Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup,”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 15 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21- 198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı)....

Bu hükümden ilamlı icrada menfi tespit davası açılamayacağı sonucuna varılmamalıdır. Çünkü İİK’nın 33/4. fıkrasında menfi tespit davasının belirtilmemiş olması sadece bir unutmadır. İİK’nın 41. maddesindeki yollama 72. maddenin tümünü de kapsar. Menfi tespit davası bir eda davası olan istirdat davasının sonucudur. Bu nedenle borç ödenmediği için henüz açılamayan istirdat davasının öncüsü olan menfi tespit davasının açılmasının da hukuki yararı vardır (Kuru Baki ; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013 s. 955). Ayrıca ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi ile ilgili İİK’nın 150. maddesinde “…Ancak rehin hakkı itiraz konusu yapılamaz. İpoteğin iptali hakkında dava açılması hâlinde İİK’nın 72. madde hükümleri kıyasen uygulanır.” demektedir. Borçlu ipoteğin iptali için menfi tespit davası açabilir. İpotekli taşınmazın malikinin üçüncü kişi olması hâlinde üçüncü kişi de ipoteğin iptali için menfi tespit davası açabilir....

    Çünkü menfi tespit davasında ileri sürülebilecek hususlar, itirazın iptali davasında da ileri sürülebilecektir. Ayrıca itirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir davadır. Davacının "fahiş faiz itirazının borca itiraz olarak ileri sürüldüğü, bu nedenle itirazın iptali davasının görülmesi sırasında da ileri sürülmüş olduğu ancak mahkemece değerlendirilmediği" yönündeki iddiası, itirazın iptali davasının kesinleşmiş olması nedeniyle artık dinlenemez. (YARG. 19.HD. E: 2013/13987 K: 2013/19547 ve ANTALYA BAM 11.HD. E: 2021/959 Esas K: 2021/990, T: 01/06/2021) İtirazın iptali davasında hükümde, işleyecek faizle ilgili bir belirleme yer almıyorsa bu durumda işleyecek faiz, takip talebinde istenen faiz oranı üzerinden işletilir. İcra dosyasının incelenmesinde yapılan en güncel kapak hesabında, borç için ödeme yapılan 3.497,58 tl nin borç miktarından mahsup edildiği ve bakiye borç miktarının belirtildiği anlaşılmıştır....

    Ancak borçlu tarafından açılacak davada, alacaklı durumundaki davalının savunmalarını def'i yolu ile ileri sürmesi halinde, açılan menfi tespit davasının da zamanaşımını keseceğinin kabulü gerekir. Nitekim Yargıtay HGK'nın 20.01.1996 tarih ve 1996/12-654 E. - 1996/805 K. sayılı kararı ile de aynı ilke kabul edilmiş olup, alacaklı durumundaki davalının savunmalarını def'i yolu ile ileri sürdüğü menfi tespit davası, zamanaşımını keser ve kararın kesinleşme tarihine kadar zamanaşımı işlemez. Menfi tespit davası sonuçlanıp kesinleşinceye kadar alacaklının takip dosyasında işlem yapma zorunluluğu bulunmadığından 6 aylık zamanaşımı süresi, menfi tespite ilişkin kararın kesinleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar. Somut uyuşmazlıkta; takip konusunun, yedi adet çek olup, 22.8.2011 tarihinde borçlu tarafından açılan ve ... 2....

      GEREKÇE: Dava, kambiyo senedi/bono nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir. Dava 13.09.2023 tarihinde açılmış olup, Türk Ticaret Kanunu’nda 7445 sayılı kanunla yapılan değişiklik kapsamında Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilerek menfi tespit davaları da zorunlu arabuluculuk kapsamına alınmış, söz konusu bu düzenleme 01/09/2023 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A/2. maddesi; "Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır....

        VEKİLİ : DAVALI : 1- VEKİLİ : DAVALI : 2- VEKİLİ : DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davalı ...'nın, 30.08.2023 vade tarihli ve 300.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak müvekkili şirket aleyhine Konya ....

          -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, ihale sonucu beliren mülkiyet durumunun Tapu Sicil Müdürlüğünce sicile yansıtılmaması sebebiyle tapu iptal ve tescil isteği olmaksızın idarenin menfi işlem ve kararına karşı açılan davanın 2577 sayılı Yasanın 2. maddesi kapsamında bulunduğuna göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 26.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Av. ....... aralarındaki birleşen menfi tespit ve itirazın iptali davası hakkında .... Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 11.02.2016 gün ve 2010/37E. - 2016/64 K. sayılı hükmün asıl davada davacılar-birleşen davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - KARAR - Hükmü temyiz eden asıl davada davacılar-birleşen davada davalılar vekilinin , hükmü hem asıl hem de birleşen dava yönünden temyiz ettiği, ancak tek bir dava için temyiz yoluna başvurma harcı yatırdığı anlaşılmaktadır. Birleşen davalar bağımsızlıklarını koruduğundan, temyiz edilen her bir dava için ayrı ayrı temyiz yoluna başvurma harcı yatırılması gerekir....

              Ltd.Şti. vekili Av. ... aralarındaki menfi tespit, senet iptali davası hakkında ... .Asliye Ticaret Mahkemesi'nden verilen 10.05.2016 gün ve 2014/1118 Esas 2016/523 karar sayılı hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - (1) Hükmü katılma yoluyla temyiz eden davacı vekili tarafından Harçlar Kanunu'na göre maktu temyiz harcı ve temyiz yoluna başvurma harcı yatırılması gerekirken, hiç harç yatırılmadığından, alınması gerekli harçların yatırılması için muhtıra çıkarılarak HUMK’un 434/3 maddesine göre işlem yapılması ve davacı vekilinin temyiz başvuru dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edilmesi, (2) Heyetçe incelenmesine gerek görülen ... .İcra Müdürlüğü’nün 2008/14699 esas sayılı icra dosyasının aslı ya da onaylı örneğinin ve takip ve davaya konu bonoların önlü arkalı tasdikli okunaklı örneklerinin eklenmesi, SONUÇ : Yukarıda (1) ve (2) no’lu bentlerde belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılabilmesi...

                Av. ... aralarındaki birleşen itirazın iptali ve menfi tespit davası hakkında .....Hukuk Mahkemesi'nden verilen 21/11/2016 gün ve 2014/1232 E. - 2016/788 K. sayılı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - KARAR - Hükmü temyiz eden davalı-birleşen dosya davacısı vekilinin, hükmü hem asıl hem de birleşen dava yönünden temyiz ettiği, ancak tek bir dava için maktu harç ile temyiz yoluna başvurma harcı yatırdığı anlaşılmaktadır. Birleşen davalar bağımsızlıklarını koruduğundan, temyiz edilen her bir dava için ayrı ayrı nispi harç ve temyiz yoluna başvurma harcı yatırılması gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu