Mahkemece, davaya konu vasiyetnamenin şahitler huzurunda yapıldığı ve baştan aşağı vasiyetçinin el yazısı ile yazılığı ve imzalandığı; yıl, ay ve gün gösterildiği ve 4721 sayılı TMK'nın aradığı şartları haiz ve vasiyetnamenin geçerli olduğu, vasiyetnamede konulan şartın ise vasiyetnameyi geçersiz hale getirmediği, bu durumda ancak şartın geçersiz olduğu ve böylece somut olayda dava konusu vasiyetnamenin iptali koşullarının oluşmadığı; davacı vekilinin, tenkis isteğinden de yargılama sırasında feragat ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, ehliyetsizlik ve vasiyetnamede kararlaştırılan şartın, hukuka ve ahlaka aykırı olduğu iddiasına dayalı olarak açılan vasiyetnamenin iptali ve tenkis talebinden kaynaklanmaktadır. Yargılama sırasında, davacı vekili tenkise ilişkin talebinden feragat etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 08/04/2009 gününde verilen dilekçe ile vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/10/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vasiyetnamenin iptali terditli olarak tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, 30.10.2008 tarihinde ölen mirasbırakan ...’in Nizip 1. Noterliğinin 09.01.2001 tarih ve 409 yevmiye sayılı .... Noterliği 02.04.2004 tarih ve 2204 yevmiye numaralı vasiyetnameleri ile ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... parsel, 5 ve 6 nolu bağımsız bölümler, ... Köyü, 102 ada 291 parsel sayılı taşınmaz ile ......
Miras bırakanın tasarruflarının iptali veya tenkisi, mirasın paylaştırılması ve miras sebebiyle istihkak davaları bu yerleşim yeri mahkemesinde görülür.” düzenlemesi mevcuttur. HMK.nun 11. maddesinde ise “1- Aşağıdaki davalarda, ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesi kesin yetkilidir. a)Terekenin paylaşılmasına, yapılan paylaşma sözleşmesinin geçersizliğine, ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisine, miras sebebiyle istihkaka ilişkin davalar ile mirasçılar arasında terekenin yönetiminden kaynaklanan davalar, b)Terekenin kesin paylaşımına kadar mirasçılara karşı açılacak tüm davalar, 2- Terekede bulunan bir mal hakkında açılmak istenen istihkak davası, terekenin yazımı ve tespiti zamanında mal nerede bulunuyorsa, orada da açılabilir, 3- Mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davalarda, mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesi de yetkilidir."...
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, tenkis (indirim) davası, miras bırakının saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınırına çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının, dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümüyle bilinmesiyle mümkündür. Tereke miras bırakının ölüm tarihinde bırakmış olduğu mal varlığı kıymetleri ile iadeye ve tenkise tabi olarak yaptığı kazandırmalardır. Bunlar terekenin aktifini oluşturur....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müteveffanın vasiyetnameyi düzenlediği tarihte 90 yaşında olduğunu, vasiyetname yaparken davalının etkisinde kaldığını, Adli Tıp Kurumundan müteveffanın vasiyetname düzenlediği tarihte hukuki ehliyeti olduğuna karar verilmiş ise de, itirazlarının değerlendirilmediğini, itirazın gerekçesiz reddedildiğini, Adli Tıp'tan ek rapor alınması gerektiğini, vasiyetnamenin onaylı suretinin dosyaya getirildiğini, tenkis talebi kabul edilmesine rağmen aynına yönelik kabul edilmediğini, kararın usule aykırı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vasiyetnamenin iptali aksi takdirde tenkis istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince vasiyetnamenin iptali davasının reddine, tenkis davasının kabulüne karar verilmiş, karar davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Tenkis davası, TMK'nun 560-562 maddelerinde düzenlenen, mirasbırakanın saklı payları zedeleyen gerek ölüme bağlı ve gerekse sağlararası kazandırmalarının kural olarak saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar tarafından mirasbırakanın tasarruf edebileceği sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu davalardandır. Bu yönüyle bakıldığında tenkis davası Miras Hukukuna özgü bir iptal davası olarak kabul edilmelidir. (G.Antalya, Miras Hukuku, İstanbul, 2003, s.305). Tenkis, açıkladığımız sebeplerle saklı payın yaptırımıdır (H.Hatemi, Miras Hukuku, İstanbul, 2004, s.23). Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan, bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır (TMK.md.570). Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi için, kazandırma konusu tereke ile kazandırma dışı terekenin tümü ile bilinmesi gerekir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın iptal tescil ile tenkis isteğinin reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakanı ...’nın ... 4....
Mahkemece, vasiyetnamenin yasanın öngördüğü şekil şartlarına uygun yapıldığı, murisin tasarruf ehliyetinin bulunduğu ve diğer iptal sebeplerinin de mevcut olmadığı gerekçesi ile iptal davasının reddine; davacının tenkis isteme hakkı bulunmakla birlikte verilen kesin süreye rağmen davacı tarafından tereke ile ilgili bilgi ve belgelerin sunulmadığı, yazıların yazdırılmadığı gerekçesi ile de tenkis isteminin reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Muris ....13.08.2009 tarihinde vefat etmiş olup, yasal mirasçıları davacı oğlu ... ile kızı davalı ...'dir. ..... Noterliğince düzenlenen 14.06.2007 tarihli vasiyetname ..... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1638 sayılı dosyası ile açılmış olup süresinde vasiyetnamenin iptali istemli bu dava açılmıştır. Mahkemece, vasiyetnamenin TMK.'nun 532. maddedeki şartları taşıdığı gibi murisin iradesini sakatlayan bir durumun bulunmadığı gerekçeleri ile iptal davasının reddine karar verilmiştir....
Başka bir ifadeyle tasarruf nisabı sınırları içerisinde geçerli olmak üzere vasiyetnamenin ıskatına ilişkin bölümün hükümsüzlüğüne karar verilerek davacının saklı payını talep edebileceği ve davaya tenkis davası olarak devam edileceği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; TMK.nun 512/3.maddesi gereğince, mirascılıktan çıkarmaya yönelik ölüme bağlı tasarrufun davacı mirasçının saklı payının tasarruf nisabı oranında yerine getirilerek davaya TMK.nun 564. vd. maddelerinde açıklanan tenkis davası olarak devam edilmek suretiyle murisin terekesinde bulunan tüm aktif ve pasifinin belirlenmesinden sonra uzman bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurmak olmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene...
Vasiyetnamenin tenfizi davası, vasiyeti yerine getirme görevlisi varsa ona, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı açılır. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin tenfizi ve buna bağlı olarak tapu iptal ile tescil davası vasiyetnamenin açılıp okunduğu, itiraza uğramadan veya itiraz edilmiş ise itirazların reddedilmesi sonucunda kesinleştiğine dair bir tespit davasıdır. Davada, vasiyetnamenin açılıp okunması davasının kesinleşme tarihinden itibaren davalıların vasiyetname ile ilgili iptal davası açmaları için 1 yıllık hak düşürücü süre geçmeden, başka bir deyişle vasiyetname kesinleşmeden ve infaz edilebilir olmadan mahkemece; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....