Davalı mirasçıların ise murisin ölene kadar olan bakımını düzenli olarak karşılamadıkları, sadece hastaneye yattığı dönemde murisle ilgilendikleri, bu dönemde dahi davacının murisin yanında olduğu, davacı tanıklarının da bu yönde beyanlarda bulunduğu, bu hâliyle davacının yapılan sözleşme gereği dava konusu edilen taşınmaza hak kazandığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne ve 19 ada 103 parselde kayıtlı bulunan çekme kat 4 No.lu meskenin tapusunun iptali ile davacı-karşı davalı adına tesciline; 3. Karşı dava yönünden ise muvazaa iddiası ispatlanamadığından ve ölünceye kadar bakım sözleşmesinin geçerlilik şartlarının sağlandığı anlaşıldığından, ayrıca ölünceye kadar bakım sözleşmelerinin ivazlı akitlerden olup tenkis hükümlerinin uygulanması mümkün olmadığından karşı davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Davacının sözleşmedeki edimlerini yerine getirdiği, kaldı ki sözleşme yapılmadan on gün önce aksi kanıtlanamadığı şekilde murisin el yazısı ile ölünceye kadar bakma sözleşmesine konu edilen taşınmazların vasiyetnamede de aynı şekilde konu edildiği anlaşıldığından davanın kabulüne, 17/09/2007 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesine göre edimlerinin yerine getirildiğinin kabulü ile dava konusu 3169 ada 9 parseldeki 2 nolu bağımsız bölüm ile 3170 ada 24 parsel A bloktaki 18 nolu bağımsız bölümde davalıya düşecek olan 3/4 miras payının iptali ile davacı adına tam pay olarak tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. .... 2....
Davalı, mirasbırakan babası ile ölünceye kadar bakım akdi yaptıklarını, bakım borcunu yerine getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerli bir sözleşme olduğu, mirasbırakana davalı tarafından bakıldığı, ancak mirasbırakanın 1/2 pay karşılığı davalı ile ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenlediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Bilindiği üzere; ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp konut temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davasını, bakım borçlusu ya da onun külli halefleri bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler. Kuşkusuz, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı her zaman ileri sürülebilir....
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali ve ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I.DAVA Davacı vekili; tarafların kardeş olduğunu, muris anneleri ...'un 10/10/2015 tarihinde vefat ettiğini, ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili tarafından, davalılar ... ... vd. aleyhine 13.11.2002 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalılardan ... ... hakkındaki davanın kabul nedeniyle kabulüne; diğer davalılar hakkındaki davanın reddine dair verilen 07.09.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, biçimine uygun düzenlenmiş 15.2.2002 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılardan ... davayı kabul etmiş, diğer davalılar bakım borçlusu davacının edimlerini yerine getirmediğini, sözleşmenin muvazaalı düzenlendiğini, açılan davanın reddini savunmuştur....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Asıl davanın davacısı; .... Noterliğinde düzenlenen 10.01.1990 gün 126 nolu ölünceye kadar bakma akdiyle 108 ada 66 parsel üzerindeki evin ikinci ve üçüncü katlarının ana ve babasına bakma karşılğında kendisine verildiğini, anne ve babasının öldüğünü, tapuda işlem yapılmadığını ileri sürüp anılan sözleşme gereğince iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Birleşen davanın davacıları; ölünceye kadar bakma sözleşmesinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı yapıldığı iddiasıyla sözleşmenin iptali, olmadığı takdirde tenkis isteklerinde bulunmuşlardır. Mahkemece; asıl davanın kabulüne, birleşen davada ise muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı sözleşmenin iptali isteğinin reddine tenkis isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı (birleşen davanın davalısı) ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin iptali ile tescil istemine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 392, 368, 402, 544 ve 557 sayılı taşınmazları damadı olan davalı ...’in aldatması sonucu ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile davalılara devrettiğini, ölünceye kadar bakacaklarını söyleyip, kendisini kandırarak tüm parselleri tapuda devir almalarına rağmen davalı kızlarının ve damatlarının bakmadıklarını ileri sürerek ölünceye kadar bakma sözleşmesinin ve bu sözleşmeye istinaden yapılan tapu devirlerinin iptali ile adına tescilini istemiştir....
Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davasını bakım borçlusu ya da onun külli halefleri bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler. Diğer yandan, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı her zaman ileri sürülebilir. Kısaca ifade etmek gerekirse, muvazaa irade ile beyan arasında kasten yaratılmış aykırılıktır. Böyle bir savunma ilerİ sürülmüşse, mahkemece dayanılan sözleşmedeki tarafların gerçek ve müşterek amaçlarının Borçlar Kanununun 19. maddesi hükmünden yararlanarak açıklığa kavuşturulması gerekir. Zira bu gibi durumlarda ölünceye kadar bakım sözleşmesinin ivazlı olarak (bedel karşılığı) değil de, bağış amaçlı veya mirasçıların bazılarından mal kaçırmak amacı ile yapıldığı kabul edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.12.2012 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi, davalı-karşı davacılar vekili tarafından verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakım sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 06.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 25.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....