İşkolu tespit davalarında her işverenin işyerinin bağımsız işyeri olarak kabul edilip o işyerinde yapılan işlerin niteliği itibarıyla işkolu tespiti gerekir. Mülga 2821 sayılı Kanun'un 60. maddesinde yer alan “Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır” kuralı ise, bir işyeri sınırları ve organizasyonu içerisinde yürütülen işler için önem taşır. Bununla birlikte birbirinden ayrı işyerlerinde asıl iş yardımcı iş kavramı geçerli olmaz. Bu noktada ifade etmek gerekir ki, alt işverenin işkolu tespiti, asıl işverenin yaptığı işe göre belirlenemeyeceği gibi, alt işverenin işkolu tespitinin asıl işverenden ayrı olarak yapılması gerekmektedir. Alt işverene ait işyerinde yapılan işlerin, asıl işverene ait işyerinde yapılan işlere yardımcı iş olarak değerlendirilmesi de mümkün değildir....
Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde, davacının işkolu tespiti taleplerinin ya da süre taleplerinin Kanun'a aykırı olduğunu, dava konusu işyerinin SGK numarası olduğunu, 5210 nace kodu aldığını, söz konusu işkolunun 16 nolu "Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı, Ardiye ve Antrepoculuk" işkoluna girdiğini, aksi durumda zaten üyeliğin mümkün olmadığını, davacı Şirketin yetki tespiti talebinin yapıldığı 09.07.2018 tarihinde 16 nolu işkoluna giren tek işyeri olduğunu, 498 çalışan olduğunu, Sendikalarının üye sayısının 263 olduğunu, işkolu tespitinin bekletici mesele yapılamayacağını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; “... ......
Davalı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle: 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 4. maddesinde işkolları I sayılı cetvelde gösterilmiş ve aynı kanunun İşkolu Tespiti başlıklı 5. maddesinin, “(1) Bir işyerinin girdiği işkolunun tespiti Bakanlıkça yapılır. Bakanlık, tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, kararın yayımından itibaren on beş gün içinde dava açabilir. Mahkeme iki ay içinde kararını verir. Karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi iki ay içinde kararını verir. Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay, uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar. (2) Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur....
Temyiz Sebepleri Davacı temyiz dilekçesinde; 6356 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesinde düzenlenen işletme niteliğinin tespiti davasının konusu bakımından işkolu tespiti ve yetki tespitine itiraz davası ile bir ilgisi olmadığını, işbu davanın İstanbul 26. İş Mahkemesinde görülen yetki tespiti davasının devamı olmadığını, 6356 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi kapsamındaki prosedür işletilmeden açılamayacağına karar verilmesinin hatalı olduğunu, SGK kayıtlarındaki hatanın düzeltildiğini ve dava konusu işyerinin nace kodunun değiştirildiğini, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesinin davalılar lehine hükmettiği vekâlet ücretini artırmasının hukuka aykırı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dava konusu işyerlerinin işletme bütünlüğü ilişkisinde tek bir toplu iş sözleşmesi ünitesi olduğunun tespiti istemi ile vekâlet ücretine ilişkindir. 2....
İşkolu tespit davalarında, her işverenin işyerinin bağımsız işyeri olarak kabul edilip, o işyerinde yapılan işlerin niteliği itibariyle işkolu tespiti gerekir. Alt işverenin işkolu tespiti asıl işverenin yaptığı işe göre belirlenmez. Alt işverenin işkolu tespitinin, asıl işverenden ayrı olarak yapılması gerektiği gibi, alt işverene ait işyerinde yapılan işlerin, asıl işverene ait işyerinde yapılan işlere yardımcı iş olarak değerlendirilmesi de doğru olmaz. 6356 sayılı Kanun'un 4/2. maddesinde öngörülen, bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işlerin de, asıl işin dâhil olduğu işkolundan sayılacağı kuralı, bir işyeri sınırları ve organizasyonu içerisinde yürütülen işler için önem taşır. Yoksa birbirinden ayrı işyerlerinde farklı işkoluna giren işler yapılıyorsa asıl iş yardımcı iş kavramı geçerli olmaz. Alt işveren işçileri ise, alt işverene ait bağımsız işyeri çalışanları olduklarından, bağlı bulundukları işkolunun, asıl işverenden ayrı olarak belirlenmesi gerekir....
