İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2018 NUMARASI : 2017/532 E.- 2018/618 K. DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette 25.12.2007 tarihinde çalışmaya başladığını, 18.01.2011 tarihine kadar çalışmasının devam ettiğini, bu tarihten sonrada bünyesinde çalışmaya devam ettiği şirketin Aksa Elektrik şirket bünyesine devrolunprak müvekkilinin aynı şartlarda çalışmaya devam ettiğini, 2017 yılı 10....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla) -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, 4857 sayılı kanundan kaynaklanan ve iş sözleşmesine dayalı işveren tarafından işçi aleyhine açılan alacak istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 7.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 02.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İş ilişkisinden kaynaklanan ve işin yerine getirilmesinde tabi olunan hak ve borçların tümü, “çalışma koşulları” olarak değerlendirilmelidir. 4857 sayılı İş Kanununun 22nci maddesindeki, “işveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir” şeklindeki düzenleme, çalışma koşullarındaki değişikliğin normatif dayanağını oluşturur....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2018/606- 2021/167 DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; davacı işçinin mülkiyeli davalı adına kayıtlı bulunan ticari taksi vasıflı işyerinde taksi şoförü olarak çalıştığını, iş akdinin herhangi bir sebep ileri süıülmeksizin işveren tarafından haksız ve kötü niyetli olarak feshedildiğini beyanla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
A.Ş. nin kontrol ve denetim görevi dışında işçi çalıştırmadığından, HES inşaatı yapım işini tümüyle diğer davalı şirkete devrettiğinden asıl işveren olarak nitelendirilemeyeceği, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığı belirtilmiştir. Artık başvuran davalı Şirketin asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğu söylenemez." şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Dava; itirazın iptali (işçi işveren ilişkisinden kaynaklanan ) davasıdır. Uyuşmazlık davalı Reis Enerjinin işveren sıfatının bulunup bulunmadığı, davalı Reis Enerji ile Bayır Mühendislik arasında alt işveren asıl işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı, davalı Reis Enerji'nin işçilik alacaklarından sorumluluğu olup olmadığına ilişkindir....
Kanunun kullandığı “birlikte sorumluluk” deyiminden tam teselsülün, dolayısı ile müşterek ve müteselsil sorumluluğun anlaşılması gerekir. Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır. Somut olayda, ......
Kanun) ile düzenlenmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesine göre, “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının” çözülmesi görevi iş mahkemelerine aittir. Buna karşılık 25.10.2017 tarihinde 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun (7036 s. Kanun) yürürlüğe girmesi ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır. Ayrıca 7036 sayılı Kanun ile de göreve ilişkin yeni kurallar ihdas edilmiştir....
İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, bayram ve genel tatil ücreti, asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı işçi açmış olduğu bu davada, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, bayram ve genel tatil ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesi isteklerinde bulunmuştur. Davalı işveren, şirket tarafından İş Kanunun 25/ll maddesi gereğince haklı nedenle fesih ettiğini ileri sürerek bu nedenlerle haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....
Takibe ve davaya konu edilen bono işveren ile işçi arasında icra dosya borcunun ödenmesi için düzenlenen bir bono olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlık iş ilişkisinden kaynaklanmaktadır.(Yargıtay 19 HD.nin 2015/16565 esas-2016/7467 karar sayılı ilamı). Dolayısıyla temel ilişkinin iş sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle davaya bakma görevinin iş mahkemesine ait olduğu kanaati ile davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine, dosyanın yetkili ve görevli Bursa Nöbetçi İş Mahkemesi'ne gönderilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İş ilişkisinden kaynaklanan ve işin yerine getirilmesinde tabi olunan hak ve borçların tümü, “çalışma koşulları” olarak değerlendirilmelidir. 4857 sayılı İş Kanununun 22 nci maddesindeki, “işveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir” şeklindeki düzenleme, çalışma koşullarındaki değişikliğin normatif dayanağını oluşturur....