Mahkemece dinlenen tanık beyanlarından davalı iş yerinde ücret yanında prim alındığı anlaşılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında ise davacının 2013 ve 2014 yıllarında hedef gerçekleştirme oranının %80 olduğu düşünülerek, yıllık prim katsayısının %80 ile çarpılması sonucu davacının prim ücretinin hesaplandığı anlaşılmıştır. Söz konusu raporlarda davacının %80 gerçekleştirme oranına nasıl ulaştığı açıklanmadığı gibi hesaplama yöntemi de denetime elverişli değildir. Mahkemece prim alacağı yönünden yapılan araştırma yeterli olmamıştır. Şöyle ki, davacı taraf dava dilekçesinde davalı iş yerinde çeşitli prim ücretlerinin olduğunu belirtmiş, ödenmeyen prim alacaklarının ait olduğu dönem ve hangi prim alacağının ödenmediği belirtilmeksizin sonuç kısmında 500,00 TL prim alacağı talep edilmiştir. Yargılama sırasında 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin prim hesaplaması yapılmış ve verilen karar davacı tarafça temyiz edilmemiştir....
oranlarına ilişkin olarak ihale konusu dönemde yürürlükte bulunan davalı Kurum genelge ve genel tebliğleri göz önünde bulundurulmak suretiyle, konusunda uzman ve hesap yapabilecek bilirkişi heyeti aracılığıyla, dava konusu işlerde esas alınması gereken asgari işçilik oranını tespit edilerek, akabinde, davacıya ödenen toplam istihkak tutarının, tespit edilen asgari işçilik oranı ile çarpımı sonucu bulunacak asgari işçilik miktarına göre davacının ödemekle yükümlü olduğu işçilik prim tutarı belirlenerek, ayrıca davacı şirketin orana itirazının bulunması karşısında belirlenecek oran üzerinden 5510 Sayılı Yasanın 85’inci maddesi kapsamında %25 indirim uygulanmaksızın hesap yapılmak suretiyle davacı şirketin Kuruma karşı fark işçilik prim borcunun bulunup bulunmadığı belirlenmesi” gereklerine işaret edilmiştir....
Davacı şirketin, davalı kuruma prim borcu bulunmadığının tespit edilerek ödeme emrinin iptaline ... " karar verildiğini, dosyanın Yargıtay'da olduğunu, kesinleşmediğini, dolayısıyla davacı şirketin 2013 yılı prim borcuna ilişkin konunun derdest olduğunu, aynı hususta mahkeme kararı kesinleşmeden yeni bir prim borcu hesabı yapılarak ödeme emrinin düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, zira anılan mahkeme dosyasının davalı lehine bozulması ve ileride davalı kurumun o dosyada 180.462,74 TL alacağı olduğuna hükmedilmesi durumunda iş bu ödeme emriyle 2013 yılına ilişkin iki ayrı prim alacağı gibi açık bir çelişkinin ortaya çıkacağını, öte yandan davalı kurumun mahkemeye ibraz ettiği 20/01/2016 tarih ve 981.629 sayılı yazısında davacı şirketin 2013 yılına ilişkin 13.432,49 TL prim borcu olduğunu belirtirken iş bu dava konusu ödeme emrinde 69.927,50 TL prim alacağı hesaplanmasının açık hata ve çelişki olduğunu, açıklanan nedenlerle davalı kurumun 06/05/2016 tarih ve 6.716.076 sayılı ödeme emrinin...
Fıkrasına istinaden inceleme yaptığını ve yeterli işçilik bildiriminde bulunulmadığını beyan ettiklerini, davacıya söz konusu inşaat için 1.323.200,00 TL.- maliyetinin %9 asgari işçilik bedeli olarak 79.134,83 TL.- fark işçilik iddia edilerek bu tutar üzerinden 28.092,86 TL.- prim borcu ve 31.10.2017 tarihi itibarı ile hesaplanmış 17.373,57 TL.- gecikme faizi borcu çıkarıldığını, burası için 37.815,99 TL.- prim ödendiğini, SGK prim ödemesinin bir kısmının kabul edilmediğini, bu ödemenin iş devam ettiği sürece yapıldığını, iş yeri için kapanış verilmediğini, Gebze Belediyesi sınırlarında bulunan İş Yeri Sicil No: 4 4120 02 02 1087518 041 02- 63 olan A 1 blok da iş başlama tarihinin Aralık/2010 olduğunu, bu yapının anahtar teslim tarihinin 31.12.2015 olduğunu, kurumun ödenmiş olan prim borçlarını kabul etmeyerek yeniden prim borcu çıkarmasının yasal olmadığını, davacıya gelen bu borç nedeni ile 02.11.2017 tarihinde kuruma itirazda bulunulduğunu cevap alınamadığını idari dava tarihinin...
