Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

de Bölge Müdürü olup 12.000,00- TL civarında kazancının bulunduğunu, nafakanın arttırılması davası açılmış iken davacının iştirak nafakasının azaltılması davası açmasının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İzmir 10. Aile Mahkemesi'nin 2017/920 Esas 2018/573 Karar sayılı 19/07/2018 tarihli kararı ile; Davanın reddine karar verilmiştir....

nın her biri için 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen zamanda davalının çalışmaya başladığını, müvekkilinin ise işsiz olduğunu, bu nedenle davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması ile müşterek çocuklar lehine bağlanan nafakaların her bir çocuk için 200 TL 'ye indirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-birleşen dava davacısı; açılan davayı kabul etmediğini, davanın reddi ile ... 1.Aile Mahkemesi'nin 2011/116 Esas ve 2013/286 karar sayılı ilamı ile davalı için 300.00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk ile 2006 doğumlu ..., 2010 doğumlu ....'nın herbiri için 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 1.500 TL'ye, iştirak nafakasının müşterek çocuk ... için 1.250 TL, .... için 1.000 TL 'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

    için aylık 200 TL iştirak nafakası, kendisi için de 250 TL yoksulluk nafakasına hükmediliğini, aradan 2 yıl kadar süre geçtiği çocuğun okul çağına geldiği açıklanarak kendisi için bağlanan nafakanın 600,00 TL'ye çocuk için bağlanan iştirak nafakasının da aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir.Davalı düzenli olarak nafakaları ödediğini, 2300 TL maaş aldığını, giderlerinin fazla olduğunu açıklayarak davanın reddini savunmuştur.Davacının yoksulluk nafakasının artırımı yönündeki talebinin reddine, çocuk için davanın kısmen kabulü ile 200 TL olan nafakanın 300 TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafakanın artırımı (asıl dava), nafakanın azaltılması (karşı dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı -karşı davalı vekili dilekçesinde... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/883 Esas ve 2010/539 Karar sayılı ilamı ile davacı ... lehine aylık 700,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk 2003 doğumlu... ve 2005 doğumlu ..için ayrı ayrı 500'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 900,00 TL'ye; iştirak nafakasının her bir çocuk için 800 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....

        Somut olayda; taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma kararından sonra müşterek çocuk lehine olan iştirak nafakası 200,00 TL'den 480,00 TL'ye ulaşmıştır. Bu durumda; tarafların gelir durumları, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve genel ihtiyaçları doğrultusunda, anlaşmalı boşanma davasında protokol ile belirlenen iştirak nafakasının indirilmesi hakkaniyete uygun bulunmamış, bu itibarla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının yazılı şekilde indirilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı-davacı ek karara karşı istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına karar verildiğini, arttırma yada eksiltme söz konusu olmadığını, bir hakkın tamamen sona erdirilmesinde nafaka miktarına bakılarak kesin nitelikte karar verilemeyeceğini, karara karşı istinaf yolunun açık olması gerektiğini, birleşen davada da iştirak nafakasının arttırımına ilişkin bölüm ile ilgili kararın karşı taraf yönünden kesin, ancak müvekkili yönünden yasa yolunun açık olması gerektiğini belirterek, 17/03/2022 tarihli karara yönelik istinaf talebinin incelenmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması/azaltılması ile iştirak nafakasının azaltılması, birleşen dava yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması isteğine ilişkindir. Yoksulluk ve iştirak nafakaları aidiyetleri, nitelikleri itibariyle ayrı nafakalar olup, bu nedenle davacı eş ve çocuklar ihtiyari dava ortağıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; davacı ile davalının Kocaeli 1. Aile Hukuk Mahkemesi'nin 2008/917 E-2010/782 K sayılı kararı ile boşandıklarını, davacı için 300 TL yoksulluk ile müşterek çocuk Batuhan için 400,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini ancak aradan geçen sürede ödenen nafakaların yetersiz geldiğini ileri sürerek iştirak nafakasının 800 TL'sına, yoksulluk nafakasının 700 TL 'sına çıkarılmasını talep etmiştir....

            nin velayetinin müvekkiline verildiğini, kararın kesinleşmesi ile müşterek çocuk için 125 TL iştirak nafakası, müvekkili için 150TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafaka miktarlarının aradan geçen süre içerisinde değişen mali ekonomik şartlar, paranın alım gücü, müşterek çocuğun ihtiyaç ve giderlerinin artması sonucu yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk ve iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 500'er TL'ye artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; müvekkilinin ödeme gücü olmadığını, ekonomik durumunun kötü olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren davacı için hükmolunan aylık 150 TL yoksulluk nafakasının 300 TL'ye; müşterek çocuk S.. C.. için hükmolunan aylık 125 TL iştirak nafakasının 250 TL' ye artırılarak davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması/Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı tarafından boşanma ilamıyla ortak çocuk yararına hükmedilen 500,00 TL iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması talep edilmiş, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 50 TL indirilerek aylık 450,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, ilk derece mahekemesince verilen bu karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak nafakasının azaltılması talebidir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların Konya 5. Aile Mahkemesinin 2016/713 esas 2016/614 karar sayılı ilamıyla anlaşmalı olarak boşandıkları, kararın 12/10/2016 tarihinde kesinleştiği, iştirak nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği anlaşılmaktadır. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Velayet hakkı annede olan müşterek çocuğun 2015 doğumlu olduğu, davalı kadının devlet memuru olduğu, adına kayıtlı evi ve 2 arabasının olduğu, davacının ise üniversitede öğretim görevlisi iken meslekten ihraç olduğu serbest İngilizce çeviri işi yaptığı aylık 3500 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu