İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2015/368 ESAS - 2021/193 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacının tarihleri arasında kesintisiz olarak davalı T3 ait işyerinde çalıştığını, 20/01/ ile 15/06/2005 tarihleri arasındaki çalışmalarına ilişkin sigorta bildirimlerinin yapılmadığını, davacının 29 ay sigortasız çalıştırıldıktan sonra çalışmalarının sigortalı gösterilmeye başlandığını ve iş akdinin 29/06/2015 tarihinde sonlandırıldığını, bu nedenlerle davacının davalı işyerinde 20/01/2003- 15/06/2005 tarihleri arasında sigortalılığının tespiti ile davacının bu hizmetlerinin diğer hizmetleri ile birleştirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu başkanlığının raporları ve ... İş Mahkemesinin 2010/969 Es. sayılı dosyasından verilen kesin karar ile davalı Üniversitede taşeronlar ... Şti ve ...Ltd Şti nde işçilerin muvazaalı sözleşmeler ile çalıştırıldığı tespit edilen işçilerinde asıl ve gerçek işverenlerinin davalı Üniversite olduğu belirlendiğinden bu işçilerinde toplam işçi ve sendika üye sayısında göz önüne alınarak çoğunluk tespitinin yapılması gerektiğini , bu hususlar göz ardı edilerek davalı ... lehine verilen çoğunluk tespit kararının yerinde olmadığını belirterek ; davalı Bakanlığın davalı ... lehine verdiği işletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için yasanın aradığı çoğunluğun bulunduğuna dair yetki tespiti ( olumlu ) kararının iptali ile davalı Bakanlık müfettişlerinin muvazaa raporları ve ......
iş mahkemesine ,İşletme toplu iş sözleşmesi söz konusu ise işletme merkezinin bulunduğu yerdeki iş mahkemesine yapılır. 2822 sayılı Yasanın 15. maddesinde özel yetki kuralına yer verilmiş olup , maddede gösterilen yetki belirlemesi, kamu düzeni ile ilgili olup kesin yetki saptamasıdır. Mahkeme yetkisizliğini her zaman kendiliğinden gözetecektir. Somut olayda mahkemece öncelike yetki tespitinin işyeri düzeyinde mi , yoksa işletme düzeyinde mi yapıldığı tespit edilmelidir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yetki tespit yazısı, yetki prosedür dosyası istenmeli, şayet yetki tespitinin işletme düzeyinde yapıldığı anlaşılır ise işletme merkezi belirlenmesi için şirket ana sözleşmesi ve ticaret sicil kayıtları getirtilmeli sonucuna göre karar verilmelidir....
Hizmet tespiti davaları 506 sayılı Yasa'nın 6. ve 79/10. (5510 sayılı Yasa açısından ise 86/8.) maddelerinde düzenlemiş olup hizmet tespiti kararı ile sigortalının Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmaları ile bu dönemdeki sigorta primine esas kazancı belirlenmektedir. Bu nedenledir ki sigorta primine esas kazancın tespiti davaları genel anlamda hizmet tespiti davalarının bir türü olarak nitelendirilebilir. Sigortalılığa ilişkin “hizmet tespiti” davaları, Sosyal Güvenlik hakkına ilişkin olarak ortaya çıkan davalardır. Yasal dayanağını 506 sayılı Yasa'nın 6. ve 79/10. (5510 sayılı Yasa açısından ise 86/9.) maddelerinden almaktadır. Sözü edilen 6.maddede, çalıştırılanların, işe alınmaları ile kendiliğinden sigortalı olacakları, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği belirtilmiştir. Anılan yasanın 79/10. maddesinde ise, sigortalıların, çalışmalarının tespiti ile ilgili dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....
İLK DERECE MAHKEMESİ GEREKÇE ÖZETİ ve KARARI : İlk Derece Mahkemesince,"....Somut olayda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın İşçi Sendikası Üyelik Dökümü dosyaya sunulmuştur.Davacı tarafın iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiğine yönelik iddiasıyla ilgili olarak bilirkişiden rapor alınmış olup, alınan bilirkişi raporunda; Temmuz ayında sendikal faaliyet başlayan davalı iş yerinde 115 işçi olduğu, T.Çimse İş Sendikasına 59 işçinin üye olduğu, davacı işçinin 07.07.2018 tarihinde sendikaya üye olduğu, inceleme kapsamı içesindeki aylarda işten çıkartılan 90 işçiden 38 işçinin yani %42'sinin sendika üyesi olduğu, büyük geneli Temmuz ayında sendikaya üye olan işçilerin yine büyük genelinin Temmuz ve Kasım ayında sendikadan istifa ettiği, sendikadan 30 işçinin istifa ettiği, istifa eden 26 işçinin yani %86 'sının çalışmaya devam ettiği, davalı iş yerinde halen 8 sendika üyesi bulunduğu tespit edilmiştir." şeklinde görüş belirtilmiş olduğu görülmüştür....