Davacı şirket tarafından imal edilerek ......eslim edilen feribotlar nedeniyle % 9 olarak esas alınan işçilik oranı üzerinden yapılan müfettiş değerlendirmesi sonucunda, eksik işçilik belirlenip, Kurum tarafından prim tahakkuku yoluna gidilmiş; asgari işçilik oranıyla prim farkına ilişkin raporun tebliğ edilmediği, uygulanan oranın gerekçesiz olduğu, teknik farklılıkların gözetilmediği, maliyet değerinin matrah olarak esas alınmadığı, taşeronların yaptıkları iş ve işlemlerin hesaba katılmadığı ve haksız gecikme zammı uygulandığı itirazlarını ileri süren davacı, ihtirazi kayıtla yatırılan 285.183,39 TL’nin faiziyle iadesini dava etmiştir....
Davacı vekili; işyerinde Kurum müfettişlerince yapılan denetim sonucunda 506 sayılı Yasanın 130.maddesine göre eksik işçilik tespit edildiğinin Kuruma rapor edilmesi üzerine Kurum tarafından 2003/8-10,2004/4-10, 2005/4-10. aylarında işin yürütümü için gereken asgari işçilik miktarı bildirmediği, işin yürütümü için 303.858,19-TL eksik işçilik miktarı bulunduğu gerekçesiyle 101.792,49-TL re'sen ek prim tahakkuku yapıldığını, Kuruma yapılan itirazın reddedildiğini, müvekkili şirketin denetim yapılan döneme ait iş yerinde işin yürütülmesi için gereken işçilik miktarını fazlasıyla Kuruma bildirdiğini, eksik prim borcu bulunmadığını, bildirilen işçilik miktarı ile işin yürütülmesinin mümkün olduğunu beyan ederek, Kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, Kurum işleminin iptaliyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacı şirketin eksik işçilik bildiriminde bulunduğu gerekçesiyle davalı Kurumca tahakkuk ettirilen ek prim ve gecikme cezasının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporuna göre istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay 21....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "... her ne kadar davacı şirket adına tescil edilen inşaat iş yerine ilişkin davalı Kurumca 04/03/2020 tarih 401479/38/İR/38 sayılı müfettiş raporu ile 1999/09 yılları dönemine kapsayan işçilik nedeni ile resen prim borcu tahakkuk ettirilmiş ise de dava konusu inşaat iş yerinin 5510 sayılı Yasa'nın, yürürlük tarihinden önce gerçekleşmesi nedeni ile 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesinin uygulanmayacağı, 506 sayılı Kanun'un 80.maddesi ve 6183 sayılı Yasa'nın 102 ve devamı maddeler dikkate alındığında dava konusu somut olayda, eksik işçilik nedeniyle tahakkuk ettirilen prim borcu 1999 yılının 9. ayına maledilmiş olup,1999/9 yılına ait zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu ve zamanaşımı süresinin başlangıcı ise alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yılbaşı olduğu gözetildiğinde zamanaşımı süresinin en son 01/01/2005 tarihi olduğu, davalı Kurumca 04/03/2020 tarih 401479/38/İR/38 sayılı...
Mahkemece, 5510 sayılı Yasanın 85’inci maddesi kapsamında tahakkuk ettirilmesi gereken prim borcunun varlığı bakımından esas alınacak fark işçilik incelemelerinde, asgari işçilik oranından %25 oranındaki indirim uygulanmaksızın denetime elverişli olacak şekilde ve bozma kararımız çerçevesinde bir hesap raporu alınmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Kabule göre de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; eksik işilik bedelinin kuruma ödendiği konusunda, Kurumun bir kabulünün olmadığının Davalı Kurum vekili tarafından ifade edildiği, davacı şirketce bu bedelin ödeneceğine ilişkin 23.07.2009 tarihli taahhütname dışında bir belge sunulmadığından, dava konusu iş ile ilgili olarak, 1089128 dicil sayılı dosyada, takip tarihi itibariyle, 658,15 TL eksik bildirilen prim borcu ve 344,95 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 1.003,10 TL prim borcu olduğu rapor edilmişse de, Mahkemece anılan tutarın ödenip ödenmediği konusunda bir irdeleme yapılmaksızın, karar verilmiş olması hatalıdır....
Davacı şirketin, her iki inşaatta çıkacak prim borcunu eksiltmek maksadıyla, faal haldeki işyeri çalışanlarını bu işyerlerinden bildirdiği sabittir ve 1056497.42.21 sicil sayılı işyerine yapılan borç tahakkuk işlemi ilke olarak doğrudur. Bu işyerinden hizmetin eksik bildirildiği ve primin eksik ödendiği açık olduğuna göre bu işyerinin tehlike sınıf ve derecesine, prim oranına, sigortalı sayısına göre bildirilmesi gereken primlerin hesabı ve borç tahakkuku işlemi yerindedir. Bu nedenle, mahkeme tarafından SGK Konya İl Müdürlüğünün 1056498.42.21 sicil sayılı işyeri hakkında yaptığı borç tahakkuku işleminin iptaline karar verilmiş olması hatalı olmuştur....