Davacıdan halen yoksulluk nafakası alan, asgari ücretin üzerinde bir geliri olmadığı belirlenen davalıdan ortak çocuklar yararına iştirak nafakası talep edilemeyeceği, bu nedenle iştirak nafakası istemi yönünden davanın reddi gerektiği halde mahkemece yasal olmayan gerekçeler ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan...
Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...'nın çalışmaya başladığını, davalı ...'nın ise ... yaşını doldurduğunu belirterek, 50 TL yoksulluk nafakası ile 160 TL iştirak nafakasının kaldırılmasını, mümkün değil ise indirilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap – karşı dava dilekçesinde; davanın reddine; küçük ..... için 130 TL olan iştirak nafakasının 200 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Tarafların ortak çocukları 04.05.2009 doğumlu Utku'nun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır." şeklindeki gerekçeyle bozulması üzerine duruşma açılarak bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, uyulan ilam doğrultusunda, kesinleşen konularda karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının yoksulluk nafakasına yönelik isteminin KISMEN KABULÜ İLE boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasının davacı kocadan alınarak davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının yer yıl Ocak ayında TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında arttırılmasına, davalı kadının müşterek çocuk için iştirak nafakası isteminin KISMEN KABULÜ İLE boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 750,00 TL iştirak nafakasının davacı kocadan alınarak çocuk yararına harcanmak üzere davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının her yıl Ocak...
Davacı, müşterek çocuk için aylık 500,00 lira iştirak nafakası, kendisi için aylık 300,00 lira yoksulluk nafakası bağlanmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iştirak nafakası talebinin kabulü ile dava tarihinden itibaren ... Fatma için aylık 500,00 lira iştirak nafakasının davalıdan tahsiline, yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile davacı lehine aylık 250,00 liradan tüm yoksulluk nafakası haklarını karşılamak üzere toplam 27.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından yoksulluk nafakasına ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Davacının dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının toplu ödenmesi talebi yoktur. HUMK'nun 74 ve devamı maddelerince hakim taleple bağlı olup talep dışında veya talebi aşacak şekilde karar veremez. Talep olmadığı halde mahkemece yoksulluk nafakasına ilişkin tüm haklarını karşılayacak şekilde 27.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi ... görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesinin 2005/256 esas 2005/517 karar 12/05/2005 tarihli ilamıyla hükmedilen davacı için 200,00 TL yoksulluk ve müşterek çocuk Deniz için 400,00 TL iştirak nafakasının değişen koşullar ve ihtiyaçlar nazara alınarak yoksulluk nafakasının 450,00 TL'ye, iştirak nafakasının 900,00 TL'ye çıkarılmasını talep etmiş; yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda yoksulluk nafakasının artırım isteminin reddine, iştirak nafakasının aylık 350,00 TL artırılarak 750,00 TL'ye çıkarılmasına hükmolunmuş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz olunmuştur . Dava; yoksulluk ve iştirak nafakası artırım istemine ilişkindir. Somut olayda; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları dikkate alındığında takdir edilen iştirak nafakası artırım miktarı Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun olup, mahkemece iştirak nafakasının aylık 750,00 TL'ye çıkarılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, karşı davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı asıl davada; taraflar arasında görülen . Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2007/108 esas 2009/59 karar sayılı artırım ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen 250,00 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk. için hükmedilen 150,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, işsiz olduğunu, çocuğun okul masrafları ve ihtiyaçlarının arttığını belirterek yoksulluk nafakasının aylık 900,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bozma ilamına uyan mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 75,00 TL artırılarak aylık 275,00 TL'ye, iştirak nafakasının 100,00 TL artırılarak aylık 300,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş; hüküm, bu kez davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay'ın bozma ilamına uyulması ile bozma ilamı lehine olan taraf yararına bir usuli hak doğmaktadır. O nedenle, mahkemece; Yargıtay'ca verilen bozma ilamına uyması sonunda ilamda gösterilen şekilde, sadece yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması gerekirken, müşterek çocuk lehine hükmedilen ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin sair red kararı ile kesinleşen aylık 400,00 TL iştirak nafakası hakkında yeniden karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Davacı taraf hükmedilen yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası miktarlarının arttırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamından, müşterek çocuk lehine kabul edilen iştirak nafakası miktarının, bir yıllık toplam tutarının 400x12= 4.800 TL olduğu, kabul edilen yoksulluk nafakasının ise 750x12= 9.000 TL olduğu, kararı davalının istinaf ettiği, kararın kabul edilen kısım itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu, bu durumda davalı tarafın kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacının istinaf başvuru talebi yönünden yapılan değerlendirme sonucunda; Somut olayda; Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında mahkemece davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarında isabetsizlik yoktur....
Aile Mahkemesinin 2016/1253 Esas 2018/455 Karar Sayılı ilamı ile müşterek çocuk TC Kimlik Numaralı ECRİN SUDE AKSU için hükmedilen aylık 550,00 TL iştirak nafakasının aylık 250,00 TL arttırılarak aylık 800,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, davacı TC Kimlik Numaralı FİLİZ AKSU için hükmedilen aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 400,00 TL arttırılarak aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine, İştirak ve yoksulluk nafakalarının her yıl ÜFE oranında artırılmasına," şeklinde karar verildiği halde, Gerekçeli kararda; " Davacının davasının kısmen kabulü ile Ankara Batı 2....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/429 Esas-2015/102 Karar sayılı ilamı ile davacı T1 bağlanan 250,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 250,00 TL arttırılarak aylık 500,00 TL'ye; müşterek çocuk Asude Berna hakkında aylık bağlanan 200,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 1.300,00 TL arttırılarak aylık 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının TÜİK tarafından açıklanan yıllık ÜFE oranında arttırılmasına,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili hükmün; iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....