WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının müşterek çocuk için aylık 250,00TL iştirak nafakasının aylık 500,00TL ye, kendisi için aylık 300,00TL olan yoksulluk nafakasının aylık 600,00TL ye yükseltilmesini talep ettiği, yerel mahkemece davacı kadın ve müşterek çocuk için ayrı ayrı aylık 75,00er TL arttırım yapıldığı, yoksulluk nafakası artış miktarı ile iştirak nafakası artış miktarı yönünden bir yıllık nafaka artış tutarının ayrı ayrı 900,00er TL ye tekabül ettiği, yine davacının 225,00TL lik yoksulluk nafakası artış talebinin reddedildiği, reddedilen bir yıllık yoksulluk nafaka artış miktarının 2.700TL ye tekabül ettiği, müşterek çocuk için aylık 175,00TL lik iştirak nafakası artış talebinin reddedildiği, reddedilen bir yıllık iştirak nafakası artış miktarının 2.100TL ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi itibariyle miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu, dolayısıyla kesinlik sınırında kalan tarafların istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası-Yoksulluk Nafakasının Arttırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli müzaharetden yararlanması sebebiyle başlangıçta temyiz edenden alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edenden alınmasına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.06.2016 (Salı)...

    baktığı, davalı kadının düzenli bir geliri olmayışı nazara alındığında çocuk Sibel için verilen iştirak nafakası miktarının yeterli olduğu, annenin düzenli bir gelirinin olmayışı, kadının yoksul olup çocuk Mert için nafaka ödemekle sorumlu tutulamayacağı, çocuk Mert için iştirak nafakası verilmemesinin de doğru olduğu, çocuklar adına iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamının istenemeyeceği, zira çocukların reşit olduktan sonra kendi adlarına yardım nafakası talep edebilecekleri anlaşıldığından davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    baktığı, davalı kadının düzenli bir geliri olmayışı nazara alındığında çocuk Sibel için verilen iştirak nafakası miktarının yeterli olduğu, annenin düzenli bir gelirinin olmayışı, kadının yoksul olup çocuk Mert için nafaka ödemekle sorumlu tutulamayacağı, çocuk Mert için iştirak nafakası verilmemesinin de doğru olduğu, çocuklar adına iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamının istenemeyeceği, zira çocukların reşit olduktan sonra kendi adlarına yardım nafakası talep edebilecekleri anlaşıldığından davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası DİE’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın DİE’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin anneye verilerek, baba ile çocuklar arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuklar lehine hükmedilen aylık 200,00'er TL tedbir nafakası ile aylık 250,00'şer TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın lehine 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakası ve manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili; tanıkların dinlenmeden karar verildiğini belirterek, kararın tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

      Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

      Davacı, davalı ile müşterek çocukları olan Taha'ya iştirak nafakası ödediğini, 04.11.2011 tarihinde çocuğun reşit olduğunu beyanla halen ödemekte olduğu aylık 180,00 YTL iştirak nafakasının 04.11.2011 tarihi itibariyle kaldırılmasını, 04.11.2011 tarihinden dava tarihine kadar ödediği nafakaların iadesini, bunun yanında müşterek çocuk Taha'nın reşit olmadan evvel de sigorta kaydı olduğunu tespit ettiğini iddia ederek Taha'nın sigortalı olduğu dönemlerde ödediği nafakaların iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile; çocuğun reşit olmasıyla iştirak nafakasının kendiliğinden sona ereceğini, çocuğun reşit olması sebebiyle de husumetin çocuğa yöneltilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir....

        Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir....

        UYAP Entegrasyonu