WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, ... kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahibine gelir bağlanabilmesi ayrıca davanın ... mahkemelerinde görülebilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın ... kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. ... kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ...;mahkemelerin görevine ilişkin neticeleri de bulunmakla öncelikle davacıya ... kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunması, olayın Kurumca ... kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işvereni aleyhine “... kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasının neticesini bu dava için bekletici sorun yaparak, bir karar vermektedir....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2021 NUMARASI : 2018/148 2021/202 DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacının davalı T4 ait inşaat yerinde dış cephe yatılım ustası göreviyle hizmet akdiyle işçi olarak 3.000,00 TL ücret karşılığında çalışmakta iken 22.03.2016 tarihinde çalıştığı inşaatın 3. katından düşerek kazası geçirdiğini ve sağ el bileğinde kalıcı hasar meydana geldiğini, kazası neticesinde müvekkilinin hastaneye götürüldüğünü ancak davalı tarafından kazası bildirimi yapılmadığını, davacının 29.05.2016 tarihinde SGK'ya yaptığı başvurusuyla hem sigortalı hizmetinin hem de uğradığı kazasının tespit edilmesini istediğini, davalı SGK'nın davacının 20.02.2016- 22.03.2016 tarihleri arasında 4 4120 01 01 1139752 041 13- 14 yeri sicil sayılı dosyada işlem gören işveren T4 yanında çalıştığının tespit edildiğini bildirdiğini, 17.10.2017 tarihinde...

    İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ; öncelikle davacıya kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak için süre vermek, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için davacıya önel vermek, tespit davasını işbu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre değerlendirme yapmak, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli göremezlik oranının belirlenmesi ve giderek kazası sigorta kolundan sürekli göremezlik geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

      Yine manevi tazminat davaları bakımında da sigortalının sürekli göremezlik oranının tartışmasız olarak ortaya konulması gerektiği hususu izahtan varestedir. Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılması gereken ; davacı sigortalıya 26.07.2007 tarihli kazası nedeniyle oluşan sürekli göremezlik oranının belirlenmesi noktasında Kuruma müracaatı için önel vermek, Kurumca tespit olunan maluliyet ile bu dosyada A.T.K....

        Tazminatın saptanmasında ise; zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, bakiye ömrü, görebilirlik çağı, görmezlik ve karşılık kusur oranları, Sosyal Sigortalar tarafından bağlanan peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Bu nedenle kazası nedenine dayalı tazminat davaları için ...tarafından olayın kazası olarak tespiti ve maluliyet oranının kesinleştirilmesi davanın görülebilmesi için bir önşart niteliğindedir....

          Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumu’nu bağlayıcı nitelikte ise de, diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir. Somut olayda, kazası olduğu iddia olunan olayın, Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirildiği ve yapılan müfettiş tahkikatı ile kazası sayıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, davacı sigortalının maluliyet oranının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık ve Maluliyet İşlemleri Dairesi Başkanlığı ile Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından davacı sigortalının maluliyet oranını %13,20 olarak belirlenmiştir. Davacının anılan maluliyet oranına itirazı üzerine, Adli Tıp Kurumu 3....

            Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın ... kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. ... kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Bu hususa bozma ilamlarında değinilmiş, bozma ilamı gereği yerine getirilmemiştir....

              Somut olaya gelince; kazası olduğu iddia olunan 25.12.2008 tarihli olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca hak sahibine gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf ise Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında Kurum taraf değildir. Tüm bu açıklamalardan sonra yargılamaya konu zararlandırıcı olay nedeniyle Kurumca yapılmış bir kazası tahkikatının bulunmadığının anlaşılmasına göre yapılacak ; öncelikle 25.12.2008 tarihindeki zararlandırıcı olaya dair tahkikat yapılıp ve şartlarının oluşması halinde kazası sigorta kolundan hak sahiplerine gelir bağlanması için davacıların Kuruma(SGK) müracaatını sağlamak....

                Bir olayın kazası olup olmadığının açık bir şekilde ortaya konulmasının zararlandırıcı olaya dair yapılacak yargılamada mahkemelerin görevine ilişkin de neticelerinin bulunması nedeniyle önemli olup bu ihtilaf yani olayın kazası olup olmadığına dair ihtilaf öncelikle Kurumun yapacağı tahkikata sonrasında ise tarafların açacağı tespit davalarının neticesine bağlı bir ihtilaf olup açılan tazminat davalarında öncelikle çözümü gereken bir husustur. Somut olayda, kazası olduğu iddia olunan olayın kazası ihbarı veya sürekli işgöremezlik oranı tespiti istemiyle Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği, davacı tarafa kazası ihbarı veya sürekli işgöremezlik oranı tespiti istemiyle Kuruma başvurması için önel verilmediği, olayın kazası olmadığı gerekçesiyle eksik araştırma ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi hatalı olmuştur....

                  Maluliyet oranının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup, temyize konu tazminat davasında Sosyal Güvenlik Kurumu taraf değildir. İş kazası sonucu oluşan sürekli göremezlik oranının tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadıkça Sosyal Güvenlik Kurumunca davacıya mahkemece belirlenen sürekli göremezlik oranı esas alınarak gelir bağlanmayacağından, bu gelirin peşin sermaye değeri maddi zarardan düşülmeden, Kurumca karşılanmayan maddi zarar miktarını belirleme imkanı bulunmadığından, maddi tazminat istemli Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olmadığı bu davada sürekli göremezlik oranının tespitinin yapılamayacağı, yapılması halinde maddi tazminat istemli davanın sonuçlandırılmasının fiilen mümkün olmadığı ortadadır. HGK.’nun 07.02.2007 tarihli, 2007/21-69 Esas, 2007/55 Karar sayılı kararı da bu yöndedir....

                    UYAP Entegrasyonu