hüküm verilmesini haklı gösterecek derecede yakın ve hak benzerliği bulunması halinde HUMK'nın 45/3. maddesi anlamında davalar arasında bağlantı var demektir. Bu davaların aynı sebepten doğması ve biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olması gerekir. Her iki davada tarafların aynı kişiler olması, maddi ve hukuki bağlantı olmadıkça birleştirmeyi gerektirmez. Ayrıca birleştirilen dava dosyalarının birinin diğerinin sonucuna etki yapması da olayda söz konusu değildir. Kaldı ki nafaka alacaklısının kendi ikametgahı mahkemesinde (MK m. 201) dava açma imkanı ortadan kaldırılmış olmaktadır. Bu durumda mahkemece; davaların birlikte görülmesini gerektiren nedenlerin oluşmadığı düşünülmeden yazılı şekilde birleştirme kararı verilmesi doğru görülmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2021 NUMARASI : 2020/29 ESAS, 2021/323 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1974 tarihinde evlendiklerini, davalı kocanın emekli olmasına rağmen evine bakmadığını, davacı müvekkilinin ekmek alacak parayı dahi bulamadığını, yaşamsal giderlerini karşılayamadığını, sürekli borçlu olduğundan müvekkilinin hiçbir giderini karşılayamadığını bu nedenlerle aylık 2.000 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....
karşı aşağılayıcı sözler sarfettiğini beyanla, tarafların boşanmalarını, müşterek çocuklar Sema Nur Haydan ve Mehmet Haydan'ın velayetlerinin davacı anneye verilmesini, müşterek çocukların her biri için aylık 500- TL iştirak nafaası ve müvekkili için aylık 1.000- TL yoksulluk nafakasının ile müvekkili için 50.000- TL manevi tazminat, 50.000- TL'lik maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, müvekkilinin kişisel eşyası olan iki adet yatak, kullanmış olduğu sandık, bavul, 3 adet yorganın aynen iadesini, aksi halde bedellerinin tahsilini talep ve dava etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/503 KARAR NO : 2023/602 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARAMÜRSEL ASLİYE (AİLE) HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21.02.2018 NUMARASI : 2017/280 ESAS, 2018/37 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı kurum tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kurum vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T3 oğlu T3'in 12.01.2015 tarihinde müvekkil idareye bağlı Gölcük Türk Alman Vakfı Saraylı Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğü'ne kabul edildiğini, halen burada kaldığını, çocuk hakkında Gölcük Aile Mahkemesinden alınmış bakım tedbiri kararının olduğunu, davalının...
Dava, TMK 365/4. madde gereğince kurum tarafından açılan TMK 364. maddeye dayalı yardım nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince lehine yardım nafakası talep edilen Mehmet Sezai Tanay'ın dava tarihi itibarı ile kurumda kalmamasından dolayı davanın reddine karar verilmiştir. Kurum resmi kayıtları dikkate alındığında Mehmet Sezai Tanay'ın 13.02.2020 ve 28.10.2020 tarihleri arasında davacı kurumda kaldığı sabittir. Resmi kayıtların aksi ancak resmi kayıtla ispatlanacak iken davacı tanıklarının beyanı dikkate alınarak dava tarihinde Mehmet Sezai Tanay'ın kurumda kalmadığı kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının davalının kızı olduğunu, davacının annesi Nuran Can Güleç ile davalı arasındaki boşanma davasında boşanma kararı verildiğini ancak kararın henüz kesinleşmediğini, boşanma davası sırasında müşterek çocuklardan Alara'nın velayetinin davalıya, davacı Melis'in velayetinin anneye verildiğini, çocuklar için karşılıklı olarak 1.500,00 er TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, karar tarihi itibarıyla Melis 18 yaşını doldurduğundan iştirak nafakasına hükmedilmediğini, boşanma davasında da Melis için belirlenen tedbir nafakasının 5.000,00 TL ye çıkarılmasının talep edildiğini ancak mahkemece talebin reddedildiğini, velayeti babaya verilen 2003 doğumlu Görkem Alara'nın Özel Notre Dame Sion Fransız Lisesinde eğitim gördüğünü, davacı kızının okuduğu okul ile aynı ücrete tabi olduğunu, dava dışı annenin Görkem Alara için 1.500,00 TL iştirak nafakası ödemesine karar verildiğini, dava dışı annenin kadın doğum uzmanı olup 25.000,00 TL üzerinde geliri ve...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08.06.2021 NUMARASI : 2018/408 ESAS, 2021/379 KARAR DAVA KONUSU : YARDIM NAFAKASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalının oğlu olduğunu, davacının annesi ile davalı arasında olan İstanbul 7....
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların gerçek dışı olduğunu, taraflar arasında aynı dava konusuna ilişkin karar verildiğini, usulü kazanılmış hak oluştuğunu, kesin hüküm olduğunu, kesin hükümden davanın reddi gerektiğini, ayrıca dava ve talebin 1 yıllık kanuni süre geçtikten sonra talep edildiğini, zamanaşımı yönünden davanın reddi gerektiğini, talep edilen nafaka ve tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, evliliğin sona ermesinde kendisinde kusuru olmadığını, kusurun davacı kadında olduğunu, aylık 2.300,00- 2.600,00 TL ücretle çalıştığını, davacının babası ve azmettirdiği için kendisine saldırıp yaraladıklarını, davacının kendisinin evi terk ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
-TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini, mahkeme masraflarının davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece; "Dava; TMK'nın 197. maddesi uyarınca tedbir nafakası talebine ilişkindir. TMK'nın 195. Maddesi,"Evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilirler. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır." şeklindeki hükmü, aynı yasanın 197. maddesi de, "Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir....
müşterek çocuk Hamza'nın 2018 yılından beri yanında kaldığını, iştirak nafakasını halen ödediğini belirterek, müşterek çocuk Hamza İsmail'in velayetinin davalıdan alınarak kendisine verilmesine, 2018 yılından itibaren oğlu için ödemiş olduğu iştirak nafakasının hesaplanarak tarafına iadesine, davalıya ödediği iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....