İşte, bu tür davalara da tenkis davası denilmektedir. O halde tenkis davası, miras bırakanın sağlar arası veya ölüme bağlı tasarruf veya tasarruflarıyla, tasarruf edilebilir kısmı aşması halinde, bu tasarrufların, tasarruf edilebilir kısım oranına indirilmesini temin eden hukuki bir olgudur. (4721 s. TMK m. 560- son) Saklı pay sahibi mirasçı, tenkis davası açabileceği gibi, tenkis isteme hakkı, henüz yerine getirilmemiş tasarrufların, yerine getirilmesini istemesi halinde defi yolu ile de kullanılabilecektir. (4721 s. TMK m. 571/son) 4721 s. TMK' nun 560. ve devamı maddelerinde tenkis davalarını düzenlemiştir. Hangi tasarrufların tenkis edilebileceği, saklı paya el atma olup - olmadığının belirlenmesi yöntemi, tecavüz halinde hangi tasarrufların, hangi sıra ile tenkise tabi tutulacağı bu bölümde açıklanmıştır. Tenkis davaları, yenilik doğuran (inşai) nitelikte davalar olup, mirasın açıldığı güne kadar geriye doğru etkilidir....
O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı uyarınca sür'atle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, tercih hakkının kullanıldığı gündeki fiatlara göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan; bu yetmezse en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlar arası kazandırmalardan yapılacaktır. Kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflara yapılan ölüme bağlı tasarruflar ve sağlar arası kazandırmalar en son sırada tenkis edilecektir (TMK. Md.570). Ölüme bağlı kazandırmaların aksine, miras bırakanın yaptığı sağlar arası kazandırıcı hukuki işlemler kayıtsız, koşulsuz tenkise tabi tutulmamıştır. Burada işlemin tenkise tabi tutulabilmesi için ön koşul; saklı paya el atma, tasarruf edilebilirlik sınırının aşılmasıdır....
Vakfına ölüme bağlı tasarruf ile vasiyet edilen meblağ yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı vekili ile davalı TSK Mehmetçik Vakfı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı ile davalı TSK Mehmetçik Vakfı'nın yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 25.20 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalıdan harç alınmasına yer olmadığına 02/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; murisin veraset belgesi, mektup ve yazıları ile tıbbi belgeler incelenmiş ve tanıklar dinlenilerek el yazısı vasiyetnamenin muris ... eli ürünü olduğunu belirten Adli Tıp Kurumu yazısı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmış, davacı vekili temyiz nedenlerini tekrarla karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Birleştirilen dosya davacısı ... murisin terekenin tamamında tasarruf etmekle mahfuz hisselerinin gözetilmediğini beyan etmiş, asıl dava davacılarıda bu taleplerini belirtmişlerdir. Esasen saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası kazandırmaların (teberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili yenilik doğurucu (inşai) davalardandır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Ölüme Bağlı Tasarruf (Tenkis) KARAR : Dikili Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 20/06/2019 Tarih 2015/400 Esas 2019/280 Karar nolu kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların, 2015 yılında vefat eden Necati Devecioğlu'nun çocukları olduğunu, bu nedenle yasal mirasçıları olduğunu, Dikili Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/133 Esas sayılı dosyası ile murisin yapmış olduğu vasiyetnamenin okunduğunu, murisin noterlikte düzenlediği vasiyetnamenin kabulünün mümkün olmadığını, murisin 10 çocuğunun bulunduğunu, vasiyetnamenin hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığını, murisin davacı olan çocuklarının babaları ve anneleri ile hayatları boyunca ilgilendiklerini, kendilerine maddi ve manevi destek olduklarını, murisin vasiyetnameyi...
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl dava, tenkis; karşı dava, vasiyetnamenin tenfizi; birleştirilen davalar ise, muris muvazaasına dayalı tazminat ve vasiyetnamenin tenfizi isteklerine ilişkindir....
ASLİYE TARİHİ : 09/01/2019 NUMARASI : 2017/256 ESAS 2019/23 KARAR DAVA KONUSU : Ölüme Bağlı Tasarruf (Tenkis) KARAR : Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali olmadığı taktirde tenkis istemine ilişkin davada davanın kabulüne dair karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; muris Ahmet Yağız’ın Bursa 5. Noterliği’nin 09/05/1991 tarih ve 23402 yevmiye sayılı vasiyetnamesiyle Bursa ili, Osmangazi ilçesi, Küçükbalıklı Mahallesi, 145 parsel sayılı taşınmazın 171/17640 hissesinin tamamı için davalı T6 mirasçı olarak atandığını, müvekkillerinin bu vasiyetnameden Bursa 4....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle TMK.nun 557.maddesi gereğince, vasiyetnamenin iptali koşullarının bulunmadığını, murisin vasiyetname yapmak suretiyle malvarlığı üzerinde tasarruf hakkını kullandığını, murisin yasal mirasçılarının bir nevi mirastan ıskat edildiklerini, vasiyetnamenin iptali şartlarının bulunmadığını, bu nedenle vasiyetnamenin iptali isteminin reddinin gerektiğini, tenkis talebi yönünden ise murisin vefat tarihi itibariyle terekesinin aktif ve pasifinin tespitinin gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; asıl dava yönünden, Adli Tıp Kurumu raporuna göre murisin vasiyetnamenin düzenlenme tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu, murisin dava tarihi itibariyle tenkise tabi mal varlığının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, birleşen davada davacıların davayı takip etmemeleri nedeniyle HMK'nun 150/5.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
Mahkemece, vasiyetnamenin iptal şartlarının bulunmadığından iptal yönünden davanın reddine, tenkis yönünden ise davanın kabulü ile tercih hakkına göre 69.004,78 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, vasiyetnameye konu taşınmazların muris adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafça iptal yönünden, davalı tarafça tenkis yönünden temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özelliklede delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın iptale yönelik temyiz itirazlarının reddi ile iptal yönünden kurulan hükmün ONANMASINA, Tenkis istemine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Bilindiği gibi; tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (teberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır....
Davalı tarafından, davacı aleyhine açılan vasiyetnamenin tenfizi davasında davanın kabulüne karar verildiği, ancak karar tebliğe çıkarılmadığı için kesinleşmediği görülmüştür. Mirasbırakan, ölüme bağlı tasarruf ile hukuka ve ahlaka aykırı olmamak koşulu ile kanuni ya da atanmış mirasçılar lehine belirle mal vasiyet edilenlere, birşey yapmak ya da yapmamak şeklinde; kendisi ve üçüncü kişiler yararına alacak hakkı doğuracak şekilde mükellefiyet yükleyebileceği gibi, tasarrufu bu şarta da bağlayabilir. (TMK. m. 515) Bu şart mirasbırakanın ölümünden önce tahakkuk edecek bir şart olabileceği gibi, ölümünden sonrasına ilişkin bir şartta olabilir. Şarta bağlı olarak lehine mal vasiyet olunan şahsın, bunu kazanabilmesi için tasarrufta öngörülen şartın gerçekleşmesi gerekir. Başka bir ifade ile, şart gerçekleşirse ölüme bağlı tasarruf hüküm ifade eder. (BK.m. 149/2)Aksi halde, tasarruf hiç bir hüküm meydana getirmez....