, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesinin 2010/1009 Esas 2010/1321 Karar sayılı kararı ile 11.11.2010 tarihinde boşandıklarını, boşanma kararı ile müşterek çocuk Yusuf Ekrem Demirtaş'ın velayetinin davacı anneye verildiğini, müşterek çocuk için aylık 200,00 TL iştarak nafakası bağlandığını, 2010 tarihinde hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının günün ekonomik koşulları ve müşterek çocuğun büyümesi ve ihtiyaçlarının artması sonucu yetersiz kaldığını, müvekkili için 2010 yılında 100,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini ancak müvekkili için bu paranın gerek çocuğun bakımı ve gerekse ev gereksinimlerini karşılamakta yetersiz kaldığını, davanın kabulü ile müvekkili için hükmedilen 100,00 TL yoksulluk nafakasının 500,00 TL'ye müşterek çocuk için hükmedilen 200,00 TL iştirak nafakasının 500,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının azaltılması ya da arttırılmasına ilişkin miktarlar kesinlik açısından ayrı ayrı değerlendirilip toplam üzerinden miktar incelemesi yapılır. Dosya içeriğine göre, temyize konu yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının azaltılması davasında, azaltılması talep edilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yıllık toplam miktarı 18.400,00 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 17.830,00 TL’nin üstünde kaldığı Bölge Adliye Mahkemesice istinaf incelemesi yapılması gerektiği anlaşılmakta ise de; miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez....
Davacı kadın dava dilekçesinde talep etmediği iştirak, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. İştirak nafakası kamu düzenini ilgilendirdiğinden zaten davanın genişletilmesi yasağına tabi değildir. Davacı kadının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talebi de süresinde verilen cevaba cevap dilekçesinde talep edilmiş olmakla bu yasağa tabi değildir. Tarafların yaşı küçük çocukları Rahim ve Mehmet Cihan'ın velayetleri anneye verilmiş olmakla velayet verilmeyen ebeveynin destek yükümlülüğü dikkate alınarak TMK 182/2 madde gereğince küçükler için iştirak nafakasına hükmedilmesi doğrudur. Davacı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru bulunmadığı, aylık düzenli geliri ve mal varlığı olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından TMK 175.madde gereğince kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi doğrudur. İştirak nafakası ve yoksulluk nafakası miktarları da tarafların dosyaya yansıyan sosyal ekonomik durumu ve hakkaniyete uygundur....
Dava, davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesinin karar tarihi itibariyle uygulanması gerekli HMK'nın 341. maddesi uyarınca, miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu incelemesinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Somut olayda, davacının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddedilen kısmının yıllık miktarı toplamı [(750,00- 475,00=275,00 TL) (275,00x12=3.300,00 TL)], 5.880,00 TL kesinlik sınırı altında olduğundan, hüküm kesin niteliktedir. Bu nedenle, davacının yoksulluk nafakası yönünden istinaf kanun yolu başvurusunun reddi gerekmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dilekçesinde; ödenen iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; davacı için yoksulluk nafakasının ....500 TL’ye, müşterek çocuk........için ise iştirak nafakasının 750 TL’ye çıkartılmasına karar verilmesi talep etmiştir. Mahkemece, dava tarihinde ergin bulunan müşterek çocuk ............ tarafından, eğitiminin devam ettiğinden bahisle açılan davadaki istemin TMK.nun 364/son maddesinde hüküm altına alınmış olan yardım nafakası verilmesine ilişkin bulunduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 300 TL'ye yükseltilmesine, davacı ... için 300 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. ......
in üniversitede Spor Yönetimi bölümü 1. sınıfta eğitimine devam ettiğini, eğitim ve benzeri masrafları olduğunu ileri sürerek kendisi için hükmedilen 220 TL'lik yoksulluk nafakasının aylık 750 TL'ye; müşterek çocukları .... için hükmedilen 225 TL'lik iştirak nafakasının ise aylık 750 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece; davacının davasının kısmen kabulüne,....2. Aile Mahkemesinin 2005/969 esas, 2008/856 karar sayılı ilamı ile davacı kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 280,00 TL arttırılarak aylık 500,00 TL' ye yükseltilmesine; davalı ... için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava; yoksulluk nafakası artırım ve yardım nafakası istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması ve birleşen davada iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, davacı lehine 100 TL yoksulluk nafakasına ve velayeti davacıya bırakılan müşterek çocuk için 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müşterek çocuğun masraflarının arttığını, nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, asıl davada yoksulluk nafakasının 300 TL’ye ve birleşen davada iştirak nafakasının 300 TL’ye çıkarılmasını talep etmiştir....
İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir. Somut olayda, tarafların 2011 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıkları, bu davada 100 TL yoksulluk, 300 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, daha sonra 2012 yılında kadın tarafından açılan dava ile yoksulluk nafakasının 150 TL, iştirak nafakasının 450 TL'ye yükseltildiği, yargılama sırasında yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırması sonucunda, davacının hastanede çalıştığı, 3.171 TL maaşının olduğu, davalı kadının ise ev hanımı olduğu gelirinin bulunmadığı, çocuğun velayetinin davalı anneye verildiği, çocuğun kekemelik tedavisi gördüğü, dershaneye gittiği anlaşılmıştır....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 17/03/2015 NUMARASI : 2014/382-2015/106 Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılmasını talep etmiştir. Davalı cevabında, miktarın fazla olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 150 TL'den 75 TL artırılarak 225 TL'ye, müşterek çocuklar için iştirak nafakasının 100'er TL'den 50'şer TL artırılarak 200'er TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir....