"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz 11/04/2015 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değiştirilen 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte dosyayı Hukuk İş bölümü İnceleme Kurulu'na gönderecektir. Uyuşmazlık, icra emrine itiraza yönelik şikayete ilişkindir. Bu durumda; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin görevi içine girmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye Emrine İtiraz 11/04/2015 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2.maddesi ile değiştirilen 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60.maddesi gereğince, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda iş bölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte dosyayı Hukuk İş bölümü İnceleme Kurulu'na gönderecektir. Uyuşmazlık, İ.İ.K'nun 135.maddesi gereğince tahliye emrine itiraza ilişkindir. Bu durumda; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin görevi içine girmektedir....
Öte yandan 506 sayılı Yasa'nın 79.maddesinde sigorta müfettişi tarafından Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgari işçilik tutarı üzerinden Kurumca re'sen tahakkuk ettirilen sigorta pirimleri bu Kanunun 80.maddesinde nazara alınarak işverene tebliğ olunacağı, işverenin tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edilebileceği, itirazın takibi durdurucağı, Kurumca itirazın reddi halinde işverenin kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabileceği, mahkemeye başvurulmasının prim borcunun takip ve tahsilini durdurmayacağı, bildirilmiştir. Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 80/5 ve 6183 sayılı Yasa'nın 58. maddeleridir. 506 sayılı Yasa'nın 80/5.maddesine göre “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır....
İş Mahkemesinden verilen 04.03.2015 günlü ve 2013/9E., 2015/179 K. sayılı hükmün, davacı şirket ve davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Dava dosyasından, 5510 sayılı Yasanın 85. maddesinde yer alan eksik işçilik borç tahakkuk işlemine karşı yapılan itiraz prosedürü çerçevesinde, davacı şirketin itirazı üzerine kurumca alınan 15.11.2012 tarihli Fark Prim Tahakkuk Ünite İtiraz Komisyon Kararının davacı şirkete usulünce tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının veya iadeli taahhütlü gönderi parçasının kurumdan sorularak, işbu dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 29.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.” hükmü yer almaktadır. Eldeki davada, Mahkemece, davalı Kurumca davacı hakkında uygulanan idari para cezası yönünden verilen görevsizlik kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 85. maddesi düzenlemesi kapsamında davacı hakkında davalı Kurumca uygulanan fark işçilik incelemesi sonucunda doğan fark prim borcu tahakkukuna ilişkin olmak üzere İş Mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek işin esasına girilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Şti. adına 1047037 sicil sayılı iş yerinin tescil edildiği, anılan inşaat iş yerinden hizmetleri bildirilen sigortalıların maden iş yerinde çalıştıkları, inşaat iş yerinde çalışmadıkları, bilgileri dışında Sena İnş. Ltd. Şti. üzerinden hizmetlerinin Kuruma bildirildiği, Sena İnş. Ltd....
Asgari işçilik tutarının hesaplanmasında, izlenecek yola gelince, özel bina inşaatlarında binanın ruhsatında kayıtlı alanı (binanın ruhsatı mevcut değilse bu husus mahallinde yapılacak keşifle belirlenmelidir) ile, Bayındırlık Bakanlığı birim maliyet bedeli çarpımı sonucu bulunacak yaklaşık maliyet bedeline işin yapım tarihinde yürürlükte bulunan Kurumca tespit edilmiş asgari işçilik oranının uygulanması sonucu elde edilecek miktarın asgari işçilik tutarı olarak kabul edilmesi; ihale konusu işlerde ise, müteahhide ödenen toplam istihkak tutarının işin yapımı tarihinde yürürlükte olan asgari işçilik oranı ile çarpımı sonucu bulunacak asgari işçilik miktarına itibar edilmesi gerekir. İşveren işin yapımında ileri teknoloji kullandığını ileri sürerek o iş için Kurumca belirlenen asgari işçilik oranından daha düşük işçilik gerçekleştiğini iddia ediyorsa bunun ispatı işverene aittir....
Davacı .......ne ait otel-restaurant-bar işletmesi işyerinde 2003 yılı 8-10.aylar, 2004 yılı 4-10.aylar ve 2005 yılı 4-10 aylar arası için asgari işçilik uygulaması yapılmış ve 15.12.2006 tarihli sigorta müfettiş raporuna dayalı şekilde anılan dönemlere ilişkin olarak eksik işçilik bildirimi nedeniyle tahakkuk ettirilen 117.754,67 TL prim borcunun ödenmesinin istenmesi üzerine açılan eldeki davayla; Kurumca eksik işçilik bildirimi nedeniyle yapılan prim ve gecikme zammı işleminin iptali istenmiştir. Davanın kabulüne ilişkin ilk hükmün Dairemizce, anılan işin yürütülmesi için gerekli miktarda işçilik bildiriminin yapılıp yapılmadığı, işin niteliği, bünyesinde kullanılan teknoloji, iş yerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan işçi sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurların dikkate alınması suretiyle yapılacak araştırma ve inceleme sonucuna göre karar verilmesi gereğinden bahisle bozulmuştur....
Prim borcunun tahsiline yönelik çıkarılan ödeme emri bakımından ise, 506 sayılı Yasanın 79. maddesinde belirtildiği üzere, müfettiş raporuna istinaden yapılan ek prim tahakkukunun tebliğinden itibaren bir ay içinde Kurum ünitesine itiraz edilebileceği itirazın tahsilatı durduracağı, itirazın reddi haline tebliğinden itibaren bir ay içinde dava açılabileceği öngörülmüş olmakla, ek prim tahakkukuna süresinde bir itirazın vaki olup olmadığı araştırılmalı, ek prim tahakukuku kesinleşmeden icra takibine geçilip geçilmediği irdelenmeli, kesinleşmeden icrai takip yapıldığı sonucuna varılacak olursa, ek prim tahakkukunun yerinde olup olmadığı irdelenmelidir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu yanılgılı değerlendirmeyle karar verilmesi, usul ve yasaya aykın olup, bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Kurumca itirazın reddi halinde, işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Kanunda öngörülen süre hakdüşürücü niteliktedir. Somut olayda, prim ve gecikme zammına ilişkin Kurum yazısının davacıya 26.12.2007 tarihinde tebliğ edildiği, davacının bir aylık süre içerisinde 09.01.2008 günü itiraz ettiği, Prim Tahakkuk İtiraz Komisyonunun 23.01.2008 tarihli kararı ile itirazın reddine karar verildiği, dosyada Komisyon kararının davacıya tebliğine dair belge bulunmadığı ve mahkemece davanın hakdüşürücü süre içinde açılıp açılmadığının yeterince araştırılmadığı anlaşılmaktadır....