Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırımı istemine ilişkindir. 1-Müşterek çocuk...'ın iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Dosya içeriğinden, boşanma kararı ile birlikte müşterek üç çocuktan ikisinin velayetinin davalı babaya, müşterek çocuk 1997 doğumlu ...'...

    Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, müşterek çocuk Meryem' Sude'nin 350,00 TL olan iştirak nafakasının 900,00 TL artırılarak aylık 1.200,00 TL'ye yükseltildiği, bu nafakanın bir yıllık artırım tutarının 10.800,00 TL'ye tekabül ettiği, müşterek çocuk Amine'nin 300,00 TL olan iştirak nafakasının 700,00 TL artırımı ile aylık 1.000,00 TL'ye yükseltildiği, bu nafakanın bir yıllık artırım tutarının ise 8.400,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2023 yılı itibariyle miktar veya değeri 17.830,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu, dolayısıyla davalının iştirak nafakalarının miktarlarına yönelik istinaf talebinin kesinlik sınırı altında kaldığı anlaşılmakla, davalının iştirak nafakalarına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir....

    aylık 200TL iştirak nafakası bağlandığının davalı Karabük Aile Mahkemesinde 2020/415 esas numarası ile her iki nafakanın kaldırılması için dava açtığının müşterek çocuk Müleyka anne babasının boşanma davası tarihi itibarıyla 17 yaşında olup lise öğrenimi görmekte olduğunun fakat iş bu davanın tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş ve İstanbul'da üniversiteye başlamış olup aylık 200 TL nafaka ile öğrenimini sürdürmekte zorlandığının Müleyka' nın Üsküdar Üniversitesi'nde radyo televizyonculuk bölümünde tam burslu okuyan Müleyka açısından aylık 200 TL iştirak nafakası yetmemekte ve günümüz ekonomik şartlarında öğrenimini sürdürmekte çok zorlandığının İstanbul ili şartlarında aylık 200 TL ile geçinememekte ve yalnızca kitap giderleri bile bu bedeli aşmaktadır....

    Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, ekonomik göstergeler ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı, tarafların Uyaptan alınan Takbis kayıtları ve SGK hizmet döküm belgesi, davalının borç miktarı ve dosya kapsamındaki kanıtlar itibariyle hükmedilen iştirak nafakası miktarı TMK. 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine göre, mahkemenin kararında yazılı olduğu şekilde verilen karar usul ve yasa ve dosya kapsamına uygun bulunmuştur. Bu nedenle, davalı vekilinin iştirak nafakası yönünden istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

    Aile mahkemesinin 2013/352 Esas, 2013/362 Karar 15/07/2013 tarihli kararıyla boşandıklarını, boşanma kararı ile müşterek çocukların velayetlerinin davalı anneye verildiğini ve her bir çocuk için aylık 100'er TL iştirak nafakasına hükmolunduğunu, davalının müşterek çocukların bakımı için yeterli gelirinin bulunmadığını, davalı babanın düzenli olarak çalıştığını ve iyi bir gelirinin bulunduğunu, mahkemece yapılacak sosyal ve ekonomik durum araştırmasıyla üç çocuk için verilen nafaka miktarının çok düşük olduğunun anlaşılacağını, davacı müvekkilinin reşit olduğunu, müşterek çocuğun özel ders aldığını, üniversite sınavına hazırlandığını, müşterek çocuğun eğitim masraflarının arttığını, davalı tarafça ödenen 3 çocuk için aylık toplam 300 TL olan iştirak nafakasının reşit olması sebebiyle çocuk Doğukan Dokuyan için bu kez yardım nafakası olarak 1.000 TL olarak, müşterek diğer 2 çocuk için ayrı ayrı 1.000'er TL iştirak nafakası olarak toplam 3.000 TL her ay davalıdan alınıp davacılara ödenmesini...

