Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; davacılara kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacılara Kuruma müracaat ederek kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....

    Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahibine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir....

      İş kazasının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 506 sayılı Yasa'nın 11. maddesinden ( 5510 sayılı Yasa'nın 13.maddesinden ) kaynaklanmaktadır. Anılan maddeye göre, kazası, a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) işveren tarafından yürütülmekte olan dolayısıyla, c) sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıyı hemen veya daha sonra bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır. Zararlandırıcı sigorta olayının kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması, 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur....

        Mahkemece davalı ile ölen arasında hizmet ilişkisinin bulunmadığından hareketle olayın kazası olmadığı kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir. Eldeki davada çözülmesi gereken ön sorun davalı ile ölen arasında hizmet ilişkisinin varlığının tespiti ile olayın kazası olup olmadığının belirlenmesidir. Zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorun olarak kabulü ile yapılacak ; davalıya, Kurumca kazası olarak kabul edilen olayın Sosyal Güvenlik Kurumu ve hak alanını etkileyeceğinden ölenin yakınları aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacının Kuruma müracaat ederek kazası sigorta kolundan gelir bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir....

            Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın ...na bildirilmediği anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olayın ... Başkanlığınca kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf, ...'nun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup, eldeki tazminat davasında ise ... taraf değildir. Yapılacak ; davacıya, kazasını ...na ihbarda bulunması, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde ... ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre , olayın kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise mahkemesi sıfatıyla bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

              Davalı SGKB vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, kazası geçiren sigortalı Ümit SUÇAĞI'nın geçirdiği kazasından dolayı geçici göremezlik istirahat raporu aldığını ve sigortalının aldığı rapor parasının müvekkil kurum müdürlüğünce ödendiğini, kazası bildiriminin davacı tarafından yapılmadığını, 5510 sayılı kanunun 13.md.7.2.1 fıkrası gereğince ödenen rapor parasının tahsili için davacı şirkete rücu işleminin başlatıldığını, sigortalının sağlık kuruluşundan aldığı geçici göremezlik raporunun kazası olduğunu, yapılan araştırma neticesinde hastane kayıtlarında da olayın kazası ile işlendiğinin tespit edildiğini ve sigortalının aldığı geçici göremezlik raporunun kazası olarak ödendiğini ve 5510 sayılı kanunun 13.md.gereği davacının işverenden rücu işlemi başlattığını belirterek; bu davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....

              Yapılacak , kazası tahkikatının sonucunu araştırmak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için davacıya önel vermek, tespit davasını, temyiz incelemesine konu eldeki bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre; olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi veya açılan tespit davasının davacı lehine sonuçlanıp kesinleşmesi halinde ise davacının, geçirdiği kazasına ilişkin tüm tıbbi evraklar temin edildikten sonra, SGK Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığına müracaatının sağlanması ve usulüne uygun şekilde sürekli göremezliğinin tespitine ilişkin rapor alınarak kesinleştirilmesi; itiraz halinde sırasıyla SGK Yüksek Sağlık Kurulu'ndan ve Adli Tıp 3....

                Mahkemece davanın kabulüyle 09/06/2006 tarihli olayın kazası olduğunun tespitine karar verilmiştir. 5510 sayılı Yasanın 19 ncu maddesinde kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Davacı %10,2 oranında sürekli göremezliğe uğramıştır. Dosyadaki mevcut 07.09.2009 tarihli SGK Teftiş Raporu ile olayın kazası olduğu bildirilmiş ve sonrasında davacı yararına sürekli göremezlik geliri bağlanmıştır. Dava konusu olay SGK tarafından kazası olarak kabul edilip,davacı yararına sürekli göremezlik geliri bağlandığından “konusuz kalan dava için karar vermeye yer olmadığına” dair hüküm vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykın olup bozma nedenidir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Davacı, geçirmiş olduğu kazanın kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı ile davalılardan Kurum ve ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, davacının davalı işverenlere ait inşaat işinde çalışırken 4.9.1988 tarihinde düşerek yaralanma olayının kazası olduğunun tespiti ve kazası nedeniyle meslekte kazanma güç kaybı karşılığı olan miktarda göremezlik geliri bağlanmasına ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu