lehine ayrı ayrı 100 TL iştirak nafakasının hükme bağlandığını ,boşanmadan sonra müvekkilinin yeniden evlendiğini, yeni evliliğin getirdiği ek külfet ve düşük gelir durumu nedeni ile nafakayı ödemekte zorlandığını , bu nedenle davalı- karşı davacı yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasını, bunun olanaksız olması halinde hakkaniyete uygun indirim yapılmasını talep ve dava etmiştir....
Mahkemece ilk hükümde davalı-davacı babanın velayetin değiştirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacı-davalı annenin açmış olduğu davada ise baba ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılarak yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir....
ASLİYE (AİLE) HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2021 NUMARASI : 2018/256 ESAS, 2021/15 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Kaldırılması KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı-davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların Keşan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/197 Esas ve 2014/522 Karar 24/12/2014 tarihli kararı boşandıklarını, karar ile davalı için aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının çalışmaya başladığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, davalı için 300,00 TL olan yoksulluk nafakasının 750,00 TL'ye, müşterek çocuk için 400,00 TL olan iştirak nafakasının 1.000,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Dava, iştirak nafakasının artırılması ve kişisel ilişkinin düzenlenmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 22.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asıl ve birleşen dava; yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması/kaldırılması talebine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 26/02/2019 tarihli 2019/79 esas 2019/90 karar sayılı ilamı ile müşterek çocuklar Fatma Nur ve Talhacan için davacı baba aleyhine hükmedilen 300,00 'er TL iştirak nafakasının KALDIRILMASINA, Osman Toprak Yağız için hükmedilen iştirak nafakasının aynı şekilde DEVAMINA," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili hükmün; velayeti kendisine verilmeyen çocuklar ile anne arasında şahsi ilişkinin yatılı olmayacak şekilde düzenlenmesi ve müşterek çocuk Osman Toprak'ın velayetinin davacı babaya verilerek iştirak nafakasının kaldırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın vekili, davanın reddi gerektiğini belirtmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....
Mahkemece; müşterek çocuk Sedat lehine bağlanan iştirak nafakasının kaldırılması talebi reddedilerek davalı kadına bağlanan yoksulluk nafakasının davalının tüm yıl asgari ücret düzeyinde geliri olduğu gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünde hüküm tesis etmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.TMK 176/3 maddesine göre; “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.Mahkemece de kabul edildiği gibi davalının bir başkasıyla evliymiş gibi yaşamadığı anlaşıldığından bu gerekçeyle nafakanın kaldırılmasında bir isabetsizlik yoktur.Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının azaltılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde....Mahkemesi' nin ....sayılı ilamı ile davalı kadın için aylık 550 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar .... için ayrı ayrı aylık 350' şer TL iştirak nafakasının belirlendiğini, aradan 4 yıla yakın zaman geçtiğini, bu süre içinde davacının çalışmadığını, şu anda asgari ücret aldığını, yeniden evlendiğini, 2. evliliğinden çocuğu olduğunu; davalının ise, bir anaokulunda çalışmaya başladığını belirterek; yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasını, mümkün olmadığı takdirde yoksulluk nafakasının 100TL' ye, iştirak nafakalarının...
Temyize konu öncelikli uyuşmazlık; davacının, dava tarihi itibariyle ödediği yoksulluk nafakasının miktarının kaç TL olduğu hususunda toplanmaktadır. Dosya kapsamından, 13.02.2007 tarihli anlaşmalı boşanma ilamında, davalı için aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına, velayetleri davalıya verilen çocukların her biri için aylık 50,00 şer den toplam 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ve tüm nafakaların her yılın Ocak ayında memur maaşı katsayısı oranında artırılmasının kararlaştırıldığı, eldeki davanın 19.08.2013 tarihinde açıldığı ve yoksulluk nafakasının son ulaştığı rakamın kaldırılmasının talep edildiği, yoksulluk ve iştirak nafakası toplamının, davacının maaşından birlikte kesilmesi nedeniyle yoksulluk nafakasının dava tarihi itibariyle kaç TL olduğunun belli olmadığı anlaşılmıştır....
nafakasının da kaldırılmasının da doğru ve yerinde olduğu, iştirak nafakasının kaldırılma talebinin, velayetin değiştirilmesi talebinin ferisi niteliğinde olduğundan, iştirak nafakasının kaldırılması yönünden davacı lehine ayrıca vekalet ücreti verilmesinin hatalı olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....