Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, kadın lehine yoksulluk-iştirak nafakası ve maddi-manevi tazminat verilmesini istinaf etmiştir. Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, tedbir-iştirak-yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarını istinaf etmiştir. Asıl davanın reddi erkek tarafından istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir....

Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, verilen kusurların karşı tarafın kişilik haklarını zedelemesi, paranın alım gücü, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına manevi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen manevi tazminat miktarının ölçülülükilkesine göre fazla olduğu anlaşıldığından 18.000 TL manevi tazminata karar verilmiş olup, davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

nafakası olarak devamına, müşterek çocuk Muhammed ve Burak lehine hükmedilen aylık 200'er TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle 250'şer TL'ye artırılmasına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacı - davalının yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

Davacının yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarına yönelik istinaf isteğinin incelenmesinde; Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakaların niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadın ve ortak çocuğun ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, davacı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakası miktarı az görüldüğünden, davacının bu yönlere ilişkin istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına, açıklanan ilkeler gözetilerek belirlenen aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası ile aylık 300,00 TL iştirak nafakasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

olarak devamına, kadının maddi ve manevi tazminat talebi ile erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen bu hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, velayet ile iştirak nafakası miktarı; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ile tedbir ve iştirak nafakaları yönünden istinaf edilmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı erkek tarafından açılan boşanma, davasının yapılan yargılaması sonunda mahkeme, davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1 gereğince boşanmalarına, velayetin babaya bırakılmasına, anne ve çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine, davalı kadın lehine tedbir nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmetmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, manevi tazminat, iştirak nafakası ve kişisel ilişki yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, manevi tazminat miktarı, maddi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın dava tarihinden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası (TMK.m.169), boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakası olarak devam edeceğinin tabii bulunmasına göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları...

        Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ilk derece mahkemesince erkeğe yüklenen kusurların usulünce kanıtlanmasına, davacı kadının kusurlu bir eyleminin delil bildirmeyen erkek tarafından kanıtlanamamasına, yakın akrabalığın tek başına tanıklıktan düşürecek nitelikte olmamasına, davalı tarafından aksinin ispat edilememesine, davacı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1- 2 maddesinde düzenlenen maddi ve manevi tazminat koşullarının gerçekleşmesine, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre hükmedilen tazminat miktarlarının indirilmesinin de gerekmemesine, davacı kadının ev hanımı olup, herhangi bir gelirinin mevcut olmaması karşısında yoksulluk nafakası koşullarının, yine velayeti anneye verilen müşterek çocuk için iştirak nafakası şartlarının gerçekleşmesine, davalının nafakalara ilişkin açık bir istinaf talebinin bulunmamasına, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının indirilmesinin gerekmemesine, dava açılmakla ayrı yaşamaya...

        Yukarıda belirtilen sebeplerle davacı-karşı davalı kadının, karşı boşanma davası, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları ile lehine hükmedilen yönünden istinaf başvurusu ile davalı-karşı davacı erkeğin velayet, kabul edilen asıl boşanma davası, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatlar, reddedilen maddi ve manevi tazminat taleplerine ve aleyhine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davacı-karşı davalı kadının kusur, maddi ve manevi tazminat miktarları, tedbir nafakası yönünden istinaf başvurusu ile davalı-karşı davacı erkeğin kusura yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, tedbir nafakası yönünden; davalı kadın tarafından ise kendi yararına hükmedilen tedbir nafakası ile iştirak nafakasının miktarı, maddi ve manevi tazminat ile yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan iştirak nafakası ile maddi ve manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece bozma öncesi verilen kararda tarafların eşit kusurlu bulunmaları nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar...

          UYAP Entegrasyonu