Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalı şirkette çalıştığını, 17.11.2005 tarihinde kazası geçirdiğini, davalı şirketin yeri sağlığı ve güvenliği ile ilgili gerekli önlemleri almadığından bahisle 20.000 TL maddi ve 40.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, kazasının meydana gelmediğinin Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 2011/14523 E.,2013/1671 K. sayılı ilamı ile kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının yanında çalıştığı dönemde kazası geçirdiğini beyan ederek maddi ve manevi tazminat istemlerini içeren eldeki davayı açmıştır. Nitekim yine aynı taleplere dayanarak açtığı kazasının tespitine ilişkin 14.01.2011 tarihli dava İş Mahkemesinin 2011/107 E. ve 2011/1014 K. sayılı dosyası ile görülüp karara bağlanmıştır. Bir mahkemenin görevleri belirlenirken dava dilekçesindeki beyanlar dikkate alınır....

    Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa’nın 27.maddesine benzer nitelikte düzenleme ihtiva eden kazadan sonra yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde kazasının 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5. madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği bildirilmiştir....

      Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde İş kazasının 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği, 5510 sayılı Yasa’nın 20 nci maddesinde ise kazasına bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanacağı bildirilmiştir....

        den alınarak davacıya verilmesine, alacağından fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiştir. 1- Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinde; başlangıçta Kurum tarafından olayın kazası olmadığı yönünde değerlendirmenin yapıldığı; yargılama aşamasında Kurumun kazasını kabul ettiği ve sigortalı lehine göremezlik ödemesi yaptığı, yine Kurum tarafından sürekli göremezlik oranın % 6,3 olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, kazasının başlangıçta Kurum tarafından kabul edilmediği ve yargılama aşamasında kazasının tespiti ile davacı sigortalı lehine geçici göremezlik ödemesinin yapıldığı, dava açılmasına Kurumun sebebiyet verdiği açık olmasına rağmen yine Kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur. 2-Öte yandan Kurumun maddi ve manevi tazminat kalemleri yönünden Kurum aleyhine ayrı ayrı vekâlet ücretine de hükmedilmesi hatalı olmuştur....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı, kazası sonucu sürekli göremez duruma gelen sigortalıya yapılan yardımların davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, kazasının tespiti, kazasından kaynaklanan maddi ve manevi zararın tazmini talebine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, tüm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı Kurum vekilinin tüm, davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, Dava, kazası sonucu sürekli göremezliğe uğrayan sigortalının, kazasının tespiti ile maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir....

              No: 4/10 Kahramankazan/ANKARA" olduğu, yeri adresinin ve kazasının meydana geldiği yerin de davalının adresi ile aynı yer olduğu anlaşılmakla Kahramankazan ilçesinin yargı çevresinin Ankara Batı İş Mahkemelerinin yargı çevresinde kaldığı..." gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş olup verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. 7036 sayılı Kanun’un 6. maddesinde, mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkemenin öncelikle, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesi olduğu, davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu, ayrıca kazasından doğan tazminat davalarında, kazasının veya zararın meydana geldiği yer ile zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu olduğu düzenlenmiştir. Kesin yetki halinin kuralının bulunmadığı ve birden fazla yetkili mahkemenin bulunduğu hallerde yetkili mahkemeyi seçme hakkı davacıya aittir....

              İnşaat Tekstil Turizm Üretim Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin alt işveren olarak, davaya konu kazasının meydana geldiği yol yapım işinde, sorumlu olduğu dikkate alınarak, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile kazasının vuku bulduğu kolunda uzman bilirkişilerden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Açıklanan nedenlerle, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece söz konusu kaza nedeniyle davalı Kurum tarafından açılan tahkikatın henüz sonuçlanmadığı bu aşamada davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. 5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde İş kazasının 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği bildirilmiştir...

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. 5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde İş kazasının 4 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 nci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde kazasıve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından...

                  UYAP Entegrasyonu