Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA Davacı, kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, kazası sonucu sürekli göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    Mahkemece, maddi tazminatın kabulüne, manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiştir. a-İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, talep halinde tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihinden itibaren faize hükmedilmelidir. Somut olayda, davacının sürekli göremezliğe uğramasın aneden olan kazası tarihi 18.10.1997 olup bu tarihten itibaren faize karar verilmemesi doğru olmamıştır. b-Öte yandan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10.maddesine göre manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir. Somut olayda, mahkemece hüküm altına alınan maddi ve manevi tazminat tutarları üzerinden davacı yararına ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken bu husu göz ardı edilerek avukatlık ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

      Bu noktada öncelikle yapılması gereken ; davacılara 13.10.2005 tarihli zararlandırıcı olayı Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbar etmesi, bu ihbar sonucunda olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde ise bu kez Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açmaları için önel vererek tespit davasını eldeki tazminat davası için bekletici sorun yapmak,ihbar sonunda zararlandırıcı olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise bu kez davacılara kazası sigorta kolundan kendilerine gelir bağlanmasını istemeleri için önel vermek, bu safahatlar sonunda anılan olayın kazası olduğu hususları tereddütsüz olarak ortaya konulursa bu kez işin esasına girip özellikle 3.10.2005 tarihli olayı içlerinde trafik- güvenliği uzmanı da bulunan güvenlik uzmanlarına İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları da gözeterek irdelemeleri için tevdi ederek buradan çıkacak sonuca göre tüm delilleri bir arada değerlendirip...

        Davacı davalı işverene ait işyerinde üretim işçisi olarak çalışırken 15.9.2005 tarihinde işverenin kusurlu davranışı sonucu gerçekleşen kazası nedeniyle sol elinin büyük oranda göremez hale geldiğini ileri sürerek 1.00 TL maddi tazminat ile 6.000.00 TL manevi tazminat ki toplam 6.001.00 TL tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiş, daha sonra maddi tazminat isteminden miktarla sınırlı olmak kaydıyla feragat edilmiş, davalı tarafça kusurun davacıda olduğunu ileri sürülerek davanın reddi savunulmuştur. Mahkemece maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, 6.000.00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, karar verilmiş karar davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          "İş kazası sonucu göremezlik oranı %0 olarak tespit edilen sigortalı işçinin hastanede kaldığı ve raporlu olduğu günler, vücut bütünlüğünün zedelenmesi, duyduğu acı ve üzüntü nedeniyle kendisine uygun bir manevi tazminat takdir edilmesi gerekir. Gerçekten bedensel ve ruhsal sağlığında önemli bir bozulma olduğunu kanıtlayamayan kişinin manevi tazminat isteme hakkı yoktur. Günlük İş hayatında sıkça görülebilecek ufak tefek sıyrıklar, çizikler, yanıklar gibi nedenler, kişiye kural olarak manevi tazminat hakkı vermez Bunun gibi, ağır bedensel zarara uğramayan işçinin yakınları, olay nedeniyle manevi tazminat isteyemezler "(...- İş Kazası veya Meslek Hastalığından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat Davaları... 2011- Sayfa 1391-1392 ) "Manevi tazminatı belirleme yetkisi en geniş şekilde yargıcın takdirine bırakılmıştır. (MK. mad. 4) İkinci aşamada da gerekli indirim faktörleri dikkatle alınır. Bu şekilde sonuca ulaşılır....

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2020 NUMARASI : 2018/159 ESAS - 2020/346 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Manevi Tazminat) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı ait işyerinde dokuma makine operatörü olarak çalışırken 14/11/2008 tarihinde geçermiş olduğu kazasında sakatlandığını ve meslekte kazanma gücünü yitirerek %9 oranında maluliyet oluştuğun, kusur oranlarının davalı şirket yönünden %65 davacı yönünden %35 olduğunun alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, olay günü davcının dokuma makinesindeki kumaş sarma makarasının kumaş sarılarak dolması nedeni ile yerine yenisini koymak için makarayı yerinden alırken sol elinin işaret parmağının makara ile makine gövdesi arasına sıkışması suretiyle kazası geçirdiğini, sol elinin işaret parmağının kırıldığını ve kazası sonrası malul kaldığını, manevi tazminat alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            K A R A R 1-Taraflar arasındaki kazası sonucu sürekli göremezlik nedeniyle talep olunan maddi ve manevi tazminat istemine dair, Mahkemece verilen 17.12.2010 tarihli karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olup, bilahare davacı vekilinin 18.10.2011 tarihli dilekçe ile vekâletnamesindeki yetkisine binaen temyiz talebinden vazgeçtiği anlaşıldığından davacı vekilinin vaki temyiz talebinin vazgeçme nedeniyle REDDİNE, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 3-Dava 17.09.2002 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu % 82,00 oranında sürekli göremezliğe uğrayan sigortalının maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı tarafça temyiz edilmiştir....

              İş kazası nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemleri için zararlandırıcı olayın kazası olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. İş kazası nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat davasına konu olay Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için davacıya önel verilmesi, kazasının tespiti davası, tazminat davası için bekletici sorun yapılarak çıkacak sonuca göre karar tesis edilmesi; olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek kazası sigorta kolundan gelir bağlanması için önel verilmesi ve neticeten çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir....

              Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada davacının tam kusurlu olduğunu, bu nedenle maddi tazminat talebinin reddine dair kararın yerinde olduğunu, aleyhlerine hükmedilen manevi tazminatın usul ve kanuna aykırı olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: 6100 sayılı H.M.K.'nun 353.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; Taraflar arasında davacının geçirdiği kazası nedeniyle davacının maddi ve manevi tazminat alacakları uyuşmazlık konusudur. Davacının davalıya ait işyerinde kazası geçirdiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile davacının %30 davalının %70 oranında kusurlu olduğu, kazası nedeniyle davacının maluliyetinin "0" olduğunun SGK tarafından tespit edildiği, sürekli göremezlik derecesinin %10'nun altında olması nedeniyle davacıya gelir bağlanmadığı, tarafların yargılama sırasında davacının tespit edilen maluliyet oranına itirazlarının bulunmadığı anlaşılmıştır....

              Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde'' İş kazasına konu olay 29/12/2007 tarihinde meydana gelmiştir. Olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan 506 sayılı yasa hükümleridir, bununla birlikte 5510 sayılı Yasa 16/06/2006 tarihinde resmi gazetede yayınlanmıştır bazı madde hükümleri 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 4/1 maddesi gereğince kazası ile ilgili yeni bir düzenleme yapılmış bağkur'lu ve SSK'lı olmak kazası kriteri olmaktan çıkartılmıştır. İş kazası ile ilgili yeni bir tanım yapılmıştır. Davacıların murisinin 29/12/2007 tarihinde kaza geçirdiği dikkate alındığından 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi hükümleri dikkate alınacaktır. 506 sayılı Yasanın 11. maddesi ile kazasının tanımı sigortalının yerinde bulunduğu sırada veren tarafından yürütülmekte olan dolayısıyla meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olarak tanımlamıştır. 5510 sayılı Yasanın 13. maddesinde kazası tanımlanmıştır....

                UYAP Entegrasyonu