Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içerisinde yapılan incelemede, Kurumca sigortalıya yapılan ödemelere ilişkin sorumluluğun belirlenmesi yönünden dava konusu kazası hakkında Kurum tarafından düzenlenen 22.04.2013 tarihli raporun ekinde olduğu anılan (ek:8) yapı kullanma izin belgesi, ... ile Stroline şirketi ile yapılan sözleşme ile rapor içinde anılan ek belgelerin celp edilerek, bu dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlık giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 06/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Kablo değiştirme işinde düz işçi olarak çalışırken 7 ila 9 metre yükseklikteki ahşap direğe merdiven ile çıkıp kabloları boşalttığı sırada direğin zeminden kırılarak devrilmesi üzerine % 43,2 oranında sürekli göremez hale gelen sigortalıya ödenen sürekli göremezlik gelirinin tahsili talebiyle açılan davaya ilişkin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişi ile Kurum müfettişi tarafından düzenlenen aynı yöndeki raporlarda kazanın meydana gelmesinde işverenin %40, sigortalının %60 kusurlu olduğu; sigortalı tarafından davalı işverene karşı açılan tazminat dosyasında işverenin %50, sigortalının %50 kusurlu olduğu; dosyada alınan hükme esas kusur raporunda ise işverenin %100 kusurlu, sigortalının kusursuz olduğu ifade edilmekte olup kusura ilişkin tüm bu tespitler incelendiğinde açık çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır....

      Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; kazası nedeniyle göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilip bildirilmediğinin Kurumca "işkazası tahkikatı"yapılıp yapılmadığının,yapılmış ise olayın " kazası"olarak değerlendirilip değerlendirilmediğinin mahkemece araştırılmadığı anlaşılmaktadır....

        Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; kazası nedeniyle göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda, kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumunca kazası olarak kabul edilip edilmediği belli olmadığı gibi Kurumca sigortalının işgöremezlik oranının da tesbit edilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur....

          Kurumca işverene ödettirilir.…İş kazası veya meslek hastalığı, 3. birkişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan 3. kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edilir.” düzenlemesine göre; davaya konu kazasında kusurlu olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığı sorumludur. Kusur raporlarının 506 sayılı Yasanın 26., 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler....

            Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; kazası nedeniyle göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava; zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli göremezlik durumuna giren sigortalıya yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle uğranılan zararın, 506 sayılı Kanunun 26’ncı maddesi hükmü gereğince davalı işverenden rücuan alınması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

                Dava, 18.03.2003 tarihli kazasında sürekli göremez durumuna giren sigortalıya bağlanan geçici göremezlik ödeneği ile yapılan tedavi masraflarının tazmini istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 10 ve 26. maddeleridir....

                  Şti. vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) 05.11.2009 tarihinde gerçekleşen kazasında sürekli göremezlik durumunda bulunan sigortalıya bağlanan gelir ve ödenen geçici görmezlik ve sarf edilen hastane yardımları nedeniyle uğranılan Kurum zararının davalıdan rücuan alınması için açılan davada mahkemece yapılan yargılamada ilgililerin kusur oranları saptanmasına karşın, sigortalının gerçek zararı belirlenmeksizin gelirlerin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerleri gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. 5510 sayılı Kanunun İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 21’inci madde hükmü, sigortalıya ya da ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin işverenden rücuan tahsili koşulları düzenlenmiş olup; işverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın kazası veya meslek hastalığı niteliğinde...

                    Davanın temelini 25/01/2019 tarih ve Borç Tasfiyesi ve Geri Alım Hakkı Sözleşmesi oluşturmaktadır. Tacir kişiler arasında imzalanan bu sözleşmenin 23.2 başlıklı maddesinde yetkili mahkemenin İstanbul Çağlayan Mahkemeleri olarak belirlendiği belirtilerek davalı vekilince yetkili yerin İstanbul Çağlayan Mahkemelerinin olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur. HMK 17 md gereği tacirler arasında yetki sözleşmesinin yapılabileceği, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sözleşmeyle münhasıran belirlenen mahkemede açılabileceği açıktır. Buna göre taraflar arasında ihtilafa neden olan 25/01/2019 tarih ve Borç Tasfiyesi ve Geri Alım Hakkı Sözleşmesidir. Yukarıda belirtildiği gibi anılan sözleşmenin 23/2 başlıklı maddesi uyarınca yetkili mahkeme ve icra dairelerinin İstanbul Çağlayan olarak taraflarca belirlendiği anlaşılmakla HMK 17. Madde uyarınca ihtilafın 25/01/2019 tarih ve Borç Tasfiyesi ve Geri Alım Hakkı Sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu