İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2020 NUMARASI : 2019/101 ESAS - 2020/374 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilin davalı iş yerinde elektrik arıza ve bakım işini gerçekleştirdiği, müvekkilinin 11.02.2012 tarihinde Tekkeköy ilçesinin Güzelyurt köyünde mevcut elektrik direğinin arıza bakım ve onarımı için kendilerine gelen ihbar üzerine işveren davalılar tarafından görevlendirildiğini, müvekkilinin tedbir ve önlemler alınmadığından elektrik direğinde akıma kapılarak düştüğünü, ağır şekilde yaralandığını, Samsun eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğünü bu dönemde çalışamadığını iş nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğunu, Samsun 1. İş Mahkemesinin 2012/747 esasına kayıtlı maddi manevi tazminat davası açıldığını, 3....
İş Mahkemesinin 2015/723 Esas sayılı dosyası üzerinden iş kazası nedeni ile tazminat davası açtığını, davalı işverenin iş kazası bildiriminde bulunmadığından mahkemece taraflarına iş kazasının tespiti davası açılması için süre verildiğini belirterek, davacının davalıya ait işyerinde 30/07/2015 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun ve oluşan maluliyet oranının tespitini talep ve dava etmiştir....
İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup işbu tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; öncelikle iş kazasınına dair başlatıldığı anlaşılan Sosyal Güvenlik Kurumu tahkikatının neticesini Kurumdan sormak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için davacılara önel vermek, tespit davasını işbu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre değerlendirme yapmak, olayın Kurumca iş kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacılara Kuruma müracaat ederek haksahipleri olarak iş kazası sigorta kolundan kendilerine gelir bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2020 NUMARASI : 2020/35 ESAS, 2020/187 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; 30.05.2014 tarihinde iş kazasında yaralanması neticesinde davalı kurum tarafından çalışma gücü kayıp oranını %10 olduğunun tespit edildiğini bu oran üzerinden tarafına iş kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik geliri bağlandığını, Samsun 1. İş Mahkemesinde devam eden iş kazası nedeniyle maddi-manevi tazminat davasında sürekli iş gücü kayıp oranının %10 üzerinde olduğu gerekçesiyle yaptığı itiraz üzerine dosya YSK ya gönderildiğini ancak YSK herhangi bir değişikli öngörmeyerek maluliyet oranının %10 olarak karar bağlandığını, YSK raporuna da itiraz üzerine bu kez ATK 3....
Yapılacak iş; Sosyal Güvenlik Kurumunca belirlenen maluliyet oranı ile Adli Tıp Üçüncü İhtasas Dairesince belirlenen maluliyet oranı arasında çelişki bulunması nedeniyle, bu çelişkiyi gidermek için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor alınarak, davacının sürekli iş göremezlik oranını kesin olarak belirlemek, belirlenen bu oran Kurumca belirlenen orandan farklı ise, tespit edilen bu oran esas alınarak davacıya gelir bağlanmasını Kurumdan talep etmek, Kurumun bu istemi kabul etmemesi halinde giderek Sosyal Güvenlik Kurumu ile davacıyı hasım göstermek suretiyle maluliyet oranının tespiti davası açması için önel vermek, çıkacak sonuca göre Sosyal Güvenlik Kurumuna olayda işverenin % 50 oranında kusurlu bulunduğu bildirilerek peşin sermaye değerini sorarak bulunan gerçek zarardan düşülmek ve ilk kararı davacının temyiz etmediği de gözetilerek bir karar vermektir....
Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın ... kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. ... kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ...; davacıya ... kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca ... kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “... kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca ... kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli ... göremezlik oranının belirlenmesi giderek ... kazası sigorta kolundan sürekli ... göremezlik geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir....
Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın ... kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur. ... kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak ...; davacıya ... kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca ... kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “... kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca ... kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli ... göremezlik oranının belirlenmesi giderek ... kazası sigorta kolundan sürekli ... göremezlik geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 07.05.2019 NUMARASI : 2019/70 2019/210 DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı iş yerinde 30.12.2015 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasında yaralandığını belirterek söz konusu olayın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiş SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı iş veren tarafından kazanın 30.12.2015 tarihinde bildirildiği, davacıya geçici iş göremezlik ödeneği ödendiği, davacının sürekli iş göremezlik geliri başvusunun olmadığı anlaşılmakla zaten davalı iş veren ve kurum tarafından dava tarihinden önce iş kazası olduğu yönünde bir uyuşmazlık olmadığı bu nedenle davacının iş kazasının tespiti talebinde hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davanın REDDİNE, karar verilmiştir....
Somut olayda iş kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiği ancak kurumun 'düzenlenen müfettişlik raporlarında olayın iş kazası olup olmadığı yönünde bir tespitte bubunulamadığı kanısına varılmış, iş kazası ile ilgili işgöremezlik oran tespiti yoluna gidilmemiştir' şeklinde belirttiği, Mahkemenin ise , 'Davacı vekili ayrı bir iş kazası tespit davası açmayacağını, bu dosyada tespit yapılmasını istediğinden iş kazası tespit sonucunun hak alanı etkileneceğinden kurumun davaya dahil edilmesine' karar verdiği, anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. Somut olaydaki uyuşmazlık da olayın iş kazası olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup genel olarak tazminat davasında kurum taraf değildir....
İş kazası nedeniyle sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi öncelikle Kurumun zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası olduğunu kabul etmesine bağlıdır. İş kazası olgusu Kurumca kabul edilmezse somut olayda olduğu gibi sigortalının ya da hak sahiplerinin olayın iş kazası olduğunu dava yolu ile tespit ettirmesi gerekmektedir. Dava konusu ihtilaf, davacının yurt dışında çalıştığı esnada uğradığı kazanın 13. madde kapsamında iş kazası sayılıp sayılamayacağı hususudur. Kural olarak sigortalılar, Türkiye'de yaşadıkları ve hizmet akdine göre çalıştıkları takdirde sosyal sigorta haklarından yararlanırlar. Bu kural, kanunların mülkilik ilkesinin doğal sonucudur....