için ödenen iştirak nafakasının aylık 2.000,00 TL çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocuğun ihtiyaçları ve davalının gelirinde meydana gelen artış nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk için boşanma neticesinde hükmedilen aylık 1000 TL iştirak nafakasının 1500,00 TL'ye; davacı lehine hükmedilen aylık 2000 TL'lik yoksulluk nafakasının ise 3000 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delilerle kanuni gerektirici sebeplere,delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava iştirak nafakasının azaltılması talebidir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların Konya 5. Aile Mahkemesinin 2016/713 esas 2016/614 karar sayılı ilamıyla anlaşmalı olarak boşandıkları, kararın 12/10/2016 tarihinde kesinleştiği, iştirak nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği anlaşılmaktadır. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul çağında ise okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Velayet hakkı annede olan müşterek çocuğun 2015 doğumlu olduğu, davalı kadının devlet memuru olduğu, adına kayıtlı evi ve 2 arabasının olduğu, davacının ise üniversitede öğretim görevlisi iken meslekten ihraç olduğu serbest İngilizce çeviri işi yaptığı aylık 3500 TL gelirinin olduğu anlaşılmaktadır....
İştirak nafakasına hükmedildiği tarihte müşterek çocuğun özel bir kolejde eğitim gördüğü, dava tarihinde davalı annenin tayini sebebiyle Konya Yunak ilçesinde yaşadığı sabit olmakla birlikte, dosya kapsamınındaki deliller, paranın alım gücündeki değişiklik, müşterek çocuğun ihtiyaç durumları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ilçede yaşayan çocuğun eğitim açığının kapanabilmesi için aldırılan özel ders ücreti, boşanma ilamında hükmedilen nafakanın 2018 yılı Eylül ayından itibaren başlamak üzere ÜFE oranında artışına karar verilmesi nedeni ile işbu davanın 2018 yılı Aralık ayında açıldığı da nazara alınarak; müşterek çocuk takdir olunan iştirak nafakasının azaltılması ve miktarı yerinde görülerek davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İştirak nafakasına hükmedildiği tarihte müşterek çocuğun özel bir kolejde eğitim gördüğü, dava tarihinde davalı annenin tayini sebebiyle Konya Yunak ilçesinde yaşadığı sabit olmakla birlikte, dosya kapsamınındaki deliller, paranın alım gücündeki değişiklik, müşterek çocuğun ihtiyaç durumları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ilçede yaşayan çocuğun eğitim açığının kapanabilmesi için aldırılan özel ders ücreti, boşanma ilamında hükmedilen nafakanın 2018 yılı Eylül ayından itibaren başlamak üzere ÜFE oranında artışına karar verilmesi nedeni ile işbu davanın 2018 yılı Aralık ayında açıldığı da nazara alınarak; müşterek çocuk takdir olunan iştirak nafakasının azaltılması ve miktarı yerinde görülerek davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması/Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı tarafından boşanma ilamıyla ortak çocuk yararına hükmedilen 500,00 TL iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması talep edilmiş, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 50 TL indirilerek aylık 450,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, ilk derece mahekemesince verilen bu karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda; taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma kararından sonra müşterek çocuk lehine olan iştirak nafakasında herhangi bir artışa gidilmemiş olup, aradan geçen sürede mahkemenin de kabulünde olduğu gibi eğitimine devam eden müşterek çocuğun ihtiyaçlarının artış gösterdiği açıktır. Boşanma kararından sonra, davacı kendi eylemleri nedeniyle cezaevinde kalmış olup, hakkında açılan ceza davaları sonucunda aldığı mahkumiyet kararları temyiz aşamasındadır. Anlaşmalı boşanma ile hüküm altına alınan iştirak nafakasının indirilmesini talep eden davacı fevkalade hal ve şartların çıkmasına kendi kusuru ile sebebiyet vermiştir. Hiç kimse kendi kusurundan fayda sağlayamaz. Hal böyle olunca; mahkemece, iştirak nafakasının yazılı şekilde indirilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
, sabit işi ve düzenli geliri bulunduğu, ortak çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından birlikte karşılanacağı, nafaka takdir edilirken küçüğün giderlerinin makul sınırlar içinde tespit edilerek velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerektiği, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, nafakanın tayin edildiği tarihten itibaren aradan geçen süre, müşterek çocuğun yaşına uyumlu olarak artan ihtiyaç düzeyi, çocuğun giderleri, annenin gelir durumuna göre bu giderlere yapacağı katkı oranı ile davacı-karşı davalının gelir durumu, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davalı-karşı davacının iştirak nafakasının arttırılması talebinin kabulüne, karşı dava yönünden iştirak nafakasının arttırılması ve kişisel ilişkinin azaltılması talepleri birbirinin ferisi niteliğinde talepler olmayıp ayrı ayrı harca (maktu/nispi ) tabi olduğu, kişisel ilişkinin azaltılması...
Somut olayda; taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma kararından sonra müşterek çocuk lehine olan iştirak nafakasında herhangi bir artışa gidilmemiş olup, aradan geçen sürede eğitim hayatına başlayan ve devam eden müşterek çocuğun ihtiyaçlarının artış gösterdiği açıktır. Bu durumda; tarafların gelir durumları, müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu ve genel ihtiyaçları doğrultusunda, anlaşmalı boşanma davasında protokol ile belirlenen iştirak nafakasının indirilmesi hakkaniyete uygun bulunmamış, bu itibarla, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının yazılı şekilde indirilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
Karataş için takdir edilen 150 TL iştirak nafakasının 150 TL arttırılarak aylık 300 TL'ye çıkartılmasına, dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2)TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.'' TMK'nun 176/4. maddesine göre de; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....