Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; tarafların .... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 31.10.2012 tarihli kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davalı için 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve kararın 18.12.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının çalışmadığı, boşandığı davalıdan toplam 800,00 TL yoksulluk ve iştirak nafakası aldığı, 850,00 TL kira ödediği ve boşanma davasından sonra edinilen bir adet bağımsız bölüm kaydı ve araç olduğu anlaşılmaktadır....

    iştirak nafakasının artırım talebinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olması nedeniyle haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

      Dava dilekçesinde; boşanma davasında davacı için hükmedilen 200 TL yoksulluk nafakasının, müşterek çocuk için hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının, aradan geçen zamanda yetersiz kaldığını ileri sürülerek davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının 400 TL'ye, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının 300 TL'ye artırılması talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; boşanma ilamının kesinleşmesi tarihinden itibaren henüz bir yıl geçmediğini, davacının babasının vefatı nedeniyle ölüm aylığı almaya başladığını, davalının ekonomik durumunun iyi olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için hükmedilen 200 TL yoksulluk nafakasının 350 TL'ye, müşterek çocuk için hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının 250 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ......

        er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, daha sonra müşterek çocukların velayetinin davalı babaya verildiğini ve iştirak nafakasının sona erdiğini, 7 yıldır davacı için ödenen nafakada her hangi bir artırım olmadığını, davacının çalışmadığını ve başkaca gelirinin olmadığını, mevcut nafakanın davacının ihtiyaçlarına yetmediğini, davalının ekonomik durumunda düzelme olduğunu iddia ederek 200.TL olan yoksulluk nafakasının 1.000.TL'ye arttırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı /vekili dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacının davasının kısmen kabulü ile 798,60 TL olan iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1034,40 TL artırılarak 1833 TL ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili artırım miktarını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Tarafların Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/769 Esas- 2018/587 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 03/12/2018 tarihinde kesinleştiği, cari iştirak nafakasının mezkur boşanma ilamıyla belirlendiği anlaşılmaktadır....

        Aile Mahkemesinin 2016/367- 660 E-K sayılı, 10/01/2017 kesinleşme tarihli kararı ile annesi Dilek Demir'e verilmesine hükmedildiği, eldeki bu dosyada davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; önceden hükmedilen 300 TL iştirak nafakasının günün ekonomik koşulları ile müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerinin artması nedeniyle yetersiz kaldığını belirterek 1.700,00 TL artırımı ile aylık 2.000,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı halde cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara katılmadığı, İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile, Tarsus 2.Aile Mahkemesinin 12/10/2012 tarihli ve 2012/180 Esas, 2012/56 Karar sayılı ilamı ile tarafların müşterek çocukları Ayşem Melek DEMİR yararına hükmedilen aylık 300,00 TL iştirak nafakasının dava tarihi olan 27/09/2018 tarihinden itibaren aylık 700,00 TL artırılarak, müşterek çocuk Ayşem Melek DEMİR yararına iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkin davanın kabulü ile müşterek çocuk lehine 200 TL iştirak nafakasının 500 TL arttırılarak 700 TL olarak davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, davacının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine, karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece hükmedilen iştirak nafakası miktarı ile reddedilen yoksulluk nafakasının arttırıma ilişkin taleplerinin reddi yönünden kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk ve İştirak nafakasının arttırılması talebine ilişkin olup, İlk derece mahkemesince verilen karara karşı; davacı taraf; hükmedilen iştirak nafakası miktarı, reddedilen yoksulluk nafakasının arttırılması taleplerinin reddi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakasının artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; boşanma davasında müşterek çocuk lehine hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının, yetersiz kaldığı iddiası ile 450 TL'ye arttırılması talep ve dava edilmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk yararına hükmedilen aylık 150,00.TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 200,00.TL arttırılarak, 350,00.TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır....

          Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, karşı davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı asıl davada; taraflar arasında görülen . Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2007/108 esas 2009/59 karar sayılı artırım ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen 250,00 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk. için hükmedilen 150,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, işsiz olduğunu, çocuğun okul masrafları ve ihtiyaçlarının arttığını belirterek yoksulluk nafakasının aylık 900,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            O halde; mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, müşterek çocukların yaşı ve ihtiyaçları, iştirak nafakasına hükmedilen tarih ile bu davanın açıldığı tarih arasındaki süre nazara alındığında, davalı tarafın sulh olabileceğini beyan ettiği miktar dikkate alındığında mahkemece azaltılan nafaka miktarı yüksektir. O halde, davalı babanın tespit edilen geliri ile orantılı, onu zarurete düşürmeyecek şekilde, TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine uygun iştirak nafakasının azaltılması gerekirken; yazılı şekilde fazla oranda indirime gidilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

              UYAP Entegrasyonu