Bu nedenledir ki sigorta primine esas kazancın tespiti davaları genel anlamda hizmet tespiti davalarının bir türü olarak nitelendirilebilir. Sigortalılığa ilişkin “hizmet tespiti” davaları, Sosyal Güvenlik hakkına ilişkin olarak ortaya çıkan davalardır. Yasal dayanağını 506 sayılı Yasa'nın 6. ve 79/10. (5510 sayılı Yasa açısından ise 86/9.) maddelerinden almaktadır. Sözü edilen 6.maddede, çalıştırılanların, işe alınmaları ile kendiliğinden sigortalı olacakları, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği belirtilmiştir. Anılan yasanın 79/10. maddesinde ise, sigortalıların, çalışmalarının tespiti ile ilgili dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır. Bu bakımdan, hizmet tespitine ilişkin davalar sosyal güvenlik hakkı ve kamu düzeni ile ilgili olup, kişi iradesi belirleyici etkiye sahip değildir. İçerisinde bulunduğu yasal statünün belirlediği durum doğrudan dikkate alınır. Bu nedenle hakim, kendiliğinden araştırma yapma yetkisine sahiptir....
Bu nedenledir ki sigorta primine esas kazancın tespiti davaları genel anlamda hizmet tespiti davalarının bir türü olarak nitelendirilebilir. Sigortalılığa ilişkin “hizmet tespiti” davaları, Sosyal Güvenlik hakkına ilişkin olarak ortaya çıkan davalardır. Yasal dayanağını 506 sayılı Yasa'nın 6. ve 79/10. (5510 sayılı Yasa açısından ise 86/9.) maddelerinden almaktadır. Sözü edilen 6.maddede, çalıştırılanların, işe alınmaları ile kendiliğinden sigortalı olacakları, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği belirtilmiştir. Anılan yasanın 79/10. maddesinde ise, sigortalıların, çalışmalarının tespiti ile ilgili dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır. Bu bakımdan, hizmet tespitine ilişkin davalar sosyal güvenlik hakkı ve kamu düzeni ile ilgili olup, kişi iradesi belirleyici etkiye sahip değildir. İçerisinde bulunduğu yasal statünün belirlediği durum doğrudan dikkate alınır. Bu nedenle hakim, kendiliğinden araştırma yapma yetkisine sahiptir....
Bu nedenledir ki sigorta primine esas kazancın tespiti davaları genel anlamda hizmet tespiti davalarının bir türü olarak nitelendirilebilir. Sigortalılığa ilişkin “hizmet tespiti” davaları, Sosyal Güvenlik hakkına ilişkin olarak ortaya çıkan davalardır. Yasal dayanağını 506 sayılı Yasa'nın 6. ve 79/10. (5510 sayılı Yasa açısından ise 86/9.) maddelerinden almaktadır. Sözü edilen 6.maddede, çalıştırılanların, işe alınmaları ile kendiliğinden sigortalı olacakları, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği belirtilmiştir. Anılan yasanın 79/10. maddesinde ise, sigortalıların, çalışmalarının tespiti ile ilgili dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır. Bu bakımdan, hizmet tespitine ilişkin davalar sosyal güvenlik hakkı ve kamu düzeni ile ilgili olup, kişi iradesi belirleyici etkiye sahip değildir. İçerisinde bulunduğu yasal statünün belirlediği durum doğrudan dikkate alınır. Bu nedenle hakim, kendiliğinden araştırma yapma yetkisine sahiptir....
Bu nedenledir ki sigorta primine esas kazancın tespiti davaları genel anlamda hizmet tespiti davalarının bir türü olarak nitelendirilebilir. Sigortalılığa ilişkin “hizmet tespiti” davaları, Sosyal Güvenlik hakkına ilişkin olarak ortaya çıkan davalardır. Yasal dayanağını 506 sayılı Yasa'nın 6. ve 79/10. (5510 sayılı Yasa açısından ise 86/9.) maddelerinden almaktadır. Sözü edilen 6.maddede, çalıştırılanların, işe alınmaları ile kendiliğinden sigortalı olacakları, sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği belirtilmiştir. Anılan yasanın 79/10. maddesinde ise, sigortalıların, çalışmalarının tespiti ile ilgili dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır. Bu bakımdan, hizmet tespitine ilişkin davalar sosyal güvenlik hakkı ve kamu düzeni ile ilgili olup, kişi iradesi belirleyici etkiye sahip değildir. İçerisinde bulunduğu yasal statünün belirlediği durum doğrudan dikkate alınır. Bu nedenle hakim, kendiliğinden araştırma yapma yetkisine sahiptir....