Bu işler alt işveren bakımından asıl ... kabul edilir ve işkolu buna göre belirlenir. ...” 4. 6356 sayılı Kanun’un “İşkolunun tespiti” kenar başlıklı 5 ... maddesi ise şu şekildedir: “(1) Bir işyerinin girdiği işkolunun tespiti Bakanlıkça yapılır. Bakanlık, tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, kararın yayımından itibaren on beş ... içinde dava açabilir. Mahkeme iki ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/29 md.) Karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi iki ay içinde kararını verir. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/29 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay, uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar. (2) ... bir toplu ... sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur....
İşkolu tespit davalarında her işverenin işyerinin bağımsız işyeri olarak kabul edilip o işyerinde yapılan işlerin niteliği itibarıyla işkolu tespiti gerekir. Mülga 2821 sayılı Kanun'un 60. maddesinde yer alan “Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır” kuralı ise, bir işyeri sınırları ve organizasyonu içerisinde yürütülen işler için önem taşır. Bununla birlikte birbirinden ayrı işyerlerinde asıl iş yardımcı iş kavramı geçerli olmaz. Bu noktada ifade etmek gerekir ki, alt işverenin işkolu tespiti, asıl işverenin yaptığı işe göre belirlenemeyeceği gibi, alt işverenin işkolu tespitinin asıl işverenden ayrı olarak yapılması gerekmektedir. Alt işverene ait işyerinde yapılan işlerin, asıl işverene ait işyerinde yapılan işlere yardımcı iş olarak değerlendirilmesi de mümkün değildir....
Bu işler alt işveren bakımından asıl iş kabul edilir ve işkolu buna göre belirlenir.” 4. 6356 sayılı Kanun’un “İşkolunun tespiti” kenar başlıklı 5 inci maddesi ise şöyledir: “(1) Bir işyerinin girdiği işkolunun tespiti Bakanlıkça yapılır. Bakanlık, tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, kararın yayımından itibaren on beş gün içinde dava açabilir. Mahkeme iki ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/29 md.) Karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi iki ay içinde kararını verir. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/29 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay, uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar. (2) Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur....
ise İçerenköy/İstanbul’da bulunduğunu, yapılacak toplu iş sözleşmesinin işyeri değil işletme toplu iş sözleşmesi olması gerektiğini, başvuru tarihi itibariyle sendikanın yeterli sayıda üyeye sahip olmadığını iddia ederek davalı bakanlığın 09.11.2012 tarihli yetki ve çoğunluk tespitinin tespitine ilişkin kararın iptaline, müvekkil şirketin işletmesini oluşturan bütün işyerlerinin işkolu tespitine ilişkin bakanlığın kesinleşmiş bir işkolu tespit kararı olmadığından... ve ......
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; deliller toplanmaksızın davanın reddedildiğini, müvekkili Şirketin anılan adreste konaklama ve eğlence işkoluna ait ticari faaliyette bulunmadığını, yat işletmeciliği faaliyetlerini gerçekleştirdiğini, hatalı işkolu tespiti ve bu tespite bağlı olarak davalı Bakanlık tarafından davalı Sendikanın yetki talebinin kabulünün hatalı olduğunu, hatalı işkolu tespitinin yetki tespiti işleminin temelden yoksun kılacağını ve davalı Sendikanın ehliyetsizliğine sebebiyet vereceğini, bu dava kapsamında bu hususta esaslı bir inceleme yapılmamış olmasının usul ve kanuna aykırılık teşkil ettiğini, davalı Sendika nezdinde gerçekleştirilen üyelikler yönünden kanunda düzenlenen şekilde üyelik süreci yürütülüp yürütülmediğinin araştırılmadığını, yetki tespiti başvurusu tarihinde henüz üyelik süreçlerinin devam etmesinin oldukça yüksek ihtimal olduğunu, davanın kamu düzenine ilişkin davalardan olup resen araştırma yükümlülüğünün bulunduğunu ileri sürerek...