Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı erkek tarafından açılmış yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığı taktirde uyarlanması ve aylık 500'TL ye indirilmesi istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı kadın tarafından açılmış yoksulluk ve iştirak nafakasının yükseltilmesi istemine ilişkindir. Tarafların Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/358 Esas 2014/427 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, mahkeme kararının 26/09/2014 tarihinde kesinleştiği davacı için aylık 700,00 Dolar yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 300 Dolar iştirak nafakasına hükmedildiği, mahkeme kararının 26/09/2014 tarihinde kesinleştiği, davacı erkeğin nafakaların kaldırılması olmadığı taktirde Türk Lirasına uyarlanarak indirilmesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere; her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir....

Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, asıl davada müşterek çocuk Ömer Yiğit'in aylık 700 TL olan iştirak nafakasının 800 TL artırımı ile aylık 1.500 TL'ye yükseltildiği, bu çocuk için bir yıllık iştirak nafakası artış miktarının 9.600 TL'ye tekabül ettiği, müşterek çocuk Öykü Beren'in 600 TL olan iştirak nafakasının 800 TL artırımı ile aylık 1.400 TL'ye yükseltildiği, bu çocuk için bir yıllık iştirak nafakası artış miktarının 9.600TL'ye tekabül ettiği, karşı davada ise çocuk Ömer Yiğit'in 700 TL olan iştirak nafakası ile Öykü Beren'in 600 TL olan iştirak nafakalarının kaldırılması talep edildiği, karşı davanın reddedildiği, çocuk Ömer Yiğit'in kaldırılması istenen 700 TL'lik nafakasının bir yıllık tutasının 8.400 TL'ye, çocuk Öykü Beren'in kaldırılması istenen 600 TL'lik nafakasının bir yıllık tutasının ise 7.200 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2023 yılı itibariyle miktar veya değeri 17.830 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin...

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile boşandıklarını, müşterek çocukların velayetlerinin kendisine verildiğini, çocukların her biri için 200,00'er TL iştirak nafakası bağlandığını, davalının gelirinin arttığını belirterek çocuklar için 200,00'er TL iştirak nafakalarının dava tarihinden itibaren 750,00'şer TL iştirak nafakasına yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, "Davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuklar için daha önce hükmolunan ayrı ayrı aylık 200,00' er TL' lik iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 150,00 TL arttırılarak dava tarihinden itibaren aylık ayrı ayrı 350,00 TL olmak üzere toplam 700,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine," karar verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunmayan davacılardan her biri için istinafa konu hükmedilen nafaka miktarı 5.390,00 TL’yi geçmemektedir....

İcra Müdürlüğünün 2018/2121 sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, şikayetin Temmuz, Ağustos, Eylül 2018 aylarına ait iştirak nafakalarının ödenmemesi nedeniyle yapıldığı anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 03/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Aile Mahkemesinin 2017/1092 esas sayılı dosyasında anlaşmalı boşanma işlemi gerçekleştirildiğini, ortak çocuklar için takdir edilen iştirak nafakalarının ihtiyaçları karşılamadığını belirterek müşterek çocuklar Kardelen ve Ezgi Aykut için ayrı ayrı aylık 400 TL olmak üzere hükmedilen iştirak nafakalarının her bir çocuk için ayrı ayrı 1.500 TL'ye yükseltilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların Ankara 11. Aile Mahkemesinin 03/07/2017 tarih, 2017/1092 esas, 2017/1142 karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, ortak çocukları için ayrı ayrı aylık 400 TL iştirak nafakası ödediğini, davacının ortak velayete rağmen tek başına etüde kaydettirdiğini, boşanmanın üzerinden bir yıl dahi geçmediğini, müvekkilinin etüd masraflarını da davacıya gönderdiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde ortak çocuklar ..., ... ve ... için boşanma kararı ile birlikte hükmedilen 110’ar TL iştirak nafakalarının çocukların ihtiyaçlarının artması nedeni ile 300’er TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir.Davalı vekili dilekçesinde davalının kredi borcu olduğunu, kira ödediğini, ücretinin kısıtlı olduğunu belirtmiştir.Mahkemece iştirak nafakasının artırılması için neden olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki boşanma davası sonucunda, ortak çocukların velayetinin davacı babaya bırakıldığı ve annenin 110’ar TL iştirak nafakası ödemesine karar verildiği ve kararın 13.02.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Dava iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir.TMK.328/1.maddesi gereğince ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin...

      Bölge adliye mahkemesince tazminatlar, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile tazminatlar ve nafakaların indirilmesine karar verilerek, ilk derece mahkemesinin kararının bu yönden düzeltilmesine karar verilmiş ise de; bu konuda eda hükmü oluşturacak şekilde yeniden esas hakkında karar verilmemesi doğru görülmemiştir (HMK m.353-f. /b-2). Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m.370/2). SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1. bendinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine l. bent olarak davalının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarına yönelik istinaf talebinin kabulüne. Alanya 1....

        Bu sebeple davalının karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 20.10.2015 tarih ve 2015/17756 E. - 2015/18862 K. sayılı temyizin reddi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalının temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemeye gelince; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, d avalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Davacı 14.12.2012 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ettiği halde mahkemece ıslah tarihi olarak 01.10.2012 tarihi kabul edilerek ortak çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakalarının bu tarihten itibaren artırılmasına karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ne var ki; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından gerekçe-hüküm çelişkisi ve nafakalar yönünden; davalı kadın tarafından ise nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince erkeğin davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye bırakılmasına ve çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 700 TL tedbir ve iştirak nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine ilişkin hüküm kurulmuş; ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı erkek tarafından tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı, davalı kadın tarafından ise tamamına yönelik istinaf talebinde bulunulmuştur....

            DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından iştirak nafakasının miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, tedbir ve iştirak nafakalarının mikarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir. 2-Bölge adliye mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda verilen kararda çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası kesinleştiği halde, bu konuda yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu