Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, tedbir - yoksulluk ve tedbir-iştirak nafaka miktarını, maddi - manevi tazminat miktarını istinaf etmiştir. Davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, kadın için maddi - manevi tazminat ve tedbir-iştirak- yoksulluk nafakası verilmesini istinaf etmiştir....

Maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için aylık 150,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı erkeğin tedbir nafakası talebinin reddine, davacı erkek yararına aylık 150,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminata, davalı kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından reddine hükmedilmiştir. Davalı kadın vekili; boşanma kararına itirazlarının olmadığını belirterek davacı erkek yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata, davalı kadının reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı kadın, 25.06.2021 tarihli dilekçesi ile istinaf başvurusundan feragat etmiştir....

TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davacı kadının; lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat, tedbir nafakası ve çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakası miktarları ile müşterek çocuk Rojda yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile, kararın bunlara ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, bu hususlarda yeniden hüküm tesisine, davalının müşterek çocuk Berfin yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf talebinin, çocuğun boşanma hükmünün kesinleşmesinden önce 08.04.2020 tarihinde reşit olduğu ve bu sebeple konusunun kalmadığı anlaşılmakla, istinaf ve iştirak nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, kadın için yoksulluk nafakası ve maddi manevi tazminat verilmesini, velayeti istinaf etmiştir. Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, tedbir - iştirak yoksulluk nafakası ve maddi - manevi tazminat miktarını istinaf etmiştir....

ilamının kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 850,00- TL iştirak nafakasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı kendisi için davalıdan nafaka, maddi ve manevi tazminat talep etmediğinden ve yasal şartları oluşmadığından davacı lehine nafaka ve maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine yer olmadığına, karar verildiği görülmüştür....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından yararına hükmolunan tazminat miktarları ile iştirak nafakası miktarı ve vekâlet ücreti yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı erkeğin tüm davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Bölge adliye mahkemesince bozmadan önce kurulan ilk hükümde davacı kadın yararına 17.000 TL maddi, 17.000 TL manevi tazminata hükmedilmiş, kararın taraflarca temyizi üzerine, Dairemizin 25.01.2021 tarihli ilamı ile iştirak nafakası ve kadın yararına hükmolunan tazminatların az olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur...

    Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan (yoksulluk) ve (iştirak) nafakası da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için kararın, eklentiler yönünden de kesinleşmesi gerekmez. Somut olayda; icra takibinin dayanağı olan ilam, boşanma ilamının fer'isi olan maddi ve manevi tazminat ile iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin olup, boşanma hükmü tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine 02.06.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanma hükmünün 02.06.2015 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle, feri kalemler yönünden 19.06.2015 tarihinde yapılan takipte bir usulsüzlük bulunmamaktadır. O halde, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Açıklanan nedenle; kadın eşin maddi ve manevi tazminat miktarına yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin maddi ve manevi tazminat miktarına ilişkin hükmünün kaldırılmasına, 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- b-2. maddesi gereğince maddi ve manevi tazminat talebi yönünden yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; kadın eş yararına TMK'nın 174/1. maddesi gereğince 25.000,00 TL maddi ve TMK'nın 174/2. maddesi uyarınca 20.000,00 TL manevi tazminata, fazlaya ilşkin istemin ise reddine karar verilmesi gerekmiştir. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, kadın eş yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece TMK'nın 4. maddesinde düzenlenen hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası, iştirak nafakası talebinin reddi ve manevi tazminat miktarı yönünden, davalı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ile davacı erkek lehine hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, adli müzaharetten...

        UYAP Entegrasyonu