    davası açtığı, yargılama sonucunda davacı için 200,00 TL, müşterek çocuk için 200,00 TL olmak üzere toplam 400,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği ve kararın 24.05.2007 tarihinde kesinleştiği, davalı kocanın 02.12.2009 tarihinde davacı kadın aleyhine 2. kez boşanma davası açtığı, davacı kadında 18.05.2009 tarihinde davalı koca aleyhine tedbir nafakalarının artırımı davası açtığı, bu iki davanın birleştirildiği ve 16.06.2010 tarihli ilam ile tarafların boşanmalarına; müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, birleştirilen nafaka artırım davasının kısmen kabulü ile davacının nafakasının 500,00 TL'ye, çocuğun nafakasının 300,00 TL'ye yükseltilmesine karar verildiği, kararda bu nafakaların tedbir mi, yoksa yoksulluk ve iştirak nafakasımı olduğunun belirtilmediği, bu yönde kararın tavzihi talebinin mahkemece reddedildiği; kararın 28.09.2010 tarihinde kesinleştiği, davacı kadının 28.01.2011 tarihinde temyize konu yoksulluk ve iştirak nafakası davasını açtığı anlaşılmaktadır.4721 Sayılı...

      Aile Mahkemesi'nin 2019/34 XX 459/97 K sayılı ilamı ile hükmedilmiş iştirak ve yoksulluk nafakalarının ÜFE artışı akabinde miktarlarının tespiti talebini içermekte olup, davacı tarafça yapılan ıslah akabinde iştirak nafakası yönünden iştirak nafakasının arttırılması davasına dönüştürülmüştür. Davacı tarafça iştirak nafakası yönünden ıslah talebinde bulunulmakla birlikte, yoksulluk nafakası yönünden ıslah işlemi yapılmamış, yoksulluk nafakasına ilişkin dava dilekçesindeki tespit talebinden açıkça feragat edilmemiş ya da açıkça vazgeçilmemiştir. Davacı tarafın yargılamanın 23/09/2021 tarihli celsesinde "iştirak nafakasının aylık 3.500,00 TL'ye yükseltilmesi olarak davanın ıslah edildiği, ancak yoksulluk nafakasına yönelik bir taleplerinin bulunmadığı" beyan edilmiş olup, söz konusu beyanın "yoksulluk nafakasına yönelik ıslah talebimiz yoktur" anlamı ile mahkemece değerlendirilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....

      Aile Mahkemesinin 2015/439 Esas 2015/644 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, müşterek 3 çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini, baba ile çocuklar arasında şahsi münasebet tesis edildiğini, müvekkilinin boşanma sürecinde çocukların etkilenmemesi ve çocuklarla baba arasındaki ilişkinin kopmaması amacıyla yatılı şahsi münasebet tesisine razı olduğunu, ancak boşanmadan sonra çocukların babalarının yanında yatılı kalmalarının çocukların gelişimlerini, eğitim hayatlarını ve psikolojilerini olumsuz etkilediğini, bu nedenle cumartesi günleri yatılı olan şahsi münasebetin sadece pazar gündüz olarak belirlenmesini talep ettiklerini, davalının çocukları almasına rağmen çocukların yanında kalmadığını ve çocukların babaanneleri ile kaldığını, davalı babanın çocukların eğitim giderlerini üstlendiğini ve 3 çocuk için aylık 20.000 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiğini, tarafların bu hususta anlaşmalarına rağmen davalının ısrarı üzerine mahkeme huzurunda iştirak nafakası miktarını 3500 TL...

      in velayetinin davacı anneye verildiği,boşanma davasında müşterek çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmediği, davacı annenin 2011 yılında açtığı iştirak nafakası davası sonucunda ise 2013 yılında müşterek çocuk için nafaka dava tarihinden itibaren aylık 400 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ve nafakada Üfe oranında artışa da hükmedildiği,eldeki dava tarihi itibariyle iştirak nafakasının aylık 480 TL olarak ödenmekte olduğu sabittir....

        Aile Mahkemesinin 17/06/2020 tarih, 2020/32 Esas, 2020/213 Karar sayılı kararının yoksulluk nafakası yönünden kaldırılmasını ve aylık 1.000 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 2.000 TL'ye artırılmasını karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep ettiği, dosyanın bu şekilde dairemize gönderildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, önceden hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması istemine ilişkindir. (TMK'nun 176/4,327 ila, 331 m.leri) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Hakim yoksulluk nafakası takdirinde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarındaki değişikliği araştırıp, gelirleri arasında bir oranlama yaparak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir....

        UYAP Entegrasyonu