HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 4 parselde bulunan 7 numaralı bağımsız bölüm kendi adına kayıtlı iken; dava dışı çocukları... ve ...ile Sakarya 5. Noterliğinin 30.01.2007 tarih ve 3161 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre... ve ...'in, dava konusu taşınmaz dahil miras paylarının tamamından davalı oğlu ... lehine feragat ettiklerini, ... ve ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalı aleyhine 16.02.2015 gününde verilen dilekçe ile mirastan feragat sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, (ivazlı) mirastan feragat sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Davacılar, dava dilekçelerinde, davalı kardeşleri ...’un ... 2. Noterliğinin 04/07/1994 tarih ve 20093 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesiyle, anneleri ... ve babaları ...’tan intikal etmesi gereken tüm miras haklarından feragat ettiğini, ancak murislerinden intikal eden ... ili, ... ilçesi, ... Yolu, ......
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesinin verilmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Türk Medeni Kanunu'nun mirastan feragat sözleşmelerinin kapsamını düzenleyen 528 inci maddesi şöyledir; "Mirasbırakan, bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabilir. Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder. Bir karşılık sağlanarak mirastan feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğurur." 2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 225 inci maddesi şöyledir; "(1) Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.03.1998 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.11.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ölüme bağlı tasarruf suretiyle kazanılan hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, kesin süreye uyulmaması nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiştir....
üzere eğer ilk derece mahkemesi davayı ölüme bağlı bir tasarrufun yokluğu nedeniyle reddetmiş ise bu taktirde ilk derece mahkemesinin verdiği kararın kanuna aykırı olduğunu, ölüme bağlı tasarrufun mirastan ıskat davasında dava şartı olarak kabul edilmesi halinde taraflarınca bu noksanlığın giderilebilme imkanı bulunmakta iken ilk derece mahkemesince taraflarına süre verilmeksizin davanın reddedilmiş olmasının kanuna aykırılık teşkil ettiğini, miras bırakanın saklı paylı mirasçısına karşı mirastan ıskat sebeplerinin varlığında sadece ölüme bağlı bir tasarrufla ölümünden sonra iradesi doğrultusunda mirasının pay edileceği konusunda güvenebilmesinin imkansız olduğunu, izah ettikleri üzere mirastan ıskat edilenin miras bırakanın ölümünden sonra ıskatın iptali için dava açabilme imkanı var ise bu taktirde miras bırakanın da sağlığında mirastan ıskat için ıskatı istenen mirasçılara karşı dava açabilme hakkının bulunması gerektiğini, bu nedenlerle verilen kararın hukuka, hakkaniyete ve dosya...
Tasarruf oranı aşılmış ise tasarrufun niteliğine göre icap ederse kazandırma işleminde, saklı payları zedeleme kastının bulunup bulunmadığı objektif (nesnel) ve sübjektif (öznel) unsurlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Zira tasarruf oranını aşan her kazandırmada saklı payları zedelenen kastının varlığından söz edilemez. Mutlak olarak tenkise tabi tasarruflarda (ölüme bağlı tasarruflar veya Medeni Kanunun 565. maddesinin 1, 2 ve 3 bentlerinde gösterilenler) veya saklı payın ihlal kastının varlığı kesin olarak anlaşılan diğerlerinde özellikle muayyen mal hakkında tenkis uygulanırken Medeni Kanunun 570. maddesindeki sıralamaya dikkat etmek davalı mahfuz hisseli mirasçılardan ise aynı kanunun 561. maddesinde yer alan mahfuz hisseden fazla olarak alınanla sorumluluk ilkesini gözetmek, dava konusu olup olmadığına bakılmayarak önce ölüme bağlı tasarruflarla davacının saklı payını tamamlamak, sonra sağlar arası tasarrufları dikkate almak gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin iptali K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Miras bırakan... davalılar yararına sağlar arası bir kazandırma gerçekleştirmemiş olup, ölüme bağlı bir tasarruf olan vasiyetname düzenlemiştir. Ölüme bağlı tasarruflar mutlak olarak tenkise tabi kazandırmalar olup burada sağlar arası kazandırmalarda belli durumlar için aranılan saklı payı ihlal kastının yokluğu gerekçesiyle davanın reddedilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca evliliğin iptali için açılan davanın sonucunun beklenmesi talep edilmesine rağmen mahkemece bekletici mesele yapılmaksızın hüküm tesis edilmiştir....
Mirastan feragat sözleşmesinin konusunu murisin halen hayatta bulunması nedeniyle miras geçmediğinden miras hakkı değil buna ilişkin beklenti oluşturmaktadır. TMK'nın 528. maddesine göre, mirasbırakan bir mirasçı ile karşılıksız veya karşılık sağlanarak böyle bir sözleşmeyi yapabilir. Mirastan feragat sözleşmesi, miras sözleşmelerinin bir başka çeşididir. Onun için bu sözleşmenin de diğer miras sözleşmeleri gibi Medeni Kanunun 533. maddesi gereğince resmi vasiyet şeklinde yapılması zorunludur. Bu sözleşme, murisin sağlığında ileride (murisin ölümünden sonra) intikal edecek terekedeki hakkıyla ilgili olarak bir mirasçının diğer mirasçılarla veya üçüncü bir kişi ile yapılan ve mirasbırakanın da sözleşmede yer alması ve onun katılımıyla gerçekleştirilmesi zorunlu bir sözleşmedir. Somut olayda, davacıların noter aracılığıyla yapmış olduğu işlem mirastan feragat olarak nitelendirilemez. Çünkü bu işlem miras bırakan ile onun sağlığında yapılmamıştır....
Öncelikle yukarıda açıklama dikkate alındığında en başında dahi davacı tarafça usulüne uygun şekilde avukata verilen vekaletname bulunmadığı gibi vekil tarafından verilen kesin süre içerisinde de usulüne uygun vekaletnamenin sunulmadığı anlaşılmakla mahkemece usulden verilen ret kararı haklı olduğu gibi kaldıki davanın esası yönünden ise Medeni Yasanın 510. maddesin de mirasçılıktan çıkarmanın ölüme bağlı tasarrufla yapılabileceği davalıları mirastan mahrum etmek isteyen davacının halen sağ olduğu, sağ olan anne ölüme bağlı bir tasarruf ile oğulları olan davalıları mirastan mahrum edip mirastan iskat edebilirler....