Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacının iş sözleşmesinin işverence feshedildiği, dava açıldıktan sonra yargılama sürecinde işe başlatıldığı, işe başlatılmakla iş sözleşmesinin feshinin geçersiz hale geldiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında, işe iade davası açtıktan sonra işçinin yargılama sürecinde işe başlatılması olgusunun işe iade davasına etkisi ve doğuracağı sonuçların ne olacağı hususları uyuşmazlık konusudur. Davacının, dava açıldıktan sonra işe başlatıldığı dosya kapsamıyla sabittir. 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesi uyarınca açılan ve birden fazla talebi içeren işe iade davalarında yargılama sürecinde işçinin işe başlatılması durumunda işe iade ve buna bağlı olarak işe başlatmama tazminatının belirlenmesi istekleri bakımından dava konusuz kalır ise de; feshin geçersizliğinin tespiti ile buna bağlı boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların belirlenmesi istekleri yönünden davaya devam olunarak karar verilmesi gerekmektedir....

    Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacının iş sözleşmesinin işverence feshedildiği, dava açıldıktan sonra yargılama sürecinde işe başlatıldığı, işe başlatılmakla iş sözleşmesinin feshinin geçersiz hale geldiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında, işe iade davası açtıktan sonra işçinin yargılama sürecinde işe başlatılması olgusunun işe iade davasına etkisi ve doğuracağı sonuçların ne olacağı hususları uyuşmazlık konusudur. Davacının, dava açıldıktan sonra işe başlatıldığı dosya kapsamıyla sabittir. 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesi uyarınca açılan ve birden fazla talebi içeren işe iade davalarında yargılama sürecinde işçinin işe başlatılması durumunda işe iade ve buna bağlı olarak işe başlatmama tazminatının belirlenmesi istekleri bakımından dava konusuz kalır ise de; feshin geçersizliğinin tespiti ile buna bağlı boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların belirlenmesi istekleri yönünden davaya devam olunarak karar verilmesi gerekmektedir....

      Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacının iş sözleşmesinin işverence feshedildiği, dava açıldıktan sonra yargılama sürecinde işe başlatıldığı, işe başlatılmakla iş sözleşmesinin feshinin geçersiz hale geldiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında, işe iade davası açtıktan sonra işçinin yargılama sürecinde işe başlatılması olgusunun işe iade davasına etkisi ve doğuracağı sonuçların ne olacağı hususları uyuşmazlık konusudur. Davacının, dava açıldıktan sonra işe başlatıldığı dosya kapsamıyla sabittir. 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesi uyarınca açılan ve birden fazla talebi içeren işe iade davalarında yargılama sürecinde işçinin işe başlatılması durumunda işe iade ve buna bağlı olarak işe başlatmama tazminatının belirlenmesi istekleri bakımından dava konusuz kalır ise de; feshin geçersizliğinin tespiti ile buna bağlı boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların belirlenmesi istekleri yönünden davaya devam olunarak karar verilmesi gerekmektedir....

        Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davacının iş sözleşmesinin işverence feshedildiği, dava açıldıktan sonra yargılama sürecinde işe başlatıldığı, işe başlatılmakla iş sözleşmesinin feshinin geçersiz hale geldiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında, işe iade davası açtıktan sonra işçinin yargılama sürecinde işe başlatılması olgusunun işe iade davasına etkisi ve doğuracağı sonuçların ne olacağı hususları uyuşmazlık konusudur. Davacının, dava açıldıktan sonra işe başlatıldığı dosya kapsamıyla sabittir. 4857 sayılı Kanun'un 21. maddesi uyarınca açılan ve birden fazla talebi içeren işe iade davalarında yargılama sürecinde işçinin işe başlatılması durumunda işe iade ve buna bağlı olarak işe başlatmama tazminatının belirlenmesi istekleri bakımından dava konusuz kalır ise de; feshin geçersizliğinin tespiti ile buna bağlı boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların belirlenmesi istekleri yönünden davaya devam olunarak karar verilmesi gerekmektedir....

          Mahkemece, söz konusu alacak yargılama sırasında düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm altına alınmış, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. 4857 sayılı Kanunu'nun 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde feshin geçersizliği davasında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları ödenmelidir....

            İşçi, işe başlatılma konusundaki iradesini bizzat işverene iletebileceği gibi vekili ya da üyesi olduğu sendika aracılığı ile de ulaştırabilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen görüşü bu yöndedir (Yargıtay HGK 17.6.2009 gün ve 2009/9‑232E, 2009/278K.). İşveren işe iade için başvuran işçiyi (1) ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir....

              Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açtıkları davada işe iade tazminatı ve kıdem tazminatı alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi üzerine yeniden talepte bulunduklarını, iflas idaresinin kıdem tazminatı alacağını işçi alacağı olarak kabul ettiğini, ancak işe iade tazminatının işçilik alacağı olmadığı gerekçesi ile 4. sırada masaya kaydına karar verdiğini, işe iade tazminatının İş Kanunu’nun 21. maddesine göre işçi alacağı hükmünde olduğunu ileri sürerek, işe iade tazminatının 1. sırada masaya kaydına karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, işe iade kararının 05.11.2010 tarihinde kesinleştiğini, şikayetçi vekilinin 23.12.2010 tarihinde işe iade kararının uygulanması talebinde bulunduğunu, şikayetçinin alacaklı olduğu şirketin müflis şirket ile birleştiğini ve müflis şirketin de 15.09.2010 tarihinde iflasına karar verildiğini, iflas eden bir şirketin işçi çalıştırmasının mümkün olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

                İşe iade kararına rağmen işçinin işe alınmaması nedeniyle işe başlatmama tazminatının ödenmesi söz konusu ise, işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekmez. Bu durumda işe başlatmama anından itibaren faiz hakkı doğar. Somut olayda davacının işe başlatmama tazminatı dosyada bulunan Ekim 2011 dönemine ait bordroda yazılı olan net ücret miktarı brüt ücrete çevrilmek suretiyle hesaplanmıştır. Söz konusu bordro incelendiğinden bunun giydirilmiş ücret olduğu anlaşılmaktadır. Oysa işe başlatmama tazminatı işe iade sonrası işçinin işe başlatılmadığı tarihte alması gereken çıplak brüt ücret üzerinden hesaplanmalıdır. O halde yapılacak iş davacının işe iade sonrası işe başlatılmadığı tarih tespit edilerek, bu tarihte alması gereken çıplak brüt ücret belirlenip, karar davacı tarafından temyiz edilmeyip, davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, davalı yararına oluşan usulü kazanılmış haklar da gözetilerek; çıkacak sonuca göre karar verilmelidir....

                  Buna göre, davacı tarafından açılan işe iade davasında, feshin geçersizliği ile işçinin işe iadesine dair verilen kararın kesinleşmesi üzerine davacı işçinin, davalı işvereni temsilen Avukat T4 karşı keşide ettiği 10/04/2018 tarihli ihtarname ile işe başlatılmasını talep ettiği, Avukat Tolga Şıray'ın vekaletnamesinin genel vekaletname niteliğinde olup, davalı işverence tebligat yapılan vekile işe iade talebinin işveren adına kabulüne veya işveren adına işçi alma veya bu hususlarda işvereni temsile yetkisi verilmediği, yasal düzenleme gözetildiğinde Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere işe iade başvurusunun işverene yapılması gerekli olup, özel bir yetki verilmediği sürece vekile yapılan başvurunun geçersiz olacağından ve davacının işe iade başvurusunun usulüne uygun olmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin davanın reddine karar verilmesinde hatalı bir yön bulunmadığından davacının istinaf itirazının reddine karar verilmesi gerekmiştir....

                  Davacı işe iade başvurusuna rağmen işe başlatılmaması üzerine istinaf incelemesine konu edilen ihbar tazminatı ile işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacakları talep etmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçeri bir feshin sonuçlarını doğurur. İşveren işe iade için başvuran işçiyi (1) ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez....

                  UYAP Entegrasyonu