Noterliğinden keşide edilmiş 01/03/2013 günlü davacı işçi tarafından işverenliğe keşide edilen ihtarnamede davacı sebepsiz olarak 01/03/2013 tarihinde işverence tek taraflı olarak işine son verildiğini, bir daha gelmemesinin söylendiğini, ayrıca tarafına 3 gün üst üste gelmedin diye tutanak tutularak iş akdinin tazminatsız feshedileceğinin beyan edildiğini belirttiği, işverence düzenlenip SGK'ya verilen işten ayrılış bildirgesinde ayrılış tarihi 03/03/2013 tarihi olarak belirtilmiş olup, işten ayrılış kodu 29 olarak belirtildiği, davacının 01/03/2013 tarihinden sonra iş yerine gelmediği konusunda işverence tutanaklar tanzim edildiği, işverence tutulan tutanakların davacı işçi tarafından keşide edilmiş ihtarnameden sonra tutulan tutanaklar olması sebebiyle tutanaklara itibar edilmediği, iş sözleşmesinin tazminat ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiği ispat yükümlülüğü işverene ait olup, 01/03/2013 tarihi itibariyle iş sözleşmesinin işverence feshedildiği sonuç ve kanaatine ulaştığı...
Cezai şartın işçi ve işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenmesi gereği, işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şartın işveren aleyhine kararlaştırılandan daha fazla olmaması sonucunu da ortaya koymaktadır. Başka bir anlatımla işçi aleyhine olarak belirlenen cezai şartın, koşulları ve ceza miktarı bakımından işverenin sorumluluğunu aşması düşünülemez. İşçiye verilen eğitim karşılığı belli bir süre çalışması koşuluna bağlı olarak kararlaştırılan cezai şart tek taraflı olarak değerlendirilemez. İşçiye verilen eğitim bedeli kadar cezai şartın karşılığı bulunmakla eğitim karşılığı cezai şart hükmü belirtilen ölçüler içinde gereklidir. İş hukuku uygulamasında işçi aleyhine cezai şart düzenlemeleri bakımından konunun önemi bir kat daha artmaktadır. Şart ve ceza arasındaki ilişki gözetilerek, işçinin iktisadi açıdan mahvına neden olmayacak çözümlere gidilmelidir....
Mahkemece, davacının davacının iş akdinin haklı neden olmadan alt işverence feshedildiği, muvazaa iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 272. maddesi düzenlemesine göre; hâkimler hakkındaki yasaklılık ve ret sebepleriyle ilgili kurallar, bilirkişiler bakımından da uygulanacaktır. Bu atıf nedeniyle Yasanın 36.maddesinin 1. fıkrasında; Hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektirecek önemli bir sebebin bulunması hakimin reddi ve çekinme sebebi olarak düzenlenmiştir. Her ne kadar yargılama aşamasında bilirkişinin reddi sözkonusu değilse de, temyiz aşamasında davalı vekilince ileri sürülmüştür. Mahkeme kararlarının her türlü şüpheden uzak olmasının gerekliliği ve verilen kararın tarafsızlığı ve doğruluğu konusunda taraflarda hiçbir kuşkuya sebep olmaması zorunludur. Somut olayda; dosyada bilirkişi olarak rapor tanzim eden ..., davalı ... aleyhine açılan İş Mahkemesinde, 2015/299, 2015/301, 2015/300 E....
Mahkemece, davacının davacının iş akdinin haklı neden olmadan alt işverence feshedildiği, muvazaa iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 272. maddesi düzenlemesine göre; hâkimler hakkındaki yasaklılık ve ret sebepleriyle ilgili kurallar, bilirkişiler bakımından da uygulanacaktır. Bu atıf nedeniyle Yasanın 36.maddesinin 1. fıkrasında; Hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektirecek önemli bir sebebin bulunması hakimin reddi ve çekinme sebebi olarak düzenlenmiştir. Her ne kadar yargılama aşamasında bilirkişinin reddi sözkonusu değilse de, temyiz aşamasında davalı vekilince ileri sürülmüştür. Mahkeme kararlarının her türlü şüpheden uzak olmasının gerekliliği ve verilen kararın tarafsızlığı ve doğruluğu konusunda taraflarda hiçbir kuşkuya sebep olmaması zorunludur. Somut olayda; dosyada bilirkişi olarak rapor tanzim eden ...., davalı ... aleyhine açılan İş Mahkemesinde, 2015/299, 2015/301, 2015/300 E....
