"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirastan feragat sözleşmesinin iptali K A R A R Uyuşmazlık, davacı tarafından muris muvazaasına dayalı olarak açılan ve feragat sebebiyle reddedilen Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/560 Esas sayılı tapu iptali ve tescil davasında, davacının feragat beyanının hile ve aldatma suretiyle alındığı gerekçesiyle davadan feragatın iptali isteğine ilişkin bulunduğu, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirastan feragat sözleşmesinin iptali Davalı ... vekili Av. ..., 30.05.2013 tarihli dilekçesinde, tarafların ve murislerinin ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; mirastan feragat sözleşmesinin iptali talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ıskat için sebep gösterdiğini, oysa ki Şile Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2010/467 Soruşturma numaralı dosyası, Şile Sulh Ceza Hakimliği’nce 2010/113 E. 2011/137 K. numaralı dosyası ile karara çıktığını ve Kadri Taşpınar'ın “üstsoya yönelik yaralamaya teşebbüs ve hakaret” suçlarından dinlenen tanıklar ve mahkemece yapılan incelemeler neticesinde “suçun işlendiğinin sabit olmaması” gerekçesi ile beraat ettiğini, bilindiği üzere TMK’nun “Ölüme Bağlı Tasarrufların İptali – İptal Davası” başlıklı 557/2. maddesinde “Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa” ilgili ölüme bağlı tasarruf için mirastan yararlanacak olan kişilere iptal davası açılabilme hakkı verildiğini, müteveffa Müzeyyen Taşpınar'ın, Şile Noterliği tarafından talebi üzerine düzenlenen mirasçılıktan çıkarma girişimini, kızı T5’in kendisine yaptığı baskı ve zorlama neticesinde korkarak ve yaşı gereği aldanması nedeniyle yaptığını, vasiyetnamede 6 yıldan beri kısmi felçli olarak yattığını beyan eden müteveffa...
Hukuk Dairesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/03/2016 tarihinde verilen dilekçeyle mirastan feragat sözleşmesinin ve buna bağlı olarak vasiyetnamenin iptali talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 09/03/2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalılar ..., ..., ..., ... ile ... aleyhinde açılan davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalılar aleyhinde açılan davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Mirasçılık ve mirasın geçişi miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir.(4722 s. Yürürlük K.m.17) Tenkis davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlararası karşılıksız kazandırmaların yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır. Tenkis davasının dinlenebilmesi için öncelikli koşul; miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlararası bir kazandırma işlemi ile saklı pay sahiplerinin haklarını zedelemiş olmasıdır. Saklı payların zedelendiğinden söz edilmesi ise kazandırma konusu tereke ile kazandırma (temlik) dışı terekenin tümü ile bilinmesiyle mümkündür....
Her ne kadar davalı T5 16/07/2013 tarih ve 08345 yevmiye nolu Kaş Noterliği'nde düzenlenen mirastan feragat sözleşmesi ile miras hakkından feragat etmiş ise de feragat tarihi itibariyle mirasçı sıfatının bulunmadığı, tarafların feragat sözleşmesinin düzenlenmesinden sonraki bir tarihte resmi olarak evlendikleri açıktır. Doğmamış bir haktan feragat mümkün değildir. Bu nedenle söz konusu beyanın hukuki sonuç doğurmayacağı açıktır. Emsal Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 2015/15019 Esas 2018/14670 Karar sayılı ilamında; "Somut olaya gelince, her ne kadar davacı 27.02.2007 tarih ve 4924 yevmiye nolu Kadıköy 24. Noterliği'nde düzenlenen mirastan feragat sözleşmesi ile miras hakkından feragat etmiş ise de feragat tarihi itibarı ile mirasçı sıfatının olmadığı sabittir....
Noterliğinde 31.07.2012 tarihli mirastan feragat sözleşmesi imzaladığını, mirastan davacılar lehine feragat ettiklerini, bu feragat sözleşmesi nedeniyle sonradan yapılan vasiyetnamelerin ortadan kalktığını, feragat eden mirasçının mirasçılık sıfatı kalmadığından davaya konu vasiyetnameler sebebiyle hak talep edebilme imkanının bulunmadığını, lehine vasiyet yapılan davalı ...'nin ıskat sebeplerini ispat etme yükümlülüğünde olduğunu belirterek vasiyetnamelerin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürülen hususların vasiyetnamenin iptal nedeni olarak Kanunda sayılanlardan hiç birine uymadığını, mirastan feragat sözleşmesi yapılmış olmasının vasiyetnamenin geçersizliği sonucunu doğurmayacağını, davanın süresi içerisinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. III....
Ancak, davada; vasiyetnamenin iptali, olmadığında tenkisi istenilmiştir. Mahkemece, dava, sadece vasiyetnamenin iptali olarak nitelendirilmiş, tenkise ilişkin bir inceleme ve araştırma yapılmamış, bu hususta bir değerlendirmede de bulunulmamıştır. TMK'nun 560/1.maddesine göre; “Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler.” Aynı Kanunun 561/1 maddesine göre ise; “Saklı pay sahibi mirasçılara, ölüme bağlı tasarrufla yapılan ve tasarruf edilebilir kısmı aşan kazandırmaların, onların saklı paylarını aşan kısmı orantılı olarak tenkise tabi olur” hükmüne amirdir. Tenkisin gerekip gerekmeyeceği, gerekiyorsa ne oranda ve ne miktarda gerekeceği önceden bilinemez....
Bu tür hukukî işlemlerin, ölüme bağlı tasarruf olarak adlandırılmalarının sebebi, bu işlemlerin miras bırakanın terekesine ilişkin olmalarıdır (Serozan, Rona/Engin, Baki İlkay: Miras Hukuku, Ankara 2018, s. 276). Ölüme bağlı tasarruflar, şeklî anlamda ölüme bağlı tasarruflar ve maddi anlamda ölüme bağlı tasarruflar olarak ikiye ayrılır. Şeklî anlamda ölüme bağlı tasarruf, miras bırakanın ölümünden sonra gerçekleşmesini ümit ettiği son arzularını kanunda öngörülen belli şekil şartlarına uygun olarak meydana getirmesidir. Bu tip tasarruflarda sınırlı sayı söz konusu olduğundan yalnızca vasiyetname ve miras sözleşmeleri şeklî anlamda ölüme bağlı tasarruf niteliği taşır. Bunların dışında herhangi bir işlem, şeklî anlamda ölüme bağlı tasarruf olarak kabul edilmez (Serozan /Engin, s. 277)....