Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin de kusurlu bulunduğunu, müvekkili kurumun karar gereğince başlatılan icra takibinde 674.235,46 TL olarak ödeme yaptığını, müvekkili kurumun karar gereğince yaptığı ödeme nedeniyle davalıların toplam %65 kusuru oranında rücu hakkı bulunduğunu ileri sürerek davalıların toplam %65 kusur oranına tekabül eden 438.253,50 TL'nin ödeme tarihi olan 30.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek olan reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 12.11.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle dava değerini 455.326,89 TL'ye artırmıştır. Davalı .... vekili, mahkemesi dosyasındaki rapora göre müvekkili şirketin bu kazasındaki kusur oranın %5 olduğunu, rücu davalarında zincirleme sorumluluğa karar verilemeyeceğini, rücuen tazminat alacağının zaman aşımına uğradığını, rücuen alacak davasında reeskont faizi talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Diğer davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır....

    Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın yasal dayanağının 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, 506 sayılı Yasanın 26. maddesi olmasına, anılan maddedeki halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağının, hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26.maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının...

      23.11.2006 tarih ve 2003/10 Esas 2006/106 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, Kurumun bu maddeden doğan rücu hakkının, “halefiyete” değil, “kanundan doğan basit rücu hakkına” dayandığının kabul edilmesi ve bu kabul çerçevesinde, Kurumun rücu alacağının, ilk peşin değerin kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı bulunması ve tazminat hesabının bu şekilde yapılması gerektiği halde; bu davada 23.763,91 TL olan ilk peşin değerli gelir miktarı esas alınarak hüküm kurulması gerekirken, ./.. -2- Anayasa Mahkemesinin iptal kararı dikkate alınmaksızın, artışları da içerir biçimde tüm peşin değerli gelir miktarı 39.976,29 TL esas alınarak hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

        İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2023 NUMARASI : 2021/81 ESAS, 2023/11 KARAR DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Kurum sigortalılarından Serdar Kahiye'nin 27/07/2011 tarihinde kazası geçirdiğini, kazası nedeniyle meslekte kazanma gücü kaybına uğradığını, müvekkil kurumca sigortalıya 17.072,09 TL peşin sermaye değeri, 2.047,24 TL tedavi giderleri ve 1.089,36 TL geçici göremezlik ödemesi olmak üzere toplam 20.208,69 TL masraf yapıldığını, kaza nedeniyle düzenlenen T1 Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 31/07/2019 tarih ve 409236/16/İR/16 sayılı rapora göre sigortalının yerinde çamaşırhanede kurutma görevlisi olarak çalıştığı sırada tamburun içine elini sokarak kazası geçirdiğini, meydana gelen kaza nedeniyle işverenin %...

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı kurumun Balıkesir İş Mahkemesinin kararı neticesinde dava dışı işçiye ödemiş olduğu işçilik alacaklarını ve icra masraflarını müvekkil şirketten rücuen tazmin edebilmek amacıyla eldeki davayı açtığını, yerel mahkemenin eksik inceleme sonucunda hazırlanan bilirkişi raporuna ve sözleşmeye dayanarak davacı kurumun müvekkil şirkete rücu etmesine engel bir durum bulunmadığı, ödenen bedellerin öncelikle müvekkil alt şirketin sorumluluğunda olduğu, davacı asıl işverenin sorumlu olacağı yönünde bir düzenlemenin bulunmadığı kanaatiyle davanın kabulüne karar verdiğini, oysa ki, davacı kurumun müvekkil şirkete rücusunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı kurumun işçi alacakları ödemesine ilişkin meblağın müvekkili şirketten isteyebilmesi için rücuya konu meblağın dava dışı işçi tarafından müvekkil şirketten istenebilir nitelikte olması gerektiğini, sadece davacı kurumun ödemiş olmasından dolayı rücu etmesinin kabul edilebilir bir durum olmadığını...

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....

            GEREKÇE: Dava 5510 sayılı Kanun'un 21. maddesi kapsamında rücuen tazminat istemine ilişkindir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlığını taşıyan 21. maddesinin birinci fıkrası, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşullarını düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/04/2022 NUMARASI : 2020/245 ESAS - 2022/217 KARAR DAVA KONUSU : İş (Kurumun İşverenden Rücuen Tazminat İstemli) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı ve davalı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gelmiş olmakla dosya incelendi, yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kurum sigortalılarından T5 20.04.2018 tarihinde kazası geçirmiş ve % 42,2 oranında malul kalmış, kaza nedeniyle kurum sigortalıya 136.357,99 TL Peşin Sermaye Değerli Gelir bağlanmış, 4.270,72 TL geçici göremezlik ödemesi ve 1.671,60 TL tedavi gideri ödemesi olmak üzere toplamda 142.300,31 TL ödeme yapılmış olması nedeniyle kurum zararının tahsilini talep etmiştir....

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 NUMARASI : 2019/18 2021/7 DAVA KONUSU : Rücuen Tazminat KARAR : Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davacı Kurum vekili ve davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce duruşmalı yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

            UYAP Entegrasyonu