Mahkemece, sigortalının geçirdiği kazanın iş kazası olmadığının tespitine dair kararın kesinleştiği, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiğinden bahisle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, davaya konu olayın iş kazası olduğunun tespitine dair davanın reddine karar verildiği, hükmün Diremiz tarafından onanarak kesinleştiği anlaşılmakta ise de iş kazası olmadığı tespitindeki gerekçe, “iş kazası meydana gelen ülke ile Türkiye arasında Sosyal Güvenlik Sözleşmesi bulunmaması ve topluluk sigortasının iş kazasını kapsamamasına dayandırılmıştır. Bu gerekçeye göre kazanın iş kazası olduğunun tespiti isteminin reddi kararı SGK yönünden hüküm ifade eder. Eldeki davada taleplere ilişkin olarak değerlendirilmesi gereken hukuki durum iş ilişkisini etkilemediğinden, işbu dosyada görevsizlik kararı verilmesinin nedeni olarak gösterilmesi yerinde değildir....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacılara iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacılara Kuruma müracaat ederek iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahibine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir....
İş kazasının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 506 sayılı Yasa'nın 11. maddesinden ( 5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesinden ) kaynaklanmaktadır. Anılan maddeye göre, iş kazası, a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, c) sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıyı hemen veya daha sonra bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır. Zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması, 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacının Kuruma müracaat ederek iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın ...na bildirilmediği anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olayın ... Başkanlığınca iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf, ...'nun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup, eldeki tazminat davasında ise ... taraf değildir. Yapılacak iş; davacıya, iş kazasını ...na ihbarda bulunması, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde ... ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre , olayın iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise iş mahkemesi sıfatıyla bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Mahkemece davalı ile ölen arasında hizmet ilişkisinin bulunmadığından hareketle olayın iş kazası olmadığı kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir. Eldeki davada çözülmesi gereken ön sorun davalı ile ölen arasında hizmet ilişkisinin varlığının tespiti ile olayın iş kazası olup olmadığının belirlenmesidir. Zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorun olarak kabulü ile yapılacak iş; davalıya, Kurumca iş kazası olarak kabul edilen olayın Sosyal Güvenlik Kurumu ve hak alanını etkileyeceğinden ölenin yakınları aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı SGKB vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, iş kazası geçiren sigortalı Ümit SUÇAĞI'nın geçirdiği iş kazasından dolayı geçici iş göremezlik istirahat raporu aldığını ve sigortalının aldığı rapor parasının müvekkil kurum müdürlüğünce ödendiğini, iş kazası bildiriminin davacı tarafından yapılmadığını, 5510 sayılı kanunun 13.md.7.2.1 fıkrası gereğince ödenen rapor parasının tahsili için davacı şirkete rücu işleminin başlatıldığını, sigortalının sağlık kuruluşundan aldığı geçici iş göremezlik raporunun iş kazası olduğunu, yapılan araştırma neticesinde hastane kayıtlarında da olayın iş kazası ile işlendiğinin tespit edildiğini ve sigortalının aldığı geçici iş göremezlik raporunun iş kazası olarak ödendiğini ve 5510 sayılı kanunun 13.md.gereği davacının işverenden rücu işlemi başlattığını belirterek; iş bu davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi tarafından somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği ve dolayısı ile Kurum içi prosedürler izlenerek maluliyet tespiti yapılmadığı, bu eksiklikler tamamlanmadan verilen hüküm isabetli olmadığından bahisle bozulmasına karar verildiği, Mahkemece bozmaya uyulduğu, 17.09.2015 tarihli celsede davacılar vekiline iş kazasına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak üzere süre verildiği, Kurumun kaza tarihinde sigortalılık tespiti yapılamadğı için iş kazası tahkitatının sonlandırıldığı ve olayın iş kazası sayılmadığına ilişkin raporunun dosya kapsamına girdiği, 07.11.2017 tarihli celsede davacılar vekiline olayın bir iş kazası olduğuna dair iş kazası tespit davası açması için 30 günlük süre verildiği, anılan süre içerisinde iş kazasının tespitine ilişkin dava açılmadığı takdirde davanın reddedileceğinin aynı celsede hazır olan davacılar vekiline ihtar edildiği, davacılar vekilinin süresinde dava açtığı, açılan davanın bekletici...
Yapılacak iş, iş kazası tahkikatının sonucunu araştırmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için davacıya önel vermek, tespit davasını, temyiz incelemesine konu eldeki bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre; olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi veya açılan tespit davasının davacı lehine sonuçlanıp kesinleşmesi halinde ise davacının, geçirdiği iş kazasına ilişkin tüm tıbbi evraklar temin edildikten sonra, SGK Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığına müracaatının sağlanması ve usulüne uygun şekilde sürekli iş göremezliğinin tespitine ilişkin rapor alınarak kesinleştirilmesi; itiraz halinde sırasıyla SGK Yüksek Sağlık Kurulu'ndan ve Adli Tıp 3....