Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; asıl davada, karşı davacının 01/02/2016 tarihinde evlenmesi nedeniyle yoksulluk nafakasının azaltılması talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına , iştirak nafakasının azaltılması talebinin reddine; karşı davada, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, iştirak nafakasının aylık 350.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar- karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir . 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/428 esas 2000/813 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Doğukan Enes'in velayetinin annesine bırakıldığını, çocuk için 50 TL iştirak nafakasına, müvekkili için 30 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, en son Ankara 1.Aile Mahkemesinin 2011/1554 Esas 2012/889 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 240 TL'ye, iştirak nafakasının 225 TL yükseltildiğini, aradan geçen zaman içinde müvvekili ve çocuğunun ihtiyaçlarının arttığını, müvekkilinin ev hanımı olup,bir gelirinin olmadığını ileri sürerek iştirak nafakasının aylık 600 TL'ye, yoksulluk nafakasının aylık 650 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; yeniden evlendiğini, bir çocuğunun daha olduğunu, giderlerinin arttığını savunarak davanın reddini istemiştir....

      Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, iştirak nafakasının 250 TL'ye artırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK. nun 182/2.maddesinde; Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....

        Davacı vekili dilekçesinde, daha önce hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını belirterek iştirak nafakasının 900 TL'ya, yoksulluk nafakasının ise 1.300 TL'ya çıkartılmasını talep etmiştir. Mahkemece; yoksulluk nafakasının 10 TL artırılarak 800 TL'na, iştirak nafakasının ise 50 TL artırılarak 550 TL'na yükseltilmesine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, tarafların gerçekleşen ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ve TÜİK'ın yayınladığı ÜFE gözönüne alındığında takdir edilen iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları hak ve nesafete uygun olmayacak şekilde düşüktür....

          ın trafik kazası geçirmesi nedeniyle özel eğitim ve tedavisi için velayetin mahkeme kararı ile davalı babaya verildiğini ve davacı annenin 250 TL iştirak nafakası ödemesine karar verildiğini, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/105 E- 2008/409 K sayılı kararı ile çocuğa 153.000 TL tazminat ödendiğini, bu paranın çocuğun ihtiyaçları için yeterli olduğunu belirterek, çocuğa ödenen 250 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacının durumunun iyi olduğunu, nafaka ödeyebilecek durumda olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece; trafik kazası nedeniyle çocuk için ödenen tazminatın çocuğun ihtiyaçları için yeterli olduğundan bahisle 250 TL iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dosya kapsamından, tarafların boşanma kararı ile müşterek çocuk (1993 doğumlu) ...'...

            in şahsi ve eğitim giderleri için kullanılmak üzere annesi ...'da kalacağı ve ayrıca iştirak ve yoksulluk nafakası ödenmeyeceği belirtilmiş ve mahkemece de bu protokole bağlı kalınarak iştirak nafakasına hükmedilmemiştir. Protokol içeriğinden tarafların boşanmanın mali sonuçları konusunda da anlaşıp tasfiyeye gittikleri edinilmiş mallara katılma rejimine rağmen tümüyle ... üzerinde görünen malvarlıkları ile ev eşyaları üzerinde Şenol'un hak iddia etmediği ancak bankadaki paranın çocuğun şahsi ve eğitim giderleri için harcanacağının kabul edildiği görülmektedir. İştirak nafakasının amacı çocuğun şahsi ve eğitim giderlerini karşılamak olup taraflar da bu amaca uygun olarak bankadaki paranın çocuğun şahsi ve eğitim giderleri için harcanacağını kabul etmişlerdir. Velayet kendisine verilmeyen baba, çocuğun bu giderlerine iştirak nafakası ödemek suretiyle katılmak zorundaysa da bunu sağlayacak başka bir giderim şekli sağlamış ise babanın sorumluluğunda bu da gözetilmelidir....

              Davalı cevap dilekçesinde; söz konusu nafakayı kendi isteği ile ve geliri arttıkça 200 TL olarak yatırdığını, davacının halen yurtdışında olup çalışmak suretiyle gelir elde ettiğini, kendisinin din görevlisi olduğunu ve yeni bir evlilik yaptığını ve bu evliliğinden bir tane daha çocuğu olduğunu, kirada oturmakta olduğunu ve geçimini ancak temin ettiğini, iştirak nafakasına her iki tarafın da katkıda bulunması gerektiğini savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile müşterek çocuğun ihtiyacı ve son nafaka artırım tarihinden itibaren geçen süre gözönüne alınarak; davanın kısmen kabulüne ve iştirak nafakasının aylık 250 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir....

                Mahkemece; davacının Gümrük çalışanı olduğu, 2300 TL geliri ve 1 evinin olduğu; davalının Devlet hastanesinde çalıştığı, 2300 TL maaşı ve kredi borcu olduğu; küçük ...’in okul ve günlük giderleri, günün ekonomik koşulları, TMK’nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında iştirak nafakasının 200 TL'ye yükseltilmesinin uygun olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 100 TL olan iştirak nafakasının 200 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir....

                  Somut olayda; müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup; mahkemece, iştirak nafakasının aylık 350 TL'ye çıkartılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle, davalının iştirak nafakasının artırım oranına ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakası talebi ve iştirak nafakasının artırımı talebi davasında yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu