WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 13.02.2013 tarihli kararı ile anlaşmalı olarak davalıdan boşandığını, talep edilmediğinden yoksulluk nafakasına hükmedilmediğini, müşterek çocuğun velayetinin davacıya bırakıldığını ve aylık 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müşterek çocuğun büyüdüğünü, anaokuluna gittiğini, masraflarının arttığını, nafakanın yetersiz kaldığını, masrafları karşılamakta zorlandığını belirterek, aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına ve iştirak nafakasının ise aylık 1.000,00 TL'ye çıkarılması ile her yıl tefe-tüfe oranında arttırılması karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    GEREKÇE : Davanın konusu, yardım nafakası davasıdır. Davacı taraf istinafında, nafakanın düşük olduğundan bahisle, talebi doğrultusunda nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça aylık 1.500 TL yardım nafakası talebinde bulunulduğu, mahkemece aylık 600 TL yardım nafakasına ve her yıl Üfe oranında arttırılmasına hükmedildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafın öğrenci olduğu, annesi ile yaşadığı, annesinin yetim aylığı aldığı, davalı babanın 4.250 TL gelirinin bulunduğu, kira ödemediği, 1 adet 2011 Model Skoda marka aracının bulunduğu, evli olduğu, ayrıca davacının annesi olan Nursel Demirci'ye 632 TL yoksulluk nafakası ödediği anlaşılmış olup tarafların belirlenen ekonomik ve sosyal durumları, tüm dosya kapsamı, tanık beyanları göz önüne alındığında davacı için takdir edilen 600 TL yardım nafakası miktarının uygun olduğu sonucuna varılmakla davacının tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Somut olayda; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının, davalının kızı olduğu, Üniversite eğitimine devam ettiği, herhangi malvarlığının ve gelirinin bulunmadığı, tarafların ve dava dışı annenin sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak davanın kısmen kabul edilerek aylık 500,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; Hükmedilen nafaka miktarının düşük olduğunu, davalarının kabulü ile müşterek çocuk Ayşegül için aylık 2.000,00- TL. tedbir nafakasının davacı müvekkile ödenmesine, dava kesinleştikten sonra tedbir nafakasının aynı miktarda iştirak nafakası olarak devamına, belirlenen bu nafakanın her yıl TÜİK' in yayınladığı ÜFE oranında artırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etümiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; iştirak nafakası (TMK.nun 182/3- 4. mad.) davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

    belirterek müşterek çocuklar için hükmedilen nafakanın aylık 200,00'er TL'ye, yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....

      Türk Medeni Kanunun 365/2.maddesi '' dava davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir." şeklindeki düzenleme ile yardım nafakası davasını tanımlamıştır. Hukuk Genel Kurulunun 7.10.1998 gün ve 1998/656- 688 sayılı ilamında da "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların..." yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

      Türk Medeni Kanunun 365/2.maddesi '' dava davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir." şeklindeki düzenleme ile yardım nafakası davasını tanımlamıştır. Hukuk Genel Kurulunun 7.10.1998 gün ve 1998/656- 688 sayılı ilamında da "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların..." yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....

      Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne ve karşılık davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı (karşı davalı) vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, müşterek çocukların velayetinin davacı anneye verilerek, müşterek çocuk ... için aylık 200,00'er TL iştirak nafakası ile davacı için aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, hükmedilen nafaka miktarlarının yetersiz olduğunu beyan ederek, davacı için ödenen yoksulluk nafakasının aylık 200,00 TL'ye, müşterek çocuk için ödenen iştirak nafakasının ise aylık 400'er TL'ye yükseltilmesine, davacı mustafa için ise 400 TL yardım nafakasının davalı (karşı davacı)dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuklar Efe ve Naz için halen 200 er TL olan iştirak nafakasının aylık 300 er TL ye çıkartılmasına, davacı için halen 200 TL olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 300 TL ye çıkartılmasına karar verilmiş, verilen bu karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.'' TMK.'nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....

          Aile Mahkemesinin 05/02/2008 tarih ve 2007/198 esas, 2008/92 karar sayılı kararı ile davalı lehine aylık 2250 TL yardım nafakası takdir edildiğini, sonrasında davacının emekli olması, çalışmış olduğu hastaneden ayrılmış olması, nedenleri ile belirlenen nafakayı ödeyemez hale geldiğini, bunun yanında davalının yaşı, öğreniminin sona ermesi, çalışabilecek durumda olması, davalının davacı babasını arayıp sormaması nedenleri ile yardım nafakasının kaldırılmasını, bu talepleri kabul edilmediği takdirde yardım nafakasının müvekkilinin sosyal ve ekonomik durumu ile orantılı bir şekilde hakkaniyet çerçevesi içerisinde uygun bir miktara indirilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu