Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında davacı için hükmedilen 200 TL yoksulluk, 100 TL iştirak nafakasının aradan geçen zamanda yetersiz kaldığı ileri sürülerek, yoksulluk nafakasının 500 TL’ye, iştirak nafakasının 250 TL’ye artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı yargılamaya gelmemiş, cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 400 TL’ye, iştirak nafakasının 250 TL’ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmektedir. ......
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; davacı ve davalının 14.09.2006 tarihli mahkeme kararıyla boşandıkları, 1994 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye bırakıldığı, davacı anne için aylık 200 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, 13.03.2009 tarihinde açılan nafaka artırım davası ile iştirak nafakasının 180 TL'ye, yoksulluk nafakasının ise 240 TL ye yükseltildiği, nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı iddia edilerek yoksulluk nafakasının 600 TL'ye iştirak nafakasının ise 400 TL'ye yükseltilmesi talep edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16/01/2018 tarih, 2016/594 Esas ve 2018/30 Karar sayılı kararı ile müşterek çocuk lehine hükmedilen aylık 100,00 TL iştirak nafakasının, dava tarihinden itibaren 400,00 TL artırılarak aylık 500,00 TL olarak devamına, hükmedilen nafakanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakasının her yıl 1 Ocak tarihi itibariyle TÜFE oranında arttırılmasına,” hükmetmiştir. İSTİNAF Davalı, hükmün tamamına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. 6763 sayılı Yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
in masrafları için yeterli olmadığını, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin açmış olduğu davayı kabul ettiklerini, müşterek çocuk için ödenmekte olan aylık 150 TL nafakanın dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 550 TL olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalı-karşı davacı yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, karşı davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk yararına takdir edilen 150,00 TL iştirak nafakasının 80,00 TL artırılarak aylık 230,00 TL ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, karşı dava iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı-karşı davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2009/348 Esas ve 2010/873 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk için hükmedilen aylık 150,00 TL iştirak nafakasının aylık 850,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmetmiştir. Davalı; iştirak nafakasının artırılmasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, iştirak nafakasının arttırılması ve yoksulluk nafakası talebine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. maddesi uyarınca 01.01.2023 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesindeki parasal sınır 17.830,00 TL olmuştur. Yargıtay 3....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, tarafların müşterek çocuğu 2000 doğumlu İlayda için hükmedilen aylık 400 TL'lik iştirak nafakasının 75 TL artırılarak aylık 475 TL iştirak nafakasının davanın açıldığı tarihten başlayarak aydan aya davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Kural olarak, nafaka miktarında yeniden belirleme yapılabilmesi için belli bir sürenin geçmesi aranmaz. Nafaka miktarında artırım yapılabilmesi için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerekli kılması gerekir....
Mersin 2.Aile Mahkemesinin 2009/402 Esas, 2009/452 Karar sayılı ilamı ile ortak çocuk yararına bağlanan 200,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 200,00 TL daha arttırılarak 400,00 TL'ye çıkartılmasına, iştirak nafakasının talep doğrultusunda her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,..." ifadelerinin çıkarılarak yerine " ... Mersin 2.Aile Mahkemesinin 2009/402 Esas, 2009/452 Karar sayılı ilamı ile ortak çocuk yararına bağlanan 240,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 160,00 TL daha arttırılarak 400,00 TL'ye çıkartılmasına, iştirak nafakasının talep doğrultusunda her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,..." ifadelerinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
B... takdir edilen 750,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden 5 yıl artmaması da gözönüne alınarak 500,00 TL daha artırılarak 1.250,00 TL'ye çıkartılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Taraflar arasında gerçekleşen iştirak nafakası ve artırılmasına ilişkin hükümler incelendiğinde; Kayseri 3. Aile Mahkemesinin 2005/809 Esas- 2006/379 Karar sayılı ilamıyla tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Ö... S...'...
Y A R G I T A Y K A R A R I Davada; davacı tarafından yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiş; mahkemece, taraflar arasında yapılmış olan ve ....2011/613 sayılı dosyasına sunulan sözleşmeye istinaden davacının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine; 300 TL olan iştirak nafakasının 100 TL arttırılarak 400 TL'ye yükseltilmesine ve nafakanın 01.07.2014 tarihinden itibaren ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesinin yapılabilmesi için; iş bu davada yoksulluk nafakasının reddine gerekçe olarak gösterilen ....Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi sıf.) E.2011/613 sayılı dosyasının dosya içine konularak, temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.12.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine hükmedilmesini talep etmiş, iştirak nafakasının gelecek yıllarda artış oranının belirlenmesi (Üretici Fiyat Endeksi) talebinde bulunmamıştır. Davalı tarafın da bu talebe yönelik açık muvafakati bulunmamaktadır. O halde; mahkemece talep aşılarak iştirak nafakasının her yıl TÜİK'in yayınlandığı ÜFE artış oranında artırılmasına hükmedilmesi hatalı olmuştur. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı erkeğin istinaf başvurusunun kabulü ile "Nafakanın hükmün kesinleşmesini takip eden yıllarda kesinleşme tarihi itibariyle her yıl TÜİK'in yayınlandığı ÜFE artış oranında artırılmasına" şeklindeki düzenlemenin hükümden çıkarılarak kararın bu yönden düzeltilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....