Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve eylemleri neden olduğunu belirterek kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur....

Zira olayın kazası olduğunun kesinleştirilmesi noktasında ilk aşama Kurumun yapacağı kazası tahkikatı olup bu tahkikatın mahkemelerinde görülen tazminat davalarında mükerrer tahsilin önüne geçmek için önemi olduğu kadar Mahkemenin görevine dair de etkisi bulunmaktadır. Şöyle ki eğer olay kazası değil ise yargılama İş Mahkemelerinde görülemeyecek akdinden değil de haksız fiilden kaynaklanan tazminat davaları gibi ihtilaf genel mahkemelerde çözüme kavuşturulacaktır. Bunun yanında maddi ve manevi tazminat davalarına tesiri nedeniyle zararlandırıcı olaydaki taraf kusurlarının hiçbir tereddüt kalmayacak şekilde ortaya konulması bu kapsamda da dosyada mevcut kusur raporları arasında çelişki mevcut ise bunun giderilmesi esas olup bunun aksinin yapılmasının hak kayıplarına ve hatalı değerlendirmelere neden olacağı şüphesizdir....

    Hukuk Dairesi -K A R A R- Her ne kadar davalı yanca, olayın kazası niteliğinin de bulunduğu, bu sebeple davacıya SGK tarafından rücuya tabi tazminat ödenmiş olabileceği ve bu ödemenin tazminattan düşülmesi gerektiği, yargılama aşamasında ileri sürülmemiş olsa da; aynı zarar için birden fazla kez tazminat ödenmesi suretiyle davacının sebepsiz zenginleşmesinin önüne geçilebilmesi ve yapılan ödemenin rücusu nedeniyle de davalının aynı zarar için ikinci kez ödeme yapmak durumunda kalmamasını teminen, davalı vekilinin bu konudaki itirazlarının incelenmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın ve davalı vekilinin temyiz dilekçesinin incelenmesinde; davacının muavin olarak bulunduğu yolcu otobüsünün yaptığı kazada yaralanıp malul kaldığının dosya kapsamından anlaşıldığı; davacının maluliyete uğraması nedeniyle, dava dışı SGK Başkanlığı tarafından davacıya kazası nedeniyle rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılmadığı görülmüştür....

      Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilip bildirilmediği anlaşılamamaktadır. Zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir....

        Zararlandırıcı olayın kazası olup olmadığının tespiti hususu açılan dava sırf manevi tazminat davası olsa dahi Mahkemelerin görevine dair neticeleri de bulunduğundan ötürü öncelikle halli gereken bir sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf ... Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup işbu tazminat davasında ise Kurum taraf değildir. Yapılacak ; öncelikle kazasınına dair başlatıldığı anlaşılan ... Kurumu tahkikatının neticesini Kurumdan sormak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde ... Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için davacılara önel vermek, tespit davasını işbu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre değerlendirme yapmak, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise şimdiki gibi işin esasına girip tüm delilleri bir arada değerlendirip açılan manevi tazminat davaları bakımından bir karar vermekten ibarettir....

          Zararlandırıcı olayın kazası olup olmadığının tespiti hususu açılan dava sırf manevi tazminat davası olsa dahi Mahkemelerin görevine dair neticeleri de bulunduğundan ötürü öncelikle halli gereken bir sorundur. İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf ... Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup işbu tazminat davasında ise Kurum taraf değildir. Yapılacak ; öncelikle kazasınına dair başlatıldığı anlaşılan ... Kurumu tahkikatının neticesini Kurumdan sormak, olayın Kurumca kazası olarak kabul edilmemesi halinde ... Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “ kazasının tespiti” davası açması için davacılara önel vermek, tespit davasını işbu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre değerlendirme yapmak, olayın Kurumca kazası olduğunun kabul edilmesi halinde ise şimdiki gibi işin esasına girip tüm delilleri bir arada değerlendirip açılan manevi tazminat davaları bakımından bir karar vermekten ibarettir....

            Başkanlığını hasım göstererek geçirdiği kazası sebebiyle sürekli göremezlik oranının ve bu maluliyetinin kazası ile illiyetinin tespiti için dava açması için önel vermek, tespit davasını tazminat davası için bekletici mesele saymak, sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Kabule göre de % 0 maluliyetin tespiti durumunda bile davacının uğradığı kazası sonucu kalçasının kırıldığı müfettiş raporu ile bildirilmiş olmakla davacıya ilişkin tüm tedavi evrakları getirtilerek bu durumun sabit olması halinde hayatın olağan akışı gereği bundan dolayı elem ve ızdırap duyduğu kabul edilerek uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi yerine davacının olay sebebi ile cismani zarara uğramadığı kaza nedeniyle ruhsal olarak acı duyduğunu kanıtlayamadığı gerekçeleri ile manevi tazminat talebinin tamamının reddi doğru olmamıştır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

              2010/408 Esasına kaydedilen eldeki bu davanın “ kazası tesbiti” davası mı yoksa, “tazminat” davası mı olduğu konusunda tereddüt oluşmuştur....

                İş Mahkemesinin 2012/18 esas sayılı dosyası ile hüküm altına alınan 10.000.00 TL manevi tazminatın kazasının gerçekleştiği tarih olan 10.04.2006 tarihinden karar tarihi olan 30.01.2014 tarihine kadar işlemiş olan 7.000.00 TL faiz alacağını talep ettiği anlaşılmıştır. Davalı ,faiz talebinin zamanaşımına uğradığını,tazminat için açılan davanın faize ilişkin zamanaşımını kesmediğini beyanla davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. İş kazası sonucu sürekli göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında; zamanaşımı süresi gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı yasanın 146. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Somut olayda , davacı 10.04.2006 tarihinde geçirmiş olduğu kazası nedeniyle 20.000....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi No : Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davaya konu kazası nedeniyle açılan ceza soruşturmasının akıbeti araştırılarak açılmış bir ceza davası varsa dosyasının celbi ile yine kazası nedeniyle hak sahipleri tarafından açılmış bir tazminat dosyasının olup olmadığı araştırılarak varsa bu dosyanın da celbi ile dosyaya eklendikten sonra iadesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu