WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kurumu raporuna dayanılarak vasiyetnamenin iptali talebinin, terekenin tamamının değerlerinin dosyaya bildirilmediğine dayanılarak tenkis talebinin reddine karar verilmiş ,hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir . 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Bilindiği gibi; tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (teberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; mirasbırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür....

    a bıraktığını, daha önce vasiyet ettiği bir kısım taşınmazın ise tapu kayıtlarında olmadığını, vasiyetnamelerde bazı mirasçılarına hiçbir taşınmaz bırakmamasının hakkaniyetli ve yasal kabul edilemeyeceğini, ölüme bağlı tasarruf veya sağlararası kazandırma olarak yapılan kazandırmaların yasal sınır içerisinde olup olmadığı tespit edilemediğini belirterek vasiyetnamelerin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili, davacıların iddialarının hukuki mesnetten yoksun olup reddinin gerektiğini, davacıların her ne kadar vasiyetnamenin iptalini istemişlerse de dava dilekçelerindeki talep sonucunun tam olarak anlaşılamadığını, vasiyetnamede saklı payın ihlal edilmesi vasiyetnamenin ihlali sebebi olmayacağını, davacıların saklı payını da ihlal etmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir III....

      Dava, ölüme bağlı tasarrufun tamamının veya bir kısmının iptaline ilişkin olabilir. İptal davası, ölüme bağlı tasarrufla kendilerine, eşlerine veya hısımlarına kazandırma yapılanların tasarrufun düzenlenmesine katılmalarının yol açtığı sakatlığa dayandığı takdirde tasarrufun tamamı değil, yalnız bu kazandırmalar iptal edilir. 559. maddesi geregince; İptal davası açma hakkı, davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihinin üzerinden, iyiniyetli davalılara karşı on yıl, iyiniyetli olmayan davalılara karşı yirmi yıl geçmekle düşer. Vasiyetnamenin iptali davasının incelenebilmesi için; öncelikle, dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı konusunda araştırma yapılmalıdır....

      Dava TMK'nun 600. maddesi uyarınca vasiyetnamenin tenfizi ile vasiyete konu taşınmazların davacılar adına tesciline ilişkindir. Somut olayda, tenfizi istenen vasiyetnamenin ....Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/167 Esas, 2010/189 Karar sayılı ilanı ile “açılıp okunmasına” karar verildiği, dosya kapsamından tebligatların tamamlanmadığı ve kararın kesinleşmediği saptanmıştır. 4721 sayılı TMK'nun 514.maddesine göre mirasbırakan tasarruf özgürlüğü sınırları içinde malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ile tasarrufta bulunabilir. Vasiyet genellikle ivazsız bir tasarruftur. Vasiyet alacaklısı, mirasbırakanın külli halefi olmayıp, cüzi halefi olduğu için vasiyet olunan mal üzerinde doğrudan hak kazanması mümkün değildir. Vasiyet alacaklısının alacak hakkının hukuki sebebi olan vasiyet her ne kadar mirasbırakanın sağlığında yapılıyorsa da, bu bir ölüme bağlı tasarruf olduğundan, vasiyet alacağı ancak mirasbırakanın ölümü ile doğar....

        Davalı, dava konusu ölüme bağlı tasarrufun yapıldığı tarihte miras bırakanın 72 yaşında olup tasarruf ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca vasiyetname konusu taşınmazın tek bir taşınmaz olduğu halde sanki iki farklı taşınmaz gibi, önce tamamının mirasçı ..., ardından aynı taşınmazın 1/2'şer pay ile mirasçılar ... ve ... vasiyet edilidğini, bu çelişki nedeniyle vasiyetnamenin hükümsüz olduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, dava konusu ... ili ... ilçesi, ... Mahallesi, ... Mevkiinde kain eski 6 pafta 1050 parsel, yeni 9068 ada 40 nolu parselin tapu kaydının iptali ile, 1/2 oranında ... ... mirasçıları, 1/2 oranında ... ... mirasçıları adına tapuda kayıt ve tesciline, karar verilmiş; hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Dava; vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; kök muris ...'i ... ili ... Köyü, ......