Mahkemece, davacının davacının iş akdinin haklı neden olmadan alt işverence feshedildiği, muvazaa iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 272. maddesi düzenlemesine göre; hâkimler hakkındaki yasaklılık ve ret sebepleriyle ilgili kurallar, bilirkişiler bakımından da uygulanacaktır. Bu atıf nedeniyle Yasanın 36.maddesinin 1. fıkrasında; Hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektirecek önemli bir sebebin bulunması hakimin reddi ve çekinme sebebi olarak düzenlenmiştir. Her ne kadar yargılama aşamasında bilirkişinin reddi sözkonusu değilse de, temyiz aşamasında davalı vekilince ileri sürülmüştür. Mahkeme kararlarının her türlü şüpheden uzak olmasının gerekliliği ve verilen kararın tarafsızlığı ve doğruluğu konusunda taraflarda hiçbir kuşkuya sebep olmaması zorunludur. Somut olayda; dosyada bilirkişi olarak rapor tanzim eden ...., davalı ... aleyhine açılan İş Mahkemesinde, 2015/299, 2015/301, 2015/300 E....
Mahkemece, davacının davacının iş akdinin haklı neden olmadan alt işverence feshedildiği, muvazaa iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 272. maddesi düzenlemesine göre; hâkimler hakkındaki yasaklılık ve ret sebepleriyle ilgili kurallar, bilirkişiler bakımından da uygulanacaktır. Bu atıf nedeniyle Yasanın 36.maddesinin 1. fıkrasında; Hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektirecek önemli bir sebebin bulunması hakimin reddi ve çekinme sebebi olarak düzenlenmiştir. Her ne kadar yargılama aşamasında bilirkişinin reddi sözkonusu değilse de, temyiz aşamasında davalı vekilince ileri sürülmüştür. Mahkeme kararlarının her türlü şüpheden uzak olmasının gerekliliği ve verilen kararın tarafsızlığı ve doğruluğu konusunda taraflarda hiçbir kuşkuya sebep olmaması zorunludur. Somut olayda; dosyada bilirkişi olarak rapor tanzim eden ...., davalı ... aleyhine açılan İş Mahkemesinde, 2015/299, 2015/301, 2015/300 E....
Somut olayda, dosyada bilirkişi olarak rapor tanzim eden Necat Kültür davalı ... aleyhine açılan İskenderun 1.İş Mahkemesinde görülmekte olan 2015/396 Esas sayılı dosyada davacı işçi vekili olarak yer almıştır. Her ne kadar yargılama aşamasında bilirkişinin reddi talep edilmemiş ise de temyiz aşamasında davalı vekilince ileri sürülmüştür. Bu durum bilirkişinin tarafsızlığı ilkesi ile çelişen bir olgu ortaya çıkarmış olup, mahkemece diğer mahkemelerde de davalı ... aleyhine davası olmayan ve davanın tarafları ile ilişkisi bulunmayan başka bir bilirkişi seçilerek yeniden rapor alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması bozma nedenidir. O halde davalı tarafın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava Türü : Alacak YARGITAY İLAMI Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK'nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı .... İlçe Belediyesi vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, davalı kurum nezdinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, aradaki hizmet alım ilişkisinin muvazaalı olduğunu, iş akdinin haklı neden olmadan feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir....
Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini iddia etmiş, davalı ise, mağaza sorumlusu olarak çalışan davacının ürünlere ilişkin gerçeğe aykırı evrak tanzim ederek, mağazaya gelen ürünleri gelmemiş gibi gösterdiği gerekçeleriyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Davacı tarafça, davalı aleyhine açılan işe iade davası kapsamında ilk derece mahkemesince verilen kararda, işveren feshinin haklı nedene dayandığı kabul edilmiş olup kararın istinaf edilmesi üzerine, Ankara BAM 30. HD 2020/2796 E, 2020/232 K sayılı kararında işverence yapılan feshin haklı nedene dayandığının kabul edilerek davacı istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/12/2017 NUMARASI : 2016/585 ESAS - 2017/647 KARAR DAVA KONUSU : İş (İşverence İşçi Aleyhine Açılan Alacak İstemli) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan 02.01.2015 tarihli sözleşme ile davalının müvekkili şirkette bobin kesim ve depo personeli olarak çalışmaya başladığını, davalının taraflar arasında karşılıklı mutabakatla oluşturulan ve karşılıklı rızaya dayalı imzalanmış olan iş aktinde kararlaştırılan ücret artışı oranını beğenmediğini, kararlaştırılan artış oranını kabul etmediğini ve söz konusu ücret artışının tarafına ödenmediğini ileri sürerek tek taraflı ve haksız bir şekilde iş aktini sona erdirdiğini beyanla cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....