Noterliğinin 06.03.2014 tarih 2473 yevmiye numaralı ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptalini istemişlerdir. Davalı, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin geçerli olduğunu, bakım görevini yerine getirdiğini, taşınmazların hisseli olup, bakım karşılığında makul değerde olduklarını, anılan sözleşmeye dayalı olarak açtığı iptal tescil davasında mirasbırakanın diğer mirasçılarının davayı kabul ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin makul sınırı aştığı, mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıların miras payları oranında sözleşmenin iptaline ve uygulanabilir olmadığının tespitine dair verilen kararın davalı tarafından istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve karşı tenkis davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 22.01.2015 gün ve 2014/9189 Esas, 2015/841 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı-karşı davacı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 17.02.2012 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı olarak 29.02.2012 tarihinde vefat eden davacının halasının eşi (eniştesi) muris ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ACIPAYAM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/12/2013 NUMARASI : 2012/393-2013/553 Taraflar arasında görülen davada; Davacı; maliki olduğu 4164 parsel sayılı taşınmazı 24.11.2000 tarihli ölünceye kadar bakma akti ile davalıların murisi olan oğlu Ramazan temlik ettiğini; ancak, aktin yapılmasından 5 gün sonra bakım borçlusu Ramazan ölümü nedeniyle ölünceye kadar bakma sözleşmesindeki amacın gerçekleşmediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını ve haksız olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ölünceye kadar bakma sözleşmenin feshi için Türk Borçlar Kanunu'nun 618. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
MAHKEME KARARI Mahkemece, bakım borçlusunun ölümü ile sözleşmenin son bulmayacağı, bakma ve gözetme borcunun bakım borçlusunun mirasçılarına intikal edeceği, bakım alacaklısının ölüm tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde sözleşmenin feshini isteyebileceği, mirasbırakanın sağlığında sözleşmenin feshi amacıyla dava açmadığı, mirasbırakanın ölünceye kadar davalılar ile birlikte davalıların ikametgahında yaşadığı, mirasbırakan ile ölünceye kadar davalı tarafın ilgilendiği, davalıların mirasbırakanları ... 'ün ölümünden sonra da mirasbırakan ...'ün bakımının davalılar tarafından yapıldığı, davacının ise mirasbırakanı ve eşini bir gün dahi aramadığı, dava konusu taşınmazların davalılara temlikinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı, bakımın yapılmasının amaçlandığı ve davalıların da bakım görevini yerine getirdikleri gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ 1....
Hukuk Dairesi Davacı-birleştirilen davada davalı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.07.2016 tarihinde verilen dilekçeyle ölünceye kadar bakım akdine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada 12.12.2016 tarihinde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakım akdinin iptali talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 17.05.2018 tarihli hükmün ... Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davalılar vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesincence istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, asıl dava ve birleştirilen davanın reddine dair verilen kararın davacı-birleştirilen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR Dava, ölünceye kadar bakım akdine dayalı tapu iptali tescil, birleştirilen dava ölünceye kadar bakım akdinin iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.03.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile mülkiyeti davalıya nakledilen taşınmazın bakıp gözetme borcu yerine getirilmediğinden bahisle tapu kaydının iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
Hemen belirtilmelidir ki, TMK'nın 557.maddesinde sınırlı bir şekilde sayılan vasiyetnamenin iptali sebeplerinin bulunmadığı, temlikin ölünceye kadar bakım akdi ile yapıldığı ve muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı (esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir) saptanarak vasiyetnamenin iptali ile tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacı ...’nin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Davalıların temyiz itirazlarına gelince; Somut olayda, çekişme konusu payın ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edildiği sabit olup, asıl amacının bakım sağlamak olduğu, , davalıların da bakım borcunu yerine getirdikleri, temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının da kanıtlanamadığı açıktır. Öte yandan, ölünceye kadar bakma sözleşmesi ivazlı akitlerden olduğundan tenkise de tabi değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ... ve ...’in paydaş oldukları 4626 ada 2 parsel sayılı taşınmazı 25.12.2012 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya muvazaalı olarak temlik ettiklerini, mirasbırakanların kendilerinden önce 2009 yılında ölen kızları ...’dan olma davacı torunlarından mal kaçırma amacıyla bu işlemin yapıldığını, davalının gerçekte mirasbırakanlara bakmadığı gibi mirasbırakanın da özel bakıma ihtiyaçlarının olmadığını, davalının ...’da yaşadığını ileri sürerek ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya temlik edilen çekişme konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tesciline olmadığı taktirde tenkisine karar verilmesini istemişler, 27/08/2013 tarihli ıslah dilekçesiyle çekişme konusu taşınmazın davalı tarafça dava tarihinden üç gün önce dava dışı kişiye satılmış olması nedeniyle iptal tescil...
in kendilerinden mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalıların murisi olan oğlu ... ile ölünceye kadar bakım sözleşmesi yaptığını ileri sürerek ölünceye kadar bakım sözleşmesinin iptali istemiyle eldeki davayı açmış, mahkemece sözleşmeyi fesih hakkının bakım alacaklısına ait olduğu, mirasçılara bu hakkın geçmeyeceği, muvazaa iddiasına yönelik olarak yazılı belge ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı bakım alacaklısı mirasçıları, muris muvazaasına dayalı olarak ölünceye kadar bakım sözleşmesinin iptalini isteyebilir. HUMK.nun 74. maddesi gereğince hakim, her iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlıdır. Davacı taraf, muris muvazaasına dayanmaktadır. Muvazaa iddiası tanık dahil her türlü delille ispatlanabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar; mirasbırakan anneleri ...’ın maliki olduğu 132, 358, 574, 1318 ve 1319 parsel sayılı taşınmazlarını ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile 28.09.2006 tarihinde davalı oğluna devrettiğini, amacının mirasçılardan mal kaçırma olduğunu, murisin özel bir bakıma ve ilgiye muhtaç olmadığını, bakım ve ilgiye gerek olsa dahi akit tarihinden ölüm tarihine kadar geçen süre gözetildiğinde ivazlar arasında açık orantısızlık bulunduğunu, tüm işlemlerin muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptalini, mümkün olmazsa tenkisini istemişlerdir....