          Davalı vekili , hakdüşürücü süre itirazında bulunduğunu, davalının vasiyetnameyi daha önceden bildiğini,....... 2011/366 esas sayılı dosyasında davacının vasiyetnameden haberdar olduğunu, ayrıca murisin ölüme bağlı tasarrufunun tasarruf nisabını aşmadığını ve saklı paya tecavüzünün bulunmadığını, bu davanın bütün mirasçılar tarafından birlikte açılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

            imar uygulaması ile taşınmaz maliki Fatma Topcu ‘nun taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkını kanun hükmünde belirtildiği gibi kendiliğinden kaybetmesi sonucu vasiyetnamenin hükümsüz kaldığını, davacı T1 vasiyetnameye bağlı kişisel hakkının da ortadan kalktığını, tamamen yok olan bu taşınmazın yerine Fatma Topcu’ya 1998 yılında vasiyetnamenin iptali dava dosyasında bulunan tapu belgelerinde görülen ve gelen tapu kaydının hak ve mükellefiyetler bölümünde gösterilen 2706 adada 8- 9- 10- 11 nolu parsellerde tapuya kayıtlı gayrimenkullerin verildiğini, Fatma Topcu’nun bu gayrimenkulleri adına tescil edildikten sonra 1998 yılından 2009 yılında ölümüne kadar 11 yıl zilyedinde bulundurduğu halde ne davacı T1 ne de başkalarına vermediğini, tasarrufta da bulunmadığını, terekede bulunan gayrimenkullerden,vasiyetnameye bağlı talep edeceği kişisel bir hakkı bulunmadığını, ölüme bağlı tasarrufun, mirasbırakanın ölümünden sonra sonuç doğuracak arzularını kapsayan hukuki bir işlem olduğundan M.K.’nun 575....

            (MK.nun 461.)maddesine göre mirasbırakan tasarruf özgürlüğü sınırları içinde malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ile tasarrufta bulunabilir. Vasiyet, genellikle ivazsız bir tasarruftur. Vasiyet alacaklısı, mirasbırakanın külli halefi olmayıp, cüz'i halefi olduğu için vasiyet olunan mal üzerinde doğrudan hak kazanması mümkün değildir. Vasiyet alacaklısının alacak hakkının hukuki sebebi olan vasiyet her ne kadar mirasbırakanın sağlığında yapılıyorsa da, bu bir ölüme bağlı tasarruf olduğundan, vasiyet alacağı ancak mirasbırakanın ölümü ile doğar. Vasiyet alacaklısı, kendisine vasiyet edilen şey üzerindeki mülkiyet hakkını ancak bu malın vasiyetin yerine getirilmesi (tenfizi) yoluyla kendisi adına tescili sonucunda kazanır. Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır....

              Davalı ..., mirastan ıskat sebebini ispat edemediğinden TMK'nun 512/3. maddesi gereğince mirastan ıskatın miras bırakanın tasarruf nisabı oranında (diğer davalılar vasiyetnamenin iptaline dair kararı temyiz etmediğinden) yalnızca ... yönünden geçerli olması gerekir. Başka bir ifadeyle tasarruf nisabı sınırları içerisinde geçerli olmak üzere vasiyetnamenin ıskatına ilişkin bölümün yalnızca ... yönünden hükümsüzlüğüne karar verilerek davacının saklı payını talep edebileceği ve davaya tenkis davası olarak devam edileceği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                (4) Ölüme bağlı tasarrufun şekline 7 nci madde hükmü uygulanır. Ölenin millî hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir. (5) Ölüme bağlı tasarruf ehliyeti, tasarrufta bulunanın, tasarrufun yapıldığı andaki millî hukukuna tâbidir.” hükmüne yer verilmiştir. Ölüme bağlı tasarruflarda şekil konusu menkul miras, gayrimenkul miras ayrımı yapılmadan düzenlenmiştir. (Nomer/Şanlı Devletler Hususi Hukuku, s.288). Bu kapsamda 5718 sayılı MÖHUK’un 20 nci maddesine göre, ölüme bağlı tasarrufun şekli, tasarrufun yapıldığı yer hukukuna veya işlemin esasına uygulanan hukuka veya ölenin milli hukukuna tabidir. Bu üç seçimli şekil kuralından amaç, ölenin son arzularının sonucu olan işlemin geçerliliğini sağlamaktır. (Milletler Arası Özel Hukuk Aysel Çelikel s.294) Yabancı unsur ihtiva eden davalarda Türk Mahkemelerinin milletlerarası yetkisini, iç hukukun yer itibarıyla yetki kuralları tayin eder. (5718 s....

                UYAP Entegrasyonu