Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi ve devamı hükümleri uyarınca paydaşı bulunduğu taşınmazlar bakımından önalım hakkına sahip olduğu ileri sürülerek----------sayılı ön alım davası ikame edildiğini, dava dışı şirket tarafından ön alım davasının 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılması sebebiyle davanın taraflarınca kabul edildiğini, mahkemece belirlenen 4.148.135,59 TL tutarındaki şufa bedelinin müvekkili adına ----- nezdinde açılan------- ay vadeli banka hesabına 01/10/2020 tarihinde depo edildiğini ve -----------Sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini, anılan karar kesinleştiğini, davanın kesinleşmesi ile birlikte ön alım bedelinin nemalarıyla birlikte davalı banka tarafından müvekkiline ödendiğini, ön alım bedelinin müvekkili adına açılan vadeli hesaba depo edilmesi sonrasında söz konusu bedele davalı banka tarafından önce %5,25 daha sonra %7,5 oranında faiz işletildiğinin haricen öğrenildiğini, --------- Sayılı dosyasında davalı bankaya 14/12/2020 tarihinde müzekkere yazılarak, müvekkili adına...

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, dava konusu Şanlıurfa ili, ..... ilçesi, 183 parsel sayılı taşınmazda 01.04.2010, 22.01.2010 ve 27.10.2010 tarihlerinde davalılara yapılan pay satışları ile ilgili ön alım hakkı kullanmak istediklerini belirterek davalılar adına kayıtlı payların iptali ile davacı adına tescili talebinde bulunmuş, duruşmadaki beyanında davalı ...'ye yapılan satış ile ilgili talebinden vazgeçmiştir. 2. Birleştirilen davada davacılar vekili; asıl dava ile aynı nedenlerle ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. II. CEVAP Davalılar vekili asıl ve birleştirilen davaya cevap dilekçelerinde özetle, dava konusu taşınmazda fiili taksim bulunduğunu, bu nedenle ön alım hakkının kullanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, fiili taksim bulunduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....

      Hukuk Dairesinin 20.04.2021 tarih ve 2018/12861 Esas, 2021/3708 Karar ... kararıyla; davacılar vekilinin diğer temyiz itirazları reddedilmiş, davacılardan ...’ın 26.11.2004 tarihinde, ...’ın 18.07.2018 tarihinde, davalıların ise değişik tarihlerde pay satın aldıkları, davacıların ve davalıların taşınmazda pay maliki olma tarihleri gözönünde bulundurulmak suretiyle, toplanmış ve toplanacak deliller çerçevesinde, davacıların ön alım hakkına dayalı talepleri değerlendirilerek olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken aktif husumet yokluğu nedeniyle talebin reddine karar verilmesi doğru olmadığı belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. B. Mahkemence Bozmaya Uyularak Verilen Karar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ...'ın ön alım hakkına dayalı davasının hak düşürücü süre nedeni ile reddine, davacı ...'ın ön alım istemli davasının reddine, kesinleşen talepler bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. VI....

        Dosya içeriğine göre; dava değeri 6.000,00 TL olarak gösterilmiş, bu miktar üzerinden dava harçlandırılmış ve sonrasında, ön alım hakkına esas resmi satış senedinde yazılı satış bedeli ile tapu harç ve masraflarının toplamı olan 91.917,00 TL üzerinden bakiye harç yatırılmış ve 91.917,00 TL ön alım bedeli mahkeme veznesine depo edilerek İlk Derece Mahkemesince kabul hükmü kurulmuştur. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince verilen başvurunun esastan reddine yönelik, davalı vekilince temyize konu edilen miktar karar tarihi itibariyle Bölge Adliye Mahkemelerinin kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığından davalının temyiz hakkı bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Paylı mülkiyete tabi sınırdaş parsel maliklerinin ön alım hakkı kullanamayacağına ilişkin hakkın kullanımını engelleyen kanuni düzenleme bulunmadığını, yerel mahkeme kararı anayasa ile güvence altına alınmış hukuki güvenlik ilkesine, adil yargılanma hakkına ve içtihat birliğine de aykırı olduğunu, paylı mülkiyete konu sınırdaş tarımsal arazi maliklerinin 5403 sayılı Yasada yer alan ön alım hakkının kullanılamayacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığını, nitekim paylı mülkiyete konu taşınmaz maliklerinin ön alım hakkından yararlanmayacağına dair tek bir Yüksek Mahkeme kararının da bulunmadığını, müvekkillerinin çiftçilik yapan iki kardeş olup somut olaydaki iradeleri de fiili durum da komşu taşınmazın birleştirilerek toplulaştırılması yönünde olduğunu, Yerel Mahkemece ön alım hakkındaki talep kabul edilseydi müvekkillerinin sahip oldukları tarım arazisi ile davaya konu tarım arazisi birleşerek kanun...

          Davacı vekilince ileri sürülen ve yukarıda belirtilen istinaf sebeplerine göre yapılan incelemede; Davacının Antalya ili Muratpaşa ilçesi Yenigöl mahallesi 27982 ada 29 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğu, taşınmazdaki diğer hissedar İbrahim Atilla Yerebakan'ın kendisi adına kayıtlı 11/12 arsa payını 03/08/2002 tarih 43318 yevmiye nolu resmi senet ile davalı T3 satması nedeniyle davacı tarafından ön alım hakkından kaynaklı şufa davası açtığı, ilk derece mahkemesince 27/10/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı tarafa 67.797,67 TL eksik peşin harcın tamamlaması ve 4.080.000,00 TL ön alım hakkı bedelinin yatırmak üzere iki haftalık kesin süre verildiği, ön alım hakkı bedelinin davacı tarafından kesin süre içerisinde yatırılmadığı, 67.797,67 TL eksik peşin harcın davalı tarafça duruşma öncesi ikmal edildiği, davalının peşin nispi harcın tamamlama yükümlülüğü bulunmadığı, buna rağmen yatırmak isterse buna engel bir durumunda söz konusu olmadığı, bu nedenle davalı tarafın kötü niyetinden...

          Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/663 Esas sayısında kayıtlı ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasının sonucunun beklenilmesi, bu suretle mülkiyet ihtilafının giderilmesi gerektiğini beyan etmiş ve ön alım davasının kabulüne karar verilmesi halinde davacının artık paydaş olamayacağından ön alım davasının reddine karar verilmesi halinde ise davacının yalnızca şahsi hak sahibi olabileceğinden işbu davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ön alım nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, 732 nci maddesi şöyledir: “Paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması hâlinde, diğer paydaşlar ön alım hakkını kullanabilirler.” 2. Aynı Kanun'un 734 üncü maddesinde ise, “Ön alım hakkı, alıcıya karşı dava açılarak kullanılır. Ön alım hakkı sahibi, adına payın tesciline karar verilmeden önce, satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderlerini, hakim tarafından belirlenen süre içinde hakimin belirleyeceği yere nakden yatırmakla yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır. 3.Tarafların, davanın görülmesi ve sonuçlandırılması için ödedikleri paraların tümüne yargılama giderleri denir....

            Yukarıda açıklaması yapılan HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince davalı tarafın istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar ile bağlı kalınarak ilk derece mahkemesine ait dava dosyası esas bakımından incelendiğinde; Dava ön alım hakkından kaynaklanmaktadır. Ön alım hakkı 4721 sayılı kanunun 732, 733 ve 734 maddelerine göre paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde ön alım hakkı diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve üçüncü kişiye satılmasıyla kullanılır hale gelir. Bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynısı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olmaktadır. Tüm bu genel açıklamalardan sonra dava dosyası ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmiştir. Ön alım davaları ancak tapuda hisse satın alınan kişiye karşı açılabilecektir....

              Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, Dava konusu taşınmazın ilgili payının satışı, kanunun aradığı şartlara göre noterlik kanalıyla tarafımıza bildirilmediğini, ilgili taşınmazda dosyada yapılan keşif ve bilirkişi incelemesiyle de tespit edildiği üzere paydaşlar tarafından fiili taksim söz konusu olmadığını, davanın süresinde açıldığını ve mahkeme tarafından bildirilen ön alım bedelinin taraflarınca mahkemenin bildirdiği hesaba süresi içinde yatırıldığını, davalının cevap dilekçesinde dayandığı sınırdaş tarım arazisinin ön alım hakkının işbu dosyada uygulanmasının yeri olmadığını, davanın paylı mülkiyette pay sahibinin ön alım hakkına ilişkin olduğu açıkça ortada olduğunu belirterek davalı vekilinin istinaf talebinin reddini talep etmiştir. GEREKÇE:Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Dava, Tapu İptali ve Tescil istemine (Önalım Hakkından Kaynaklanan) ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu