Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından nafakanın miktarı yönünden duruşmalı temyiz edilmiş ise de; HMK'da nafaka davalarının duruşmalı inceleneceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından, ayrıca acele işlerden olduğundan duruşma talebinin reddine karar verilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin olup, davacı, velayeti kendisine verilen ortak çocuk lehine hükmedilen aylık 2.750,00 TL iştirak nafakasının artırılarak aylık 15.000,00 TL’ye çıkartılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile ortak çocuk ... için hükmedilen aylık 2.750,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 6.500,00 TL’ye çıkartılmasına karar verilmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile birlikte, tarafların müşterek çocukları Hülya ve Songül için takdir edilen 20 şer TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 70 TL'ye çıkarılmasına,müşterek çocuk Çiğdem yönünden dava tarihi itibari ile 18 yaşını doldurmuş olduğu anlaşıldığından talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir....
Dava yardım nafakası ve yoksulluk nafakasının artırılması taleplerine ilişkindir. TMK. 328/1. maddesine göre "Ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder" hükmü, 328/2 maddesinde de" çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler" hükmü getirilmiştir. Buna göre de, reşit olan çocuk şayet eğitimine dava ediyorsa, Anne ve babanın yardım nafakası yükümlülüğü vardır. Somut olayda, davacı Ayşegül dava tarihinde reşit olup eğitimine devam etmektedir. İstenen nafaka yardım nafakasıdır. Önceki iştirak nafakası son bulmuştur. Mahkemece, müstakil olarak 250,00 TL yardım nafakasına hükmolunması gerekirken, önceki sona eren iştirak nafakasının artırılması suretiyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Mahkemece, davacıya babasının ölmesinden dolayı aylık bağlanması, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, müşterek çocuklar için ise 150'şer TL olan iştirak nafakasının 200'er TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıda belirtilen hususlar dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesi gereğince, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Buna göre; nafakanın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KIRŞEHİR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2015 NUMARASI : 2014/614-2015/172 Taraflar arasındaki yoksulluk-iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; aylık 400 TL olan yoksulluk nafakasının 600 TL ye çıkarılmasını, çocuklar Sude ve Sevde için hükmedilen 250'şer TL iştirak nafakasının 450'şer TL ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı dilekçesi ile; davanın reddini istemiş olmadığı takdirde TEFE-ÜFE oranında artırım yapılmasını ve her yıl bu oranlarda artırım kararı verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, daha önceden davacı lehine hükmedilen aylık 100,00TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 200,00TL'ye çıkarılmasına, müşterek çocuk lehine hükmedilen aylık 75,00TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 200,00TL'ye çıkarılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda, tarafların 19.06.2012 tarihinde boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte müşterek çocuk Mustafa'nın velayetinin davacı anneye verildiği, davacı lehine yoksulluk nafakasına ve çocuk lehine iştirak nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır....
Davada, her ne kadar iştirak nafakasının artırılmasını istemişlerse de; aslında talepleri yardım nafakasına ilişkin bulunmaktadır. Zira, iştirak nafakası; küçüğün reşit olmasıyla kanunen kendiliğinden sona erer (TMK.nun 328/1. maddesi) . Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile iştirak nafakasının artırılması biçiminde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden , bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ikinci maddesindeki " davacı ...'ın aylık 100 TL 'lik nafakasının aylık 200 TL'ye, davacılar ... ve ...'ın aylık 50 TL'lik nafakalarının ise ayrı ayrı 125 TL'ye yükseltilerek" ifadesinin çıkartılarak yerine "davacı ...'ın aylık 100 TL'lik nafakasının aylık 200 TL'ye yükseltilmesine, davacılar ... ve ... içinse 125'er TL yardım nafakası takdirine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 19.4.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava dilekçesinde; boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının, aradan geçen zamanda yetersiz kaldığını ileri sürülerek davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının 200 TL'ye, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının 150 TL'ye artırılması talep ve dava edilmiştir....
Tarafların ortak çocukları 1996 ve 2004 doğumlu olup, 250.00'şer TL iştirak nafakasının hükmedildiği 2011 yılı ile eldeki iştirak nafakasının artırımı davasının açıldığı 2013 yılı arasında geçen sürede çocukların büyüdüğü ve doğal olarak da ihtiyaçlarının artığı, geçen süreçte paranın alım gücünün de azaldığı bir gerçektir. Mahkemece; ortak çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları gözetilip, TMK'nın 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, varılacak sonuca göre uygun bir artırıma karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu iştirak nafakalarının artırılması talebinin de reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu konu da bozmayı gerektirmiştir. Mahkemece, davacının aldığı yoksulluk nafakasının tarafların ekonomik sosyal durumları değerlendirilerek indirilmesi düşünülmeksizin, tamamının kaldırılmasına ve çocukların aldığı iştirak nafakalarının artırılması talebinin yasal olmayan gerekçelerle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Davalı vekilinin müşterek çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının kısmen artırılması kararına dair istinaf başvurusu yönünden; İlk derece mahkemesince verilen kararda istinafa başvuran taraf davalı taraf olup, müşterek çocuk lehine kısmen kabul edilen kısım yönünden 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin niteliktedir. İlk derece mahkemesince müşterek çocuk lehine kısmen kabul edilen iştirak nafakasının artış miktarı aylık 1.300,00- TL. olup, kısmen kabul edilen tutarın bir yıllık miktarı (1.300x12=15.600,00- TL.) 15.600,00- TL.dir. Müşterek çocuk lehine kısmen kabul edilen iştirak nafakasının artış miktarı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibari ile istinaf kesinlik sınırı olan 17.830,00- TL.nin altında kalmaktadır. Davalı tarafın hükmün istinafa geldiği kısmının kesinlik sınırının altında olduğu anlaşılmıştır....