WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; TMK.nun 512/3.maddesi gereğince, mirasçılıktan çıkarmaya yönelik ölüme bağlı tasarrufun davacı mirasçının saklı payının tasarruf nisabı oranında yerine getirilerek davaya TMK.nun 564. vd. maddelerinde açıklanan tenkis davası olarak devam edilmek suretiyle murisin terekesinde bulunan tüm aktif ve pasifinin belirlenmesinden sonra uzman bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurmak gerekirken bu hususun değerlendirilmemesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    gerektiğinin amaçlanmış olmasına rağmen kanun maddesinin amacının dışına çıkılarak bir ölüme bağlı tasarruf yapılmasının hukuk düzeninin korumaması gerektiğini, ihtilaf konusu vasiyetnamede muris muvazaasının varlığının somut olgular neticesinde ortaya çıktığını, doktrin ve yerleşmiş Yargıtay içtihatları nazara alındığında vasiyetçinin, mirasçılarının saklı pay kurallarına uymak suretiyle serbestçe vasiyetname yapabileceğinin kabul edilmiş olmasına rağmen bu hakkın kullanılmasında kötü niyetli davranışlar içerisine girilmesini hukuk düzeni korumaz ve korumaması gerektiğini, bu olaylar ışığında söz konusu ölüme bağlı tasarruf olan vasiyetname ve ayrıca Tunceli Kadastro Mahkemesi'nin 2007/246 Esas 2013/63 Karar sayılı kararı ile müteveffa T9'ın ölümü dolayısıyla mirasçılarına intikal eden Tunceli ili Atatürk Mahallesi 112 ada, 13 numaralı parsele ait T9'a düşen hisselerinin yapılan tescilinin ve Tunceli ili, Atatürk mahallesi, 1629 ada 2 parsel, 1625 ada 1 parsel, 1628 ada 1 parsel, 1705...

    Nitekim, TMK'nun 504/2. maddesinde yer alan "Ölüme bağlı tasarruftta kişinin veya şeyin belirtilmesinde açık yanılma halinde mirasbırakanın gerçek arzusu kesin olarak tespit edilebilir ise, tasarruf bu arzuya göre düzeltilir." biçimindeki hüküm, Kanun koyucunun, ölüme bağlı tasarrufu yapanın gerçek iradesine, son arzusuna, isteğine büyük önem verdiğini açıkça ortaya koymaktadır. Yine vasiyetnamenin yorumunda gözönünde bulundurulması gereken kurallardan biri de, ölüme bağlı tasarrufun geçerliliğini üstün tutan, Roma Hukukundan beri geniş uygulama alanı bulan..Testemanti (vasiyetin ayakta tutulması) ilkesidir. Buna göre, mirasbırakanın ölüme bağlı tasarruflarını iptalden ziyade muhafaza etmek, vasiyetçinin arzu ve iradesine daha uygun düşer. Bu itibarla, yorumda bu gayenin daima gözönünde tutulması, şüpheli ve müphem hallerde tasarrufun muhafazası lehine yorumun yapılması gerekir....

      Ölüme bağlı bir tasarruf kanunda öngörülen şekillere uymadan yapılmışsa iptali istenilebilir. Somut olayda; el yazılı vasiyetname 1998 yılında düzenlenmiş, miras bırakan 2010 yılında ölmüştür. Öncelikli sorun, olaya 743 sayılı TKM hükümlerinin mi, yoksa 4721 sayılı TMK hükümlerinin mi uygulanacağı noktasında toplanmaktadır. Mirasbırakan, 4721 sayılı TMK'nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra ölmüşse, ölüme bağlı tassarruf, 01.01.2002 tarihinden önce yapılmış olsa bile şekli anlamda geçerlilik, miras bırakanın ölüm tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. Bu bağlamda, miras bırakan 4721 sayılı TMK'nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra öldüğü için olaya, 4721 sayılı TMK'nın ilgili hükümlerinin uygulanması gerekir. 4721 sayılı TMK'nın 538. maddesinde, el yazılı vasiyetnamenin yapıldığı yıl, ay ve gün gösterilerek başından sonuna kadar mirasbırakanın el yazısıyla yazılmış ve imzalanmış olmasının zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır....

        Hukuk Dairesince "davacının yapılan ölüme bağlı tasarruftan hangi tarihte haberdar olduğunun tespiti açısından taraflara delillerini sunmaları için süre verilmesi, delillerin değerlendirilmesi, vasiyetname ile oluşan hakka karşı açılacak davalarda zamanaşımının başlamasının vasiyetnamenin kurallarına uygun biçimde açılmasına bağlı olması kuralı da dikkate alınarak zamanaşımı defi hakkında karar verilmesi" gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir....

          ın çocukları olduğunu; muris, 09.09.1998 tarihli vasiyetnamesi ile, 29 parsel nolu taşınmazdaki 20/550 hissesinin 3/4'ünü oğlu Orhan'a, 1/4'ünü ise kızı Nuran'a bıraktığını, davacıları ise mirastan mahrum ettiğini; vasiyetçinin ölüme bağlı tasarrufu, yanılma ve davalıların zorlaması sonucu yaptığını iddia ederek; vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Islah dilekçesi ile de; aksi halde tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalılar -birleşen davacılar vekili ; davanın süresinde açılmadığını, vasiyetnamede davacıları mirastan ıskata yönelik bir ibare olmadığını, murisin irili ufaklı başkaca taşınmaz malları mevcut olup bu taşınmazların dava konusu vasiyete konu yapılmadığını, bir iptal sebebi bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; vasiyetnamenin iptali ve tenkis taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

            murisin ölüme bağlı tasarrufa ehil olmaması nedeniyle iptaline, bu mümkün değilse müvekkilin saklı pay sahibi yasal mirasçı olması nedeniyle dava konusu ölüme bağlı tasarrufun müvekkilin saklı pay oranında tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Özel olarak iskata itiraz nedenleri: Cezai (olağan) iskatın hükümsüz kılınması konusunda ölüme bağlı tasarrufun genel olarak hükümsüzlüğü yanında Medeni Kanunun 512.maddesinde belirlenen bazı özel durumlarda mirasdan iskat edilen mirasçıya, iskata ilişkin ölüme bağlı tasarrufa itiraz ederek onu kısmen veya tamamen etkisiz bırakma imkanı tanınmıştır. İskat edilen mirascı, bu itirazını duruma göre tenkis veya iptal davası açmak suretiyle gerçekleştirir....

            Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve subjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedelenen kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....

              e bıraktığını, kendilerine ise, 1/2 hissesine sahip olduğu 152 ada 2 sayılı parseli eşit olarak bıraktığını, murisin yaptığı bu vasiyetname ile saklı paylarının ihlal edildiğini bu nedenle vasiyetnamenin iptalini olmazsa saklı payları oranında vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı; vasiyetnamenin iptalini gerektirecek nedenler olmadığını, tenkis davasının yasal süresi içinde açılmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleşen davalarda tenkis davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Tenkis davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası karşılıksız kazandırmaların yasal zemine çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır....

                UYAP Entegrasyonu