Davalı erkek tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamış olup, iştirak nafakaları temyize konu edilemez. Bu sebeple davalının iştirak nafakalarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Davacı anne tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davasının yapılan yargılaması sonucunda ortak çocuklar 2003 doğumlu ... ile 2004 doğumlu ...’ın velayetlerinin babadan alınarak anneye verilmesine, ... için 200 TL iştirak nafakasına, ... yönünden ise iştirak nafakası talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı anne tarafından iştirak nafakası talebinin reddi yönünden temyiz edilmiştir. Mahkemece ...’ün bakım tedbiri kararı ile kurumda kaldığı ve annesi ile yaşamadığı gerekçesiyle iştirak nafakasının reddine karar verilmiş ise de; ...’ün ... 1. Aile Mahkemesinin 16.09.2014 tarihli kararı ile 2828 sayılı kanun uyarınca koruma altına alındığı ancak dosya içerisindeki Çocuk Evleri Koordinasyon Merkezi Müdürlüğünü’nün yazısından ...’ün 30.10.2014 tarihinden itibaren anne ...’in yanında bulunduğu anlaşılmaktadır....
-TL iştirak nafakası takdir edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf süresi içerisinde cevap dilekçesi ibraz etmemiş, duruşmada hazır bulunmamıştır. Mahkemece; davacının müşterek çocuk için iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile kararın kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 200,00.-TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K'na göre nafakaya dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması/Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı tarafından boşanma ilamıyla ortak çocuk yararına hükmedilen 500,00 TL iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı takdirde azaltılması talep edilmiş, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile 500,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 50 TL indirilerek aylık 450,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, ilk derece mahekemesince verilen bu karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, bu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velâyetin Değiştirilmesi-Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması-Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından reddedilen velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacının reddedilen velayetin değiştirilmesi davası ve iştirak nafakası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. (HMK m.362/1-ç)....
Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; yoksulluk nafakasının kaldırılma şartlarının oluşmadığını, iştirak nafakalarında yapılan artışın az olduğunu, asıl ve karşı davada verilen kararın kaldırılmasına, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması taleplerinin kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
kabul edilmeyen gider olarak değerlendirilmesi gerektiği, aynı şekilde, kurumlar vergisinden istisna edilen kazançların elde edilmesi sırasında zarar doğması halinde bu zararların da istisna kapsamı dışındaki gelirlerden indirilmemesi gerektiği sonucuna varıldığından, iştirak edilen kurumun sermayesine katılmak suretiyle elde edilecek kar üzerinden katılma payı karşılığında kazanç elde ederek şirketin karlılığını artırmaya yönelik bir riskin göze alınması sonucu ortaya çıkan ve bu haliyle iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman gideri mahiyetinde olmadığı açık olan iştirak payı zararının, kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınmasının mümkün olmadığı, bu durumda, davacı şirketin iştirak hisselerinin satışı nedeniyle ortaya çıkan iştirak payı zararının %75'i olan 25.325.761,44TL'nin kurum kazancının tespitinde gider olarak sayılması gerektiğine ilişkin ihtirazi kayıtla verilen 2020 yılı kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde, ihtirazi kayıt kabul edilmeyerek 25.325.761,44TL'nin...
Somut olayda davalı anne tarafından 2.000,00TL iştirak nafakası talep edilmiş ve mahkemece de ortak çocuk lehine 2.000,00TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Davalı annenin direnmeye konu olan, ortak çocuk lehine iştirak nafakasının eklentisi niteliğinde öğrenim gideri adı altında hükmedilen alacağa ilişkin bir talebi bulunmamaktadır. İstek dışına çıkılarak velayeti anneye bırakılan çocuk için baba aleyhine iştirak nafakası dışında eğitim-öğretim, okul gideri adı altında ayrı bir alacağa hükmetmek infazda da karışıklığa yol açacaktır. Ayrıca koşulların ve ihtiyaçların değişmesi hâlinde iştirak nafakasının arttırılması her zaman istenebilir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından iştirak nafakası yönünden; davalı erkek tarafından ise tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; TMK m. 182/2 hükmü gereği iştirak nafakası isteğe bağlı nafaka türü değildir. Aile Mahkemesi Hakimi çocuğun üstün yararı ve güvenliğini esas alarak tarafların ekonomik durumuna uygun iştirak nafakasına hükmedebilir....
Velayet düzenlemesi yönünden verilen bu karar usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Mahkemece, tefhim edilen kısa karar ve buna uygun yazılan gerekçeli kararın hüküm fıkrasında; tarafların ortak çocuğu 11.05.2001 doğumlu...yönünden iştirak nafakasına ilişkin hüküm kurulmadığı halde, gerekçede ortak çocuk...yararına 350,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği belirtilerek iştirak nafakası yönünden de gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. İştirak nafakası yönünden verilen bu karar da usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....