davacı defterlerinin kendi aleyhine kesin delil olması ve bilirkişi raporu ile davacı defterleri itibariyle davacının davalıya takip tarihi itibariyle 13.326,27 TL borçlu olduğunun tespit edilmiş olması nedeniyle menfi tespit davasının reddine, alacak davasının reddine ve 02/05/2015 tanzim 02/06/2016 tediye ve 30.000,00 USD miktarlı, keşidecisi ..., avali ... ve lehtarı ... Kargo ... ve ... AŞ olan bononun acentelik ilişkisinden kaynaklanan ticari ilişkinin teminat olarak verildiği ve bu ilişkiden kaynaklanan bakiye borç olduğu tespit edildiğinden bononun iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle davacının acentelik ilişkisinden kaynaklanan 13.326,27 TL borcu bulunduğundan menfi tespit talebinin reddine, davacının belirlenen alacağı bulunmadığından alacak talebinin reddine, 02.05.2015 düzenleme, 02.06.2016 tediye ve 30.000,00 USD miktarlı, keşidecisi ..., avali ... ve lehtarı ... Kargo ... ve ......
Bu nedenle birleştirilen dava işçi işveren ilişkisinden kaynaklanan ve iş mahkemesinde görülebilecek davalardan olsa dahi asıl dava İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olmakla bu dava yönünden işin esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, her iki dava dosyası hakkında da görevsizlik kararı verilmesi doğru bulunmadığı gibi aynı yargılama usulüne tabi olmayan ve birlikte görülmelerinde yarar bulunmayan davaların birleştirilmesi de doğru bulunmamıştır. Sonu ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 08.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İş Mahkemesi'nin 2017/660 E. 2021/207 K. sayılı davası sonucunda verilen karar ile, taraflar arasındaki ilişkinin hizmet sözleşmesi kapsamında işçi işveren ilişkisi olduğu kabul edilmiş olup, bu kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi'nin 02.11.2022 tarihli 2021/2395 E. 2022/1847 K. sayılı ilamı ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verildiği; kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 05.07.2023 tarihli 2023/6923 E. 2023/10855 K. Sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği anlaşılmakla, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunduğu sübut bulmuş olmakla, eldeki uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğunun kabulü isabetlidir....
Böylece iş mahkemeleri, işçi ve işveren arasındaki tüm ihtilafları çözmekle görevlendirilerek tam bir ihtisas mahkemesi olarak kabul edilmektedir. Bu yaklaşımla işçi ve işveren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda istikrarlı kararların verilmesi sağlanacak uzmanlık sebebiyle kısa sürede daha güvenilir sonuçlar elde edilecek ve yargı yoluna başvuranlar hakları daha iyi korunacaktır." şeklinde ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere, Kanun gerekçesinde, TTK' nın 4/1-c maddesinin yürürlükten kaldırıldığına dair iradenin varlığından bahsedilmemiştir. 7036 sayılı Kanun'un genel gerekçesi ve 5. Maddesinin gerekçesi göz önünde bulundurulduğunda, bu düzenleme ile kanun koyucunun TTK'nın 4/1-c ve dolayısıyla aynı Kanun'un 5....
Davacı taraf ile davalı ... arasında, davaya konu alacağın doğduğu iddia edilen tarihte, iş akdinin varlığı tartışmasız olup davalı işçinin haksız fiili nedeniyle davacı işverenin uğradığı zararın tazminini talep ettiği anlaşıldığından işçi ile işveren arasındaki hizmet ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nin 21. ve 22. maddeleri gereğince... İş Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 06/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı taraf ile davalı ... arasında, davaya konu alacağın doğduğu iddia edilen tarihte, iş akdinin varlığı tartışmasız olup davalı işçinin haksız fiili nedeniyle davacı işverenin uğradığı zararın tazminini talep ettiği anlaşıldığından, işçi ile işveren arasındaki hizmet ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlığın İş Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nin 21. ve 22. maddeleri gereğince ... İş Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 04/02/2022 NUMARASI: 2022/110 2022/83 DAVA: Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) Taraflar arasındaki davada Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Silivri 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, alacak istemine ilişkindir. Silivri 2....
SIFATIYLA) MAHKEMESİ Dava, işçi-işveren arasındaki iş akdinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece, İş Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 9. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine 20/01/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda davanın , icra takibine konu borç yönüyle menfi tespit davası olduğu, icra takibine dayanak yapılan senedin her iki tarafça da kabul edildiği üzere davacıya ait dershanede ücret karşılığı çalışan davalıya ödenmesi taahhüt edilen ücrete ilişkin olduğu, dolayısıyla senedin işçi ile işveren olan taraflar arasındaki iş ilişkisinden doğduğu ve buna göre yargılama yetkisinin iş mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş , hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/05/2022 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile icra takip dosyasında borçlu olan ... ile herhangi bir şekilde ticari ilişki olmadığını, yalnızca kısa süreliğine işçi -işveren ilişkisi kurulduğunu, ancak takip dosyasının alacaklısı olan taraf öncelikle maaş haczi talebinde bulunduğunu, iş ilişkisinin sona erdiği görülünce herhangi bir dayanak belge veya iddia olmadan kötü niyetli olarak haciz ihbarnameleri gönderdiğini, bu işçi -işveren ilişkisi hukuka uygun bir şekilde sona erdiğini, borçlu görünen ...'a herhangi bir borcunun kalmadığını, davalının K.Çekmece ......