Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti tarafından yürütüldüğü, davalı tarafından davacı adına düzenlenen faturada 19.600 adet tüp ve tüp dolum işinin KDV dahil bedelinin 16.126,80 TL olup, 3.000 adet ürünün KDV dahil 17.700,00 TL bedel ile kardeş firma ... Ltd. Şti'ne satıldığı, 2.205 adet ürünün ayıplı olduğu iddiasıyla davacı şirkete iade edildiği, satılmayan ve iade edilen ürünlerle birlikte davacı nezdinde 18.805 adet ürün (Şampuan) bulunduğu, ... Ltd....

    esas ve ... karar sayılı ilamı ile; "....Bu halde mahkemece yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak, teknik şartname ve ürünün piyasadaki durumu da değerlendirilerek davaya konu engelli asansörünün ayıplı olup olmadığı var ise ürünün ayıplı olduğu hususunun teslim sırasında açıkça belli ve anlaşılabilir(açık ayıp) olup olmadığı, ayıp teslim anında açıkça belli değilse yapılan inceleme(muayene) sonucunda malın ayıplı olduğunun anlaşılabilecek nitelikte olup olmadığı, satılanda olağan bir gözden geçirme ve TTK 23/1-c maddesi anlamında muayeneyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunup bulunmadığı, ayıbın malın kullanılmasıyla birlikte sonradan anlaşılacak(gizli ayıp) nitelikte olup olmadığı, ayıbın varsa davalının garantisi kapsamında kalıp kalmadığı, ayıbın onarılıp onarılamayacağı, varsa ayıbın giderilmesi için gerekli olan masraf tutarı, ayıbın niteliği ile engelli asansörünün bedelinin iadesi talebinin orantılı/makul olup olmadığı, bedel iadesi makul ve orantılı değilse ayıp oranındaki...

      Mahkemece, IMEI numarası değiştirilen ürünün ayıplı sayılacağı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı mal nedeni ile bedel iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar IMEI numarası değiştirilmiş ürünün ayıplı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ürünün IMEI numarasının klonlanmasının satış tarihinden önce mi sonra mı olduğu, davaya konu bilgisayarın üretimi sırasında IMEI numarasının klonlanmasını önleyici yönde tedbir alınıp alınmadığı, bunun mümkün olup olmadığı yönünde inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Hal böyle olunca, konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla yukarıda açıklanan şekilde 5392 sayılı yasa ile değişik Telsiz Kanunu, Elektronik Kimlik Bilgisini Haiz Yönetmelik, Ayıplı Malın Neden Olduğu Zararlardan Sorumluluk Hakkındaki Yönetmelik hükümleri de gözetilmek suretiyle inceleme ve araştırma yapılmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir....

        , yeni ürün gönderileceğinin bildirildiğini, buna rağmen davalı tarafından cihazın yenisinin gönderilmediğini, ürünün yazılım sorununun düzeltildiğinin belirtildiğini, uyuşmazlığa konu ürün ayıplı mal olup, 09.09.2021 tarihli, davalı firma yetkilisi tarafından vekiledenine atılan mailden de bu hususu davalının ikrar ettiği kabul edilmesi gerektiğini, TBK uyarınca satıcının ayıptan doğan sorumluluğunun bir takım şartların gerçekleşmiş olması gerektiğini, vekiledene gönderilen işbu ayıplı ürünün iadesinin kabul edilmesi, davalarının kabulü ile; davalı tarafından vekiledene gönderilen ayıplı ürünün iadesinin kabul edilerek vekileden tarafından ödenen 5.445,00-TL'nin sözleşmeden cayma tarihinden itibaren işleyecek olan en yüksek yasal faizi ile birlikte iadesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Bu itibarla, öncelikle; dava konusu malzemenin ayıplı olup olmadığının saptanması, ayıplı olduğunun belirlenmesi halinde ise yukarıda sözü edilen yasa hükmünde belirtilen sürelerde ayıp ihbarı bulunup bulunulmadığı belirlenerek, sorumluluk durumunun değerlendirilmesi icap etmektedir. Bu çerçevede mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor yeterli incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli görülmemiştir. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden ayıp iddiası yönünden, davalının itirazlarını de değerlendirecek biçimde ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, satılan malın ayıplı olduğunun tespiti halinde süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunulmadığı yönünden de araştırma ve inceleme yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

            İthalatçı firmanın ayıplı maldan sorumluluğuna hükmedilebilmesi için satılan malla ilgili garanti belgesinde ithalatçı firmanın da garanti taahhüdünün bulunması ve malın ayıplı olduğunun tespiti gerekmektedir. Bu durumda mahkemece öncelikle dava konusu bilgisayarın davalı ... Ltd.Şti.tarafından ithal edilip edilmediğinin onun tarafından ithal edilmiş ise garanti taahhüdünün bulunup bulunmadığının ve malın ayıplı olup olmadığının saptanması lazımdır. Bu yönler araştırılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Öte yandan ayıp iddiası ile satıcı firmaya teslim edilen bilgisayarın satıcı şirket tarafından ithalatçı firmaya gönderildiği esnada taşıma sırasında ıslanıp zarar gördüğü iddia edildiğine göre bu yön üzerinde de durulup yeterli araştırma ve inceleme yapılarak davalı ... Ltd.Şti.’nin bundan dolayı sorumluluğu bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekirken bu yönler araştırılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetsizdir....

              Tüm dosya kapsamından; davanın, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalı tarafından bir kısım ürünlerin davacı şirkete eksik gönderildiği, sözleşme içeriğindeki ürünlerin bir kısmının belirtilen kalitede olmadığı ve zamanında teslim edilmediği, ürünlerin bir kısmını ayıplı olduğu, faturaların sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiği, aynı ürünün birkaç kez faturalandırıldığı, davalı şirketin sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle kumaşların yeniden alındığı iddiasıyla kumaş bedeli, navlun ücreti ve zarar talebine ilişkin olduğu, dava dilekçesinde sözleşmeye aykırılık iddialarının ------ kalemde şu şekilde ileri sürüldüğü; 1)------ değerindeki ürünün, 2)------değerindeki ürünün, 3)----- değerindeki ürünün, 4)------ değerindeki ürünün, 5)-----değerindeki ürünün, 6)----- değerindeki ürünün, 7)----- değerindeki ürünün, 8)---- değerindeki ürünün, 9)----- değerindeki ürünün, 10)---- değerindeki ürünün, 11)-----değerindeki ürünün, 12)------ değerindeki ürünün, 13)---- değerindeki ürünün, 14)...

                Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya satılan telefonun donanımsal bir sorunun bulunmadığını, kasa ile ekran arasında bir boşluk bulunduğunun saptandığını ve yetkisiz müdahale olup olmadığının tespiti için telefonun Apple Onarım Merkezi'ne gönderilmesi gerektiğini, ancak davacının buna yanaşmadığını, telefonun davalıya teslimi sırasında ayıplı olmadığını, muayene ve ihbar külfetinin yerine getirilmediğini, telefonun yetkisiz müdahale sebebiyle garanti dışında kaldığınını beyanla, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

                GEREKÇE :Dava, ayıplı cihazın onarımı veya yenisiyle değiştirilmesi talebine ilişkindir. Uyuşmazlık, davaya konu cihazın (cep telefonu) ayıplı olup olmadığının tespiti, ayıplı ise ayıbın niteliği, üretim mi yoksa kullanım hatasından mı kaynaklandığı, davacının talebinde haklı olup olmadığı ve davalıların sorumluluklarının kapsamının belirlenmesi noktalarında toplanmaktadır. Taraf delilleri toplandıktan sonra davaya konu cihaz üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir....

                  Davacı, taraflar arasındaki satış sözleşmesine konu ürünün ayıplı olduğunu ispat yükü altındadır. Yargılamanın geldiği aşama itibariyle davacı ürünün ayıplı olduğunu, davacı tarafından yeni ürün verildiğini ve delil tespitine konu yaptığı ürünün davalının göndermiş olduğu ikinci ürün olduğunu ispat edebilmiş değildir. Bu durumda davacının ayıp nedeni ile sözleşmeden döndüğünün tespiti, ödenen bedelin iadesi ve kar kaybına ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklı üzerindedir. Ancak somut olayda davacı tarafından imzası inkar edilmeyen malen kaydına havi bonolardan dolayı sözleşmeye aykırılık iddiası ile borçlu olunmadığının tespiti ile davalı elinde bulanan bonoların iadesi talep edildiğinden davacı borcun geçerli bir nedene dayanmadığını ispat yükü altındadır....

                    UYAP Entegrasyonu