Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun 26. maddesinin ilk fıkrasında, iş kazası, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı davranışı ya da suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya hak sahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerin sermaye değerleri toplamının Kurumca işverene ödettirileceği belirtilerek işverenlerin sorumlulukları, 2. fıkrasında, iş kazası, üçüncü bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edileceği bildirilerek üçüncü kişilerin sorumlukları düzenlenmiş, diğer taraftan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun “Trafik Kuralları” başlığını taşıyan ve 46 – 80. maddelerini içeren Altıncı Kısmında, genel kurallara,...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, iş kazası geçiren sigortalıya Kurumca yapılan gider ve ödemelerin rücuan tahsili istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı yasanın 21 maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, iş kazası ve meslek hastalığı, işverinin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma, işgüvenliği mezvuatına aykırı bir hareket sonucu meydana gelmişse Kurumca sigortalıya ve hak sahiplerine bu kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği, işverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesinin dikkate alınacağı düzenlenmiştir....
Davacı Kurum, 11.04.2007 tarihli iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya yapılan geçici iş göremezlik ödemeleri ve tedavi masraflarından oluşan Kurum zararının davalılardan rücuan tahsilini talep etmiş olup, Mahkemece, işi anahtar teslimi veren davalı kooperatif aleyhine açılan davanın reddine, diğer davalı aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiş ise de, verilen karar yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır. 5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesindeki, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin...
İş kazası sonucu oluşan sürekli iş göremezlik oranının tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadıkça Sosyal Güvenlik Kurumunca davacıya mahkemece belirlenen sürekli iş göremezlik oranı esas alınarak gelir bağlanmayacağından, bu gelirin peşin sermaye değeri maddi zarardan düşülmeden, Kurumca karşılanmayan maddi zarar miktarını belirleme imkanı bulunmadığından, maddi tazminat istemli Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olmadığı bu davada sürekli iş göremezlik oranının tespitinin yapılamayacağı, yapılması halinde maddi tazminat istemli davanın sonuçlandırılmasının fiilen mümkün olmadığı ortadadır. HGK'nun 7.2.2007 tarihli, 2007/21-69-55 sayılı kararı da bu yöndedir....
Diğer taraftan 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlığını taşıyan 21. maddesinin birinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği açıklanmıştır....
Diğer taraftan 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlığını taşıyan 21. maddesinin birinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği açıklanmıştır....
Diğer taraftan 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlığını taşıyan 21. maddesinin birinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği açıklanmıştır....
Diğer taraftan 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlığını taşıyan 21. maddesinin birinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği açıklanmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hak sahibi tarafından açılan dava yönünden 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre kesilen ölüm aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti, Kurumca açılan karşı dava yönünden ise yersiz ödendiği ileri sürülen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte geri alınması istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde hak sahibi tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına, Kurumca açılan karşı davada istemi aynen hüküm altına alınmasına karar vermiştir. Hükmün, davacı-karşı davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Dava, 02.04.2008 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu %46 oranında sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan peşin sermaye değerli gelirin, ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin ve yapılan tedavi masraflarının tahsili istemine ilişkin olup, Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda davalı işveren şirket %60, kazalı %40 kusurlu kabul edilmek suretiyle, davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır. Mahkemece sigortalı tarafından davalılar ... İnşaat Limited Şirketi, ... ve ...'a karşı açılan tazminat dosyasında alınan ve hükme esas alınan kusur raporunda; davalı işveren şirket ... İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. %60, kazalı %40 kusurlu bulunmuş, ceza davasında sanık olarak yargılanmakta olan ... ile ...'in kusurlu olduklarının henüz kesinleşmemiş olduğu, bu aşamada ilgili kişilerin tespit edilebilmiş şahsi kusurlarının olmadığı belirtildiği anlaşılmaktadır. Dava dışı ... ve ...'...