Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Önalım hakkının açıklanan bu tarifinden anlaşılacağı üzere, dava hakkı önalım hakkına konu edilen taşınmazın paydaşına aittir. Paylı mülkiyet nedeniyle doğan önalım hakkı, ancak paylı mülkiyet ilişkisi devam ettiği sürece mevcut olduğundan davacının paydaşlığının yargılama süresi içerisinde korunması zorunludur. Davacının, dava açıldıktan sonra herhangi bir nedenle önalım hakkına konu edilen taşınmazdaki payını kaybetmesi halinde, dava hakkı ortadan kalkacağından davanın reddi gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR TARİHİ :15.10.2009 ÜÇÜNCÜ ŞAHIS : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, önalım hakkına konu edilen payın iptali ile davacılar adına tesciline ilişkindir....

      Önalım hakkının kullanılması ile bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım hakkını kullanan paydaş bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret önalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak davacı, tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; önalım hakkına konu edilen pay, 1 No’lu parselin paydaşlarından ... tarafından davalıya 19.3.2010 tarihinde 90.000 TL bedelle satılmıştır.Davacı ise tapuda satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia ederek, bedelde muvazaa iddiasıyla gerçek satış bedeli olan 10.694.53 TL üzerinden önalım hakkının tanınmasını talep etmiştir. Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir....

        Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Önalım hakkını kullanan paydaş bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamını önalım bedeli olarak depo etmesi gerekir. Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delil ile kanıtlayabilir....

          Davalılar vekili, müvekkili ...’nun satış tarihi olan 26.05.2014 tarihinden önce taşınmazda hissedar olduğunu, bu nedenle müvekkiline karşı önalım hakkı kullanılamayacağını, davacının dava tarihinden önce müvekkilleri tarafından davacı aleyhine açılan kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davasında önalım bedelinden daha fazla tazminat ödeyeceğini bildiğinden kötü niyetli olarak bu davayı açtığını, bu davanın açılan kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davasıyla birleştirilmesi gerektiğini beyan ederek ve bedelde muvazaa iddiasında bulunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, önalım bedelinin kesin süre içerisinde depo edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Önalım Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davacının paydaşı bulunduğu taşınmazın diğer paydaşlarından ...Koçbank A.Ş.'nin payını, davalıya sattığını öne sürerek, önalım hakkı nedeniyle dava konusu payın iptali ile davacı adına tescilini istemiştir. Davalılar vekili, davalı payın gerçek ve rayiç değerinin 1.150 TL olmadığını, gerçek değerinin satışta gösterilenden çok fazla olduğunu, davalıya satış yapan Koçbank A.Ş.'...

              Noter aracılılığıyla bildirimde bulunulmamışsa iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil istenebilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.09.2005 tarihli, 2005/6-358 E, 470 K. sayılı kararı da bu doğrultudadır. Önalım davasının davalısı önalım hakkına ilişkin taşınmazdaki payı satın almadan önce o taşınmazda paydaş ise bu paydaş hakkında önalım hakkı kullanılamaz. Çünkü, TMK’nın 732. maddesi ile bir paydaşın payını üçüncü şahsa satması halinde önalım hakkının kullanılabileceği kabul edilmiştir. Paydaş üçüncü kişi sayılamayacağından paydaşın paydaş aleyhine önalım hakkını kullanması söz konusu olamaz. Dava hakkına ilişkin bu hususun davanın her aşamasında kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir....

                Somut olaya gelince, davalı vekili davacının dava konusu taşınmazdaki payını 13.02.2013 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile üçüncü bir şahsa sattığını, bu sebeple önalım hakkının kullanamayacağını ileri sürmüştür. Mahkemece de sözü geçen satış vaadi sözleşmesi ile kendi payını dava dışı üçüncü kişiye satmayı vaat eden davacının TMK'nın 2. maddesi gereğince iyiniyetli sayılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 13.02.2013 tarihli satış vaadi sözleşmesi uyarınca davacı ...'ın dava konusu taşınmazdaki payını dava dışı .... satmayı vaat ettiği anlaşılmakla birlikte, önalım hakkı tapuda yapılan resmi satış senedi ile kullanılabilir hale geleceğinden ve ortada yasal şekilde önalım hakkından vazgeçme söz konusu olmadığından anılan satış vaadi sözleşmesinin varlığı kullanılabilir hale gelmiş önalım hakkını bertaraf etmez ve davacının kötü niyetli olduğunu göstermez. Bu itibarla davacının yasal önalım hakkını kullanmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır....

                  Noterliği’nin 19.09.2013 günlü ihtarnamesiyle paydaş olduğu 9 parsel sayılı taşınmazın dava dışı önceki paydaşının payını davalılara satış yoluyla devrettiğini öğrendiğini, gerçek satış değerinin 815.000 TL olmasına rağmen önalım hakkına engel olmak için muvazaalı olarak 1.400.000 TL gösterildiğini ileri sürerek payın önalım nedeniyle adına tescilini istemiştir. Davalılar, hak düşürücü sürenin geçtiğini, bedelde muvazaa bulunmadığını, paydaşlığın şuyulandırma ile oluştuğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, önalım bedeli yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır....

                    Tarımsal arazilerin 3.kişilere satılması halinde sınırdaş tarımsal arazi maliklerinin önalım hakkına sahip olduğu hükümde ifade edilmiştir. Dolayısıyla ilk olarak araziler arasında bir sınır komşuluğu olmalıdır. Önalım hakkından istifade edebilmek için ayrıca sınırdaş arazinin de tarımsal arazi niteliğine sahip olması gerekmektedir. Öte yandan 3.kişilere satılan tarımsal arazinin birden fazla sınırdaş maliki bulunması durumunda tarımsal bütünlük arz eden arazi maliki lehine önalım hakkına hükmedilecektir. Tapu kaydı ve resmi senetten önalım davasına konu 1557 parsel sayılı taşınmazın 21/02/2018 tarihinde 7.000,00 TL bedelle davalıya satıldığı sabittir. Dava ise 05/03/2018 tarihinde açılmış olup davada re'sen dikkate alınması gereken hak düşürücü süre söz konusu değildir. Davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığının kabulü gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu