Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davacı anne ve babanın maddi tazminat istemlerinin kabulüne, davacı kardeşin bakıma muhtaç olmadığından maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir. Yerel mahkemece davacı ... yararına maddi tazminat verilmiş ise de varılan bu sonuç hatalı olmuştur. Gerçekten davacının istemi kazası sonucu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olup, bu alacağın doğması için 1-Destek olan işçinin kazası sonucu ölmesi, 2-Destekten yoksun kalanla destek olan arasında desteklik ilişkisinin bulunması, 3-Desteğin bakım gücünün bulunması ve destekten yoksun kalanın bakım ihtiyacı içinde bulunmasıdır. Sigortalının kazası sonucu öldüğü konusunda uyuşmazlık yoktur. Kazanç ve gelir sahibi olan sigortalının ölüm tarihindeki medeni durumuna göre anne ve babasına destek olabilecek bakım gücünün bulunduğu da ortadadır....

    Kurumun bu şekildeki kazası tahkikatının ve giderek zararlandırıcı olayın kazası olarak tespitinin açılan tazminat davalarına doğrudan etkisi bulunmaktadır. Şöyle ki İş kazasından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tahsiline ilişkin davalar olduğundan mükerrer tahsile neden olunmasının önüne geçebilmek için kazası sigorta kolundan Kurumun sigortalıya bağladığı gelirlerin tespiti ile bunun hesaplanan maddi tazminattan tenzili gerektiği gibi, tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı (olay kazası değilse yargılama mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun kazası tahkikatı ve giderek olayın kazası olarak tespit olunması önem arz etmektedir. Bu nedenle yargılama sırasında öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının ön mesele olarak kazası niteliğinde olup olmadığının tespiti gerekir....

    Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurum'ca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; kazası nedeniyle göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurum'ca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda, kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur....

      Mahkemece, SGK tarafından bağlanan gelirlerle karşılandığından maddi tazminat davasında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir Davacı eş ve çocukların maddi zararları Kurumca kazası nedeniyle bağlanan gelirlerin tüm peşin sermaye değeri ile karşılandığından, davanın reddi yerine karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Öte yandan S.G.K.Başkanlığı tarafından sigortalıya bağlanan gelirlerde katsayı değişmesi nedeniyle meydana gelen artışlar sonucu yeniden hesaplanan peşin sermaye değerinin zararı karşıladığı hallerde, davacının dava açarken bu hususları bilmesi mümkün bulunmadığından, maddi tazminat isteminin reddi nedeniyle davalı yararına avukatlık ücreti takdir edilemeyeceği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir....

        Dosya kapsamına göre, SGK Başkanlığı tarafından 29/09/2007 tarihli olayın kazası olarak kabul edildiği, sürekli göremezlik oranının %0 olarak tespit edildiği, 96 gün geçici göremezlik süresi için sigortalıya 1.249,04TL geçici göremezlik ödemesinin yapıldığı; Mahkeme tarafından alınan kusur raporunda davacı kazalı işçinin kusursuz bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. İş kazalarından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, mahkemece, davacı sigortalının dava konusu kazası nedeniyle bir süre çalışamadığı, davacının istirahatli kaldığı bu süreler bakımından ücret kaybının doğduğu hususu göz ardı edilerek neticeye varıldığı anlaşılmaktadır....

          Taraflar arasında gücü kaybı ile sonuçlanan kazası nedeniyle davacı lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacının 30/04/2016 tarihinde uğradığı kazası sonucunda yaralandığı anlaşılmaktadır. Davacının kazası nedeniyle oluşan maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu'nun 3. İhtisas Kurulu'nun raporuna göre %4,2 olarak tespit edildiği anlaşılmıştır....

          Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; kazası nedeniyle göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur....

            Şöyle ki İş kazasından kaynaklanan tazminat davaları nitelikçe Kurumca karşılanmayan zararların tahsiline ilişkin davalar olduğundan mükerrer tahsile neden olunmasının önüne geçebilmek için kazası sigorta kolundan Kurumun hak sahiplerine bağladığı gelirlerin tespiti ile bunun hesaplanan maddi tazminattan tenzili gerektiği gibi,tek başına manevi tazminat davası açılması durumunda dahi mahkemenin görevine ilişkin neticeleri bulunmasından dolayı(olay kazası değilse yargılama mahkemelerinde yapılamayacağından) Kurumun kazası tahkikatı ve giderek olayın kazası olarak tespit olunması önem arz etmektedir. Somut olayda ise; SGK Başkanlığınca davaya konu zararlandırıcı olay nedeniyle yapılmış bir kazası tahkikatının bulunmadığı ve giderek de Kurum tarafından hak sahiplerine kazası sigorta kolundan gelir bağlanmadığı anlaşılmaktadır....

              Öte yandan, 5510 sayılı Yasa’nın 18 nci maddesinde Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla; kazası nedeniyle göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için geçici göremezlik ödeneği verileceği, 19 ncu maddesinde kazası sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık Kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya sürekli göremezlik geliri bağlanacağı bildirilmiştir. Somut olayda kazası olduğu iddia olunan olayın Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediği anlaşılmaktadır. Kurumca sigortalıya gelir bağlanabilmesi için öncelikle zararlandırıcı olayın kazası niteliğince olup olmadığının tespiti ön sorundur....

                maddi tazminat konusunda çıkacak sonuca göre, manevi tazminat konusunda Kurumca belirlenecek sürekli göremezlik oranına göre bir karar vermektir. 2-Kabule göre de; olay kazası ise, hukuku ve sosyal güvenlik ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu