Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, 12.01.2009 tarihinde meydana gelen kazası sonucu oluşan maluliyet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

    Kurumunca kazası olarak kabul edildiği, ancak kurumun 04/12/2013 tarihli yazılarına göre davacı Babanın kurumdan yaşılık aylığı alması, davacı annenin de babayla beraer yaşaması ve asgari ücretin üzerinde gelir sahibi olması nedeniyle kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacı babanın kurumdan aylık almaması nedeniyle kazası sigorta kolundan gelir bağlanmamış olması nedeniyle maddi tazminat isteminin reddi yerinde ise de; davacı anne için davacı vekilinin 06/05/2016 tarihli celsedeki ölüm aylığına ilişkin dava açmayacaklarına dair beyanı, davacı tarafın kazası sigorta kolundan gelir bağlanması istemli kuruma karşı dava açmayacakları şekilde yorumlayarak, davacı annenin maddi tazminat istemi hakkında red kararı verilmesi doğru olmamıştır....

      Mahkemece, davacı sigortalının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı eş ve çocukların manevi tazminat taleplerinin ise reddine kararverilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; 26.10.2005 tarihinde meydana gelen kazası sonucunda davacı sigortalının % 89 oranında sürekli göremezliğe uğradığı anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Ancak zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir....

        Uyuşmazlık sürekli göremezliğin bulunmadığı durumlarda dahi bedensel bütünlüğü ihlal edilenin manevi tazminat istem hakkının bulunup bulunmadığına ve sürekli göremezlik söz konusu olmasa bile kazası nedeniyle istirahatli olunan dönemde yoksun kalınan kazancın talebinin mümkün bulunup bulunmadığına ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde diğer taleplerin yanı sıra kazası nedeniyle raporlu istirahatli olduğu giderek çalışamadığı günler nedeniyle uğradığı maddi zararın tazminini de istemiş olup bu talep geçici göremezlik döneminde yoksun kaldığı geliri de kapsar. Bu yönüyle davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 16-89 ve 5510 sayılı Yasanın 18. maddelerinde kazası veya meslek hastalığı dolayısıyla geçici göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, yatarak tedavi halinde günlük kazancın yarısı, ayakta tedavi ettirildiğinde günlük kazancın 2/3 oranında ödenek ödeneceği bildirilmiştir....

          K A R A R 1-Dava, zararlandırıcı olay sonucu sürekli göremezliğe uğradığını iddia eden davacı ...nın maddi ve manevi zararları ile aynı olayda sonucunda...’in vefatı nedeniyle onun yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı ...'nın maddi ve manevi tazminat istemlerinin ispatlanamadığından bahisle reddine, ölen kazalı ......

            Davalının kaza sonrasında yaptığı ödemeleri dava dilekçesinde doğrulayan davacının, 23.06.2004 tarihli, adi yazılı ve davacının imzasını da içeren ibraname ile işverenden, uğradığı kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat olarak 11.000,00.- TL. aldığı ve davalıyı ibra ettiği açıktır. Birçok Yargıtay kararında vurgulandığı üzere alacaklının alacak hakkından vazgeçmesini ve bu suretle borçlunun borçtan kurtulmasını kapsayan akde “ibra” denir. İbranamenin işçiye yapılmış olan ödeme ile sınırlı olarak bağlayıcılığı asıldır. Davacıya ibraname ile manevi tazminat ödendiği anlaşılmakla mahkemece manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, manevi tazminatın bölünemeyeceği kuralına aykırı olarak manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

              Somut olayda, davacının davalı işyerinde geçirdiği kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunduğu, davacının kuruma kazasının tespiti için yaptığı başvuru sonrasında kurumun 28.11.2019 tarihli kararıyla meydana gelen olayın kazası sayılmamasına karar verildiği görülmüştür. İş kazası iddiasına dayalı tazminat davaları için zararlandırıcı olayın kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti ön sorun niteliğindedir....

              nin spor salonunun yer döşemelerini yaparken elektrik akımına kapılması nedeniyle vefat ettiğini, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/183 E numarası ile açılan maddi ve manevi tazminat talepli davanın yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporunda davalının %20 kusurlu olduğunun tespit edildiğini belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Dava konusu uyuşmazlık davalı çalışanı olan desteğin kazası sonucu ölümü nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminden kaynaklanmış olup, uyuşmazlığın İş Yasası'na göre çözümlenmesi gerekir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Yasası'nın 1. maddesi gereğince İş Yasası'ndan kaynaklanan davalar İş Mahkemeleri'nde bakılır. Yerel mahkemece, davaya bakmaya mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması bozmayı gerektirmiştir....

                Mahkemece; davacıdaki yaralanmanın, sürekli göremezliğine yol açamadığından maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyizin kapsam ve nedenleri dikkate alındığında maddi tazminat isteminin reddi ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin, yerel mahkeme kararı aşağıdaki nedenlerle hatalı olmuştur. Davacının 24.01.2005 tarihindeki kazası nedeniyle 07.03.2005 tarihine kadar istirahatli kaldığı, sürekli göremezliğinin bulunmadığı, zararlandırıcı olayda davacının kusurunun bulunmadığı davalı işverenin % 70 dava dışı üçüncü kişinin ise % 30 oranında kusurlu bulunduğu, dosya içeriğinden anlaşılmaktadır....

                  Kurumun kazası tahkikatının ve giderek zararlandırıcı olayın kazası olarak tespitinin açılan tazminat davalarına doğrudan etkisi bulunmaktadır. Şöyle ki İş kazasından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tahsiline ilişkin davalar olduğundan mükerrer tahsile neden olunmasının önüne geçebilmek için kazası sigorta kolundan Kurumun hak sahiplerine bağladığı gelirlerin tespiti ile bunun hesaplanan maddi tazminattan tenzili gerektiği gibi,tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı(olay kazası değilse yargılama mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun kazası tahkikatı ve giderek olayın kazası olarak tespit olunması önem arz etmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu