Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi veİştirak Nafakasının Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından, kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.11.2019 (Prş.)...
Somut olayda davacı kadın ortak çocuk için aylık 10.00,00 TL iştirak nafakasının ödenmesini talep etmiş, mahkemece davasının kısmen kabulü ile aylık 5.000 TL iştirak nafakasının ödenmesine karar verilmiş olup, bu karara karşı davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince aylık 2.500 TL iştirak nafakasının ödenmesine karar verilmiştir. O halde davacı kadın tarafından reddedilen (İlk derece mahkemesi ile bölge adliye mahkemesi kararı arasındaki kısım) aylık 2.500 TL, davalı erkek tarafından da kabul edilen aylık 2.500 TL iştirak nafakasının yıllık ödenecek nafaka miktarı 30.000 TL’dir....
Mahkemece, nafakanın indirilmesi isteminin reddine karar verildiği, şahsi münasebetin gece yatılı olacak şekilde tesis edildiği anlaşılmıştır. Kararı istinaf eden davalı anne nafakanın indirilmesi talebinin reddine ilişkin karara itirazı olmadığını ancak şahsi ilişkinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, çocuğun 4 yaşında olup annesinin bakımına muhtaç olduğundan bahisle kararın kaldırılmasını istemiştir. Kişisel ilişki kurmaları çocuğun da yararınadır. Velayet ve şahsi ilişki düzenlenirken öncelikle küçüğün bedeni ve fikri gelişimi dikkate alınmalıdır....
anneye verilmesine, yargılama sonunda taleplerinin uygun görülmemesi halinde çocuk ile anne arasındaki kişisel ilişkinin haftada en az 4 gün davacı annede kalacak şekilde yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Temyiz Sebepleri 1.Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kişisel ilişkinin yatılı ve uzun süreli kurulmasının babasını tanımayan müşterek çocuğun menfaatine aykırı olduğunu, iştirak nafakasının ve tazminat miktarlarının erkeğin ekonomik ve sosyal durumu gereği oldukça düşük olduğunu, erkeğin ekonomik sosyal durumunun yeterince araştırılmadığını, çalışmadığı halde yoksulluk nafakasının kaldırılmasının doğru olmadığını belirterek kararı kişisel ilişki, iştirak nafakası ve tazminatların miktarları ile reddedilen yoksulluk nafakası yönünden temyiz etmiştir. 2.Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; çocuğa kadının annesinin baktığını, kadının ve annesinin imkanların yetersiz olduğunu, velâyeti istediğini aksi halde düzenlenen kişisel ilişkinin yetersiz olduğunu belirterek kararı velâyet, kişisel ilişki, tazminatlar, iştirak nafakası ve vekâlet ücreti yönünden temyiz etmiştir. C. Gerekçe 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakasının Arttırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, velayeti annede olan ortak çocuk ile davacı baba arasında yaz tatili için düzenlenen kişisel ilişkinin ortak çocuğun doğum günü ile ay olarak aynı tarihe denk geldiği annenin doğum günlerinde ortak çocukla görüşmesini engelleyici nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerekitrmediğinden hükmün bu yönden düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir. (HUMK m.438/7)....
Somut olayda; taraflarca evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak karşılıklı olarak boşanma davaları açılmış, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek, her iki boşanma davası ve fer'ilerine ilişkin hüküm kurulmuş, ilk derece mahkemesinin bu kararı, davalı-karşı davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen davası, reddedilen tazminat talepleri, kişisel ilişkinin süresi ile iştirak nafakasının miktarı yönlerinden ve davacı-karşı davalı erkek tarafından katılma yolu ile kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, iştirak nafakasının miktarı yönlerinden istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Nafakanın Azaltılması-Kişisel İlişkinin : Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, dava dilekçesi ile velayetin değiştirilmesi olmazsa, iştirak nafakasının azaltılması ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiş olup, mahkemece; kısa kararda davanın reddine şeklinde hüküm kurulduğu, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise velayetin değiştirilmesi davasının reddine, nafakanın azaltılması davasının reddine karar verilmiş olup kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi ile ilgili olumlu olumsuz hüküm kurulmadığı, gerekçe bölümünde ise kişisel ilişkiye yönelik önceki düzenlemenin yeterli olduğundan yeniden düzenleme yapılmadığının belirtildiği...
Dava yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi ile iştirak nafakasının indirilmesi, karşı ve birleşen dava ise yoksulluk/iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 297/1- c. maddesi bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır. 6100 sayılı HMK’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297/1. maddesinin (c) bendinde; “Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri” ile aynı maddenin 2. fıkrasında “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesi yer almaktadır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasındaki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hüküm altına alınan maddî ve manevî tazminat koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları, ortak çocuk için hüküm altına alınan tedbir ve iştirak nafakasının miktarı, erkek yararına manevî tazminat koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin ortak çocuğun üstün yararına uygun düşüp düşmediği noktasında toplanmaktadır